40,2657$% 0.16
47,0923€% -0.09
4.353,21%0,43
7.038,00%1,21
28.065,00%1,21
4788197฿%1.58126
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, partisinin grup toplantısında hem ekonomik sorunlara hem de güncel siyasi gelişmelere dair dikkat çeken açıklamalarda bulundu.
Asgari ücret taleplerini 30 bin 205 TL olarak duyuran Özel, enflasyon ve borçluluk sorunlarına dikkat çekti.
Muharrem İnce’nin partiye dönüşünü “baba ocağına dönüş” olarak değerlendirdi.
İsrail-İran gerilimine dair konuşan Özel, dış müdahalelere karşı olduğunu ifade etti.
Özgür Özel’in grup toplantısındaki konuşmasından öne çıkanlar şöyle:
Türkiye’nin dört bir yanında şimdiye kadar 600’den fazla ilçe binamızda çayımızı içtim. Her seferinde derim ki burası baba evidir. Buranın kapıları, vatanına, milletine sevgi duyan herkese sonuna kadar açıktır. Çağrımıza kulak verenlerle partimiz Türkiye’nin birinci partisi oldu. Hala CHP, birinci parti pozisyonunu korumaktadır. Cumhuriyet Halk Partisi her geçen gün biraz daha güçlenerek 100 yıl sonra Anadolu’nun ve Trakya’nın yükünü sırtlanmış, Gazi’nin partisini iktidara taşımaktadır. Bir yol arkadaşımızı, gençlik kolları üyeliğinden, cumhurbaşkanı adayını geçen hafta ziyaret ettim. Kendisini baba evine davet ettim. Memleket Partisi’nin borçlarının olmadığını, biliyoruz. Partisini en yaşlı üyeye devretti. Memleket Partisi kendisini feshedecek. Onları da baba ocağına bekliyoruz. Ben Muharrem İnce’ye rozet takamam, onun rozeti doğuştan alnına takılıdır zaten.
İktidara geldiğinde 45 lira dediği öğrenci kredisiyle öğrenci 255 tane simit alıyormuş, bugün 3.000 lirayla 150 simit alabiliyor. Türkiye’de 4.7 milyon ev genci anasından babasından harçlık almaya utanıyorlar. geçinemeyenler mecburen kredi kartına yöneliyor. Kişi başına 54 bin lira borçluyuz. 19 Mart darbesinde yaktıkları 60 milyar doları versek bu borcun hepsini kapatıyoruz. Milletçe borç batağındayız. Bu borç batağının banka kısmında bir kısmı var. Kredi kartlarına girmeyen ve küçük esnafın bir gerçeğini getirdiler. Hane halkı borcu üzerine dünyayı okusanız bu veresiye defteri kadar etkili olmaz.
Bu memleketi bu hâle getirenlere inat bu ülkede pazarda da , mutfakta da adaleti biz sağlayacağız. Normal bir ücretlinin ev sahibi olma, araba sahibi olma imkânı imkânsız hâle geldi. Asgari ücretlinin ve emekilinin 13 kat artan ücretlerine karşı daire fiyatları ise 21 kat artmış. Asgari ücreti uzun zamandır gündemde tutmaya çalışıyoruz. 2022, 2023’te de asgari ücrete Temmuz’da da zam yapılmıştı. Seçim sürecinde Erdoğan, asgari ücrete yılda dört kez zam yapılmalı demişti. Biz asgari ücret içinde hakkaniyetli bir rakam belirlemiştik.
Bursa mitinginden beri asgari ücrete ara zam talebini, emeklilere seyyanen zam talebini dile getiriyoruz. Temas etmemiz gerekn hemen herkesi ziyaret ederek düşündük, taşındık. TÜİK’in açıkladığı enflasyon oranına göre belirlesek 28 bin 267 lira asgari ücret oranına ulaşıyoruz. Buna büyüme oranlarını da dahil edersek 30 bin 205 lira ediyor. Bu nasıl verilecek diye merak eden varsa şüphesiz bu devletin cebinden çıkmayacak. Bu para, küçük esnaftan küçük işletmeciden çıkacak. Ancak böyle bir durumda devletin kasasına sosyal sigorta primi giriyor. Cumhuriyet Halk Partisi’nin asgari ücret talebi 30 bin 205 liradır.
Buradan tüm kamu işçilerine sesleniyoruz. Mücadeleniz, mücadelemizdir. Meydanlarda da grevde de yanınızda olmaya, sizin sesinize ses olmaya Cumhuriyet Halk Partisi olarak halkın partisi olarak kararlıyız.
19 Mart darbesinin üstünden tam 97 gün geçti. 97 gündür iftiradan başka bir şey yok. Akşamları televizyonda haysiyet cellatlığı dışında hiçbir şey yok. Evlatlarla uğraşmaya, eşlerle uğraşmaya, anneyle-babayla uğraşmaya başladılar. Yetmedi, Ekrem İmamoğlu’nun kendi yazlığında arama yaptılar, babasının yazlığında arama yaptılar. Babasının yıllar önce belediyeye terk ettiği alanda kuyuların dibine girdiler, arama yaptılar. 50 metrelik parseller halinde 20 yerde arama yaptılar. Bir kör kuruş bulamadılar, bulamayacaklar ama olduğuna inanarak kazmaya devam edecekler. Neden? Çünkü kişi kendinden bilir işi. O yüzden kazıyor.
Niye çocuğa gidiyor? ‘Sıfırladık babacağım’ı hatırlıyor. Niye evlere, yatak odalarına gidiyor? Ayakkabı kutularını biliyor. Neden olur olmaz yerleri kazıyor? Çünkü sanıyor ki kendisi gibi bir siyasetçiyi kazırsan altından hırsız çıkar. Ekrem İmamoğlu’nu, ailesini 90 gündür kazıyor, altından insan çıkıyor. Namuslu bir insan çıkıyor. Sayın Erdoğan diyordu ki ‘Efendim bir ay sonra…’ Bu lafı dediğinden beri 94 gün geçti. ‘Bir ay sonra, birbirlerinin yüzüne bakamayacaklar. Ailelerinin gözüne bakamayacaklar.’ O lafları söylediğinde ‘Turpun büyüğü heybede’ diyordu. O turpun büyüğü nerede? Kopacak dananın kuyruğu nerede? CHP’nin Genel Başkanı burada, Türkiye’nin gözünün içine baka baka söylüyorum: Ekrem İmamoğlu, masumdur. Tek suçu cumhurbaşkanı adayı olmasıdır, Erdoğan’ı yenecek olmasıdır.
Üç insan hikâyesini aktarmadan buradan inmem. İlki hapisteki bir suçsuz insan: Çağla Demir. İBB Kültür A.Ş.’de çalışan bir uzman. Jandarma eve gelmiş, bulamamış. Telefonunu komşulardan almış aramış. Çağla açmış, ‘İşteyim’ demiş. Çağırmışlar, kalkıp gitmiş. Adliyeye gitmiş, savcı demiş ki jandarmaya, ‘İşim çok nezarete atın, çağıracağım.’ Jandarma demiş ki ‘Kendi geldi, kaçmadı. Yollayalım, yarın yine gelir.’ ‘Atın nezarete’ demiş. Nezarette iki gece, üç gün tutmuş, karşısına getirmiş. İkinci gün ‘Telefonundan ihale evrakları ele geçirildi, hesap hareketlerinde de 37 farklı işlem saptandı’ denmiş. İş şimdi ortaya çıkıyor ki televizyonlar onu söylediğinde daha telefonu teslim edilmemiş. Ama teslim edilen telefondan da hiçbir şey çıkmamış. Bir kişiyle 10 işlemde, bir kişiyle dokuz işlemde, bir kişiyle 18 işlemde hesap hareketleri. ‘Milyon’ diye söylediler ya üç sıfır fazla söylemişler. Şimdi resmi kayıtlarda var. Dokuz işlemde 9 bin 800 lira biriyle, 10 işlemde 2 bin 400 lira biriyle, 18 işlemde 28 bin 600 lira biriyle. Çağla açıklıyor, ‘Ofisteki arkadaşımla dışarıdan yemek söylüyoruz. Birimiz söylüyor, öbürü payını onun hesabını atıyor.’ Bir tane çok kişinin kendisine para yollaması var. Paranın tam tutarı kadar kocaman bir pasta faturası. Pastanın ofisteki arkadaşların payına düşeni yollaması. 27 gündür, 27 bin lira olan şeye 27 milyon dedikleri için içeride tutulan, hesap hareketinde arkadaşlarıyla birbirine küçük paralar atan, telefonundan hiçbir şey çıkmayan Çağla denen bir masumun hikayesi orada.
Ama dışarıda olan birisi var. 2011 yılında yeşil alanı İBB’den 25 milyon lira bedelle satın alıyor. İBB arazinin imarını değiştiriyor. 2017’de 25’e aldığı yeri, 430 milyon liraya İBB’ye geri satıyor. O gün için 106,5 milyon dolar, bugün için 4,2 milyar lira fazladan para kazanıyor. Bu kişinin dosyası hazır, savcıya veriliyor. Süleyman Soylu o aşamada el koyuyor. Bu dosyanın böyle olduğunu Akın Gürlek de biliyor Süleyman Soylu da biliyor İBB’nin geçen dönem bütün belediye meclis üyeleri de biliyor Recep Tayyip Erdoğan da biliyor. Bu adam dışarda geziyor. Ama diğer yandan masum Çağla içeride. Suçlu adam dışarıdayken bir de dertli adam var. Geçen hafta Hacıbayram’da arabaya binerken cayır cayır bağırıyor birisi. Mert. İki çocuk babası. İşsiz. Bana şöyle bağırdı: ‘Namertlere yenildim Genel Başkan. Hırsızlık yapıp cezaevine gireceğim. Yemek de var yatacak yer de var. Ama bu iki çocuğu kim doyuracak’ diyor. Türkiye’de masum yere içeride yatan Çağlalar, 4,2 milyar lirayı çalıp AK Partili diye dışarıda keyif çatanlar, ‘İki çocuğu sen doyuracaksan, ben hapse gireceğim, karnımı doyuracağım’ diyen Mertlerin yaşadığı bir yerde; Tayyip Erdoğan çıkmış bana diyor ki ‘Etkin pişmanlıktan yararlan. Ekrem’e sırtını, bana yüzünü dön. Yanıma gel’ diyor. Buradan Erdoğan’a sesleniyorum: Etkin pişmanlığı bırak, son pişmanlık fayda etmeyecek. Bu millet bunların hesabını sana soracak. Teker teker soracak.
Muharrem İnce resmen açıkladı: Bugün baba ocağına geri dönüyor