Yeniden Refah Partisi Genel Başkan Yardımcısı Suat Kılıç, partisinin genel merkezinde düzenlenen Merkez Yürütme Kurulu (MYK) toplantısının ardından açıklamalarda bulundu.

Parti olarak 7 Haziran Cuma günü saat 17.00'de, Şanlıurfa Müze Meydanı'nda, "Filistin İçin Kıyama Davet Mitingi" düzenleyeceklerinin bilgisini paylaşan Kılıç, burada hiçbir siyasi simge kullanılmayacağını bildirdi.

Suat Kılıç, Yeniden Refah Partisi olarak yeni anayasa tartışmalarında var olduklarını kaydetti. Darbe anayasasını reddettiklerini, yeni, sivil, özgürlükçü bir anayasayla yola devam etmeyi ilkesel olarak benimsediklerini vurgulayan Kılıç, "40 yıllık bir özlem, darbe anayasasını kırıp atmak ve yeni sivil bir anayasaya Türkiye Cumhuriyeti'ni kavuşturmak. Yeni anayasaya 'evet' ama ekonomideki olumsuzlukların yeni anayasanın gölgesinde bırakılmasına 'hayır' diyoruz." değerlendirmesinde bulundu.

''YÜKSEK SEÇİM KURULU BU İSME İTİRAZ ETMEDİ,ADAYLIĞINI ENDGELLEMEDİ.HATA''

Kılıç, Hakkâri Belediye Eşbaşkanı Mehmet Sıddık Akış'ın gözaltına alınarak yerine kayyum atanması ile ilgili, “Gönül arzu eder ki, sandıktan çıkan irade, sonuna kadar belediyeleri de devleti de yönetmeye devam etsin. Ama Hakkâri örneğinde gördüğümüz kötü bir örnek var. Umarım yeni kayyumlar atanmaz ama devlet kendini korumak mecburiyetindedir. Devlet demek, güvenlik demektir, devlet demek aynı zamanda adalet demektir. Devletin egemenlik yetkisinin en önemli göstergelerinden bir tanesi yargılama yetkisidir. Mahkemeleri bağımsız çalışan, milleti adına kararlar alan ve bu kararları uygulayan devlet tam bağımsız egemen bir devlettir. Hakkari’de bir siyasi parti terör örgütü üyeliğinden ve yöneticiliğinden yargılanmakta olan bir ismi belediye başkanlığına aday gösterdi. Hata. Yüksek Seçim Kurulu bu isme itiraz etmedi, adaylığını engellemedi. Hata. Terör örgütü üyeliğinden yargılananların kesin hüküm olup olmadığından dolayı, haklarında hüküm kesinleşmedikçe adaylıklarının engellenmemesi engellenemiyor olması. Bu yönüyle Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde bir yasal düzenleme yapılmamış olması ayrı bir hata. İlgili partinin hatası, YSK'nın hatası yasal boşluğu Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin doldurmamış olmasının hatası. Bütün bu hataların nedenini bugün getirip İçişleri Bakanlığına bir suç işlemiş gibi yüklemek doğru değildir. Terör örgütü üyeliği kesinleşenler Türkiye Cumhuriyeti'nde kamu görevinde bulunamazlar. Atanmış olsalar da bulunamazlar, seçilmiş olsalar da bulunamazlar. Ama temelde milli iradeyle seçilen belediye başkanları, hangi partiden seçilmiş olurlarsa olsunlar görevlerine devam edebilmelidir. Terör örgütü üyeliği Türkiye Cumhuriyeti'ne ve anayasal düzene karşı suç işlemiş olmamak kaydıyla. Bu kadar net. Yeniden Refah Partili olabilir, AK Partili olabilir, CHP'li, MHP'li olabilir, İYİ Partili, DEM partili olabilir. Millet iradesinin gereğini saygılıyız. Ama devletin kendini koruma refleksine, mahkemelerin yargılama yetkisine, anayasanın ve ceza kanunlarının içeriklerine ve kesin hükümlere de saygı göstermek mecburiyetindeyiz” ifadelerini kullandı.

DEM Parti'li belediyelerden Cumhurbaşkanı Erdoğan'a tepki: Kayyumların borcunu ödüyoruz DEM Parti'li belediyelerden Cumhurbaşkanı Erdoğan'a tepki: Kayyumların borcunu ödüyoruz

‘BİZ NORMALLEŞME SÜRECİNDE VARIZ’

Kılıç, siyasetteki normalleşme sürecine ilişkin, şunları söyledi:

Normalleşme sürecine kesinlikle destek veriyoruz. Hangi partiler birbiriyle görüşüyor olursa olsun normalleşme süreci iyidir, güzeldir ve hoştur devam etmelidir. Birbirlerine güzellemeler yapmak ya da muhalefetin iktidarın olumsuzluklarını görmesini biz normalleşme olarak görmüyoruz. Bunu etkisizleşme olarak görürüz. Muhalefet muhalefet görevini devam ettirebilmelidir. İktidar da iktidar görevini devam ettirebilmelidir. İktidar muhalefete ilişkin itirazlarını, muhalefette iktidara ilişkin itirazlarını seslendirebilmelidir. Yani partiler özgür ağırlıklarını ve öz kimliklerini korumalıdır. İtirazlarını sürdürmelidir. Yani partiler özgür ağırlıklarını ve öz kimliklerini korumalıdır. İtirazlarını sürdürmelidir. Türkiye'de normalleşmenin mottosunu veren siyasi parti Yeniden Refah Partisi'dir. Hangi cümleyle doğruya doğru yanlışa yanlış yaklaşımı çerçevesinde. Siyasi partilerin birbiriyle diyalog kurmasına sonuna kadar destek veriyoruz. Sıkılı yumruklar yerine birbiriyle tokalaşabilen siyasi partilere ve liderlere sonuna kadar destek veriyoruz. Ama bir normalleşme ikliminin sadece AK Parti'yle CHP arasındaki diyalogla sürdürülemeyeceğini de görüyoruz. Son seçimde yüzde 7’ye varan oyuyla Yeniden Refah Partisi de Türkiye'nin başat siyasi aktörlerinden biridir. Ve normalleşme söyleminin sahiplerini aynı şekilde Yeniden Refah Partisi ile de Türkiye meselelerini konuşmaya, tartışmaya, paydaş olmaya ve ortak çözüm önerilerini tartışmaya davet ediyoruz. Davet gelirse gideriz, talep gelirse kabul ederiz. Biz normalleşme sürecinde varız, diyaloğa varız, konuşmaya, varız. Türkiye'nin sorunlarının dövüşerek değil, konuşarak çözülebilir sorunlar olduğuna inanıyoruz.

Editör: Gülşah Yıldız