Eğitim ve Bilim İşgörenleri Sendikası'nın (Eğitim-İş) öğretmenlerin hakları için ve meslek kanununa tepki olarak 1 Ekim 2022 Cumartesi günü Ankara'da 1. Meclis önünden Anıtkabir'e düzenlemeyi planladığı yürüyüşe İçişleri Bakanlığı tarafından izin verilmediği öğrenildi. CHP'DEN AÇIKLAMA: ÖĞRETMENLERİMİZLE POLİSİ KARŞI KARŞIYA GETİRMEYİN CHP'den konuyla ilgili açıklama yapıldı. CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel, 'İçişleri Bakanlığı'nın Eğitim-İş'in yarın gerçekleştireceği Büyük Yürüyüş'e izin vermediğini öğrendik. Öğretmenlerimizle polisi karşı karşıya getirmeyin. Öğretmenlerimizin anayasal hakkını kullanmasını engellemeyin' dedi. CHP Grup Başkanvekili Engin Altay ise, 'Herkes, önceden izin almadan, silahsız ve saldırısız toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkına sahiptir. Öğretmenlerin anayasal hakkını kimse elinden alamaz. Başöğretmenine gidecek öğretmenlere kimse engel olamaz' ifadelerini kullandı. CHP Genel Başkan Yardımcısı Veli Ağbaba da konuyla ilgili açıklama yaparak, 'Öğretmenler en temel haklarını savunmak için yarın Büyük Yürüyüş yapacak ancak İçişleri Bakanlığı'nın Eğitim-İş'in yürüyüşüne izin vermediğini öğreniyoruz. Öğretmenlerimize yine polisler müdahale mi edecek? Anayasal hak olan yürüyüş hakkına yönelik yasak kaldırılmalıdır' şeklinde konuştu. 'MESLEK KANUNUNU KABUL ETMİYORUZ' Öğretmenlik Meslek Kanunu'nun geri çekilmesi gerektiğini savunun Eğitim ve Bilim İşgörenleri Sendikası (Eğitim-İş) 'Hükümetin ortaklarıyla getirmiş olduğu Öğretmenlik Meslek Kanunu bizim hiçbir sorunumuza yanıt vermediği gibi, gelecekte büyük ve geri dönüşsüz tehlikeler içermektedir. Kabul etmiyoruz. 1 Ekim Cumartesi günü saat 11.00'de 1.Meclis önünden Anıtkabir'e yürüyüş yapacağız' açıklamasında bulunmuştu. Eğitim-İş'in açıklamasında, 'Uzmanlığımızı ve mesleki deneyim ve donanımımızı yok sayan bu meslek kanunu öğretmenliği değersizleştirmekte, mesleki haklarımızı da yeni şartlara bağlamaktadır. Okullarda çalışma barışını bozacak, içeriğinde yer alan kariyer basamakları uygulamasıyla da öğrenci ve veliler arasında ayrışmaya neden olacaktır. Karşı çıkıyoruz. Bugün yoksulluk sınırının altında ücret alan, çalışma şartları çağın gerisinde kalan, zaten kadrolu -ücretli – sözleşmeli diye ayrılan biz eğitim emekçileri için bu kanun sorun çözen değil başlı başına bir sorundur. Derhal geri çekilmelidir' ifadelerine yer verilmişti.