Kahramanmaraş merkezli depremler sonrasında uzun zamandır gerçekleşme olasılığı konuşulan Marmara depremi tekrar Türkiye gündemine girdi.Yer Bilimci Prof. Dr. Naci Görür, tv100 ekranlarında Candaş Tolga Işık'a olası Marmara depremi hakkında değerlendirmelerde bulunurken İstanbul'da 40 bin binanın çökme riskiyle karşı karşıya olduğunu ve böyle bir durumda 400 bin arama-kurtarma elamanına ihtiyaç duyulacağını belirtti.

Prof. Görür'ün açıklamalarından satır başları şöyle:

'Kayseri'deki depremler Kahramanmaraş depreminin sonucu'

'Kahramanmaraş'ta ve Gaziantep'te büyük depremler oldu. Bu büyük depremler Türkiye'yi 7 metreye yakın bir şekilde güneye doğru hareket ettirdi. Hareket eden bizim Anadolu levhası. Hareket ettiği sınır ise Doğu Anadolu fayı. Böyle büyük bir hareket söz konusu olursa o levhanın içinde olan irili ufaklı fayların özellikle sınır faylara da herhangi bir şekilde enerji transfer etmek suretiyle oradaki stres alanında önemli değişikliklere neden olur. Bir anlamda Doğu Anadolu Fayı'nın bulunduğu alanın dengesi bozuldu. Bu Anadolu levhasının içerisindeki irili ufaklı faylarda da elbette ki denge bulmak için kimi deprem üretmeye başlayacaktır. Özellikle Sivas, Kayseri, Bingöl arası ve Adana yöresi hatta Kıbrıs'ta irili ufaklı depremler olursa sürpriz olmayacaktır ama 'Şu tarihte, şu kadar büyüklüğünde deprem olacak' diyemiyoruz. Kayseri'de fazla deprem görüyorsanız bu Kahramanmaraş depreminin sonucudur'

Marmara Bölgesi'nde denizin içerisinde bir deprem bekliyoruz

Marmara Bölgesi'nin kuzeyinde denizin içerisinde bir deprem bekliyoruz. İstanbul etkilenecek diye beklesek de güney kolunda da stres birikiyor ve güney kolda kimi parçalar var ki en son depremlerini 1800'lü yıllarda yapmıştır. Marmara Bölgesi'nin özellikle batısında Silivri ile Tekirdağ arasında olan yerlerde 4.0 büyüklüğünde veya 4.0 büyüklüğünün altında sık sık depremler olur. Bunlar bir anlamda tektonik faylara bağlı depremler değildir. O bölgede denizin dibinden yani arzın içinden önemli miktarda gaz çıkışları olur. Marmara'da olan her deprem de Kuzey Anadolu Fayı'nın içerisindedir. Güney kolda Bursa, Balıkesir, Çanakkale bölgelerinde depremler olur onlarda ise Kuzey Anadolu Fayı'nın güney koluyla ilgilidir. Marmara depremi tek bir ili değil o bölgeyi de etkileyecektir. Yani bölge Kuzey Anadolu Fayı'nın kuzey kolundan çok uzak bir bölge değil

Halk bu işe sahip çıkmak zorunda

Yönetici, bu kent deprem kenti ise bu konulara bilinçli olmalı ve seçildiği kentin deprem tehlike analizini bilmelidir. Eğer yoksa ondan sonra bu tehlike analizinden ortaya çıkan duruma göre o tehlike gerçekleşirse risk analizi yaptırmak suretiyle ortaya koymalı. Deprem gelmeden önce depremin zararlarını azaltma çalışmaları yapmalı.

Halk bu işe sahip çıkmak zorunda. İktidar olsun, muhalefet olsun tek amacı halka yaranmak, asıl gücü halk kendi elleriyle ya iktidar ya muhalefet yapıyor. Halka sesleniyorum, en büyük deprem ülkesinde yaşayacaksak bütün sorumluluk halkın bizzat kendisindedir, halk bu işe sahip çıkmak zorunda.

Kentlerin acil eylem planı yapmasının gerektiğini altını çizen Prof. Dr. Orhon, 'Bu kentin mutlaka bir acil eylem planı yapması gerekiyor ve bunda süreklilik esas olmalı. Bütün imkanlar belediyenin elinde onun için devamlılık olması bakımından bunların belediyeler tarafından hazırlanması lazım

İstanbul'da şu anda 40 bin binanın çökeceği söyleniyor

Şu anda toplumda korku ve telaş olduğunu belirten Prof. Dr. Orhon, 'Bu korkunun bilince dönüşmesi lazım. İnşallah bu program bu bilince döndürür. Herkesi tarama işine dahil etmek lazım. Bunun da eğitimini vermek lazım. Eğitim çok önemli. Risk yönetiminden çıkıp; kriz yönetimine girildiği zaman kötü örnekler gördük ve yaşadık. İstanbul'da şu anda 40 bin binanın çökeceği söyleniyor. 40 bin bina bence iyimser bir rakam. Her enkaz başına 10 tane arama-kurtarma elemanı gerektiğini düşünürsek 400 bin elemandan bahsediliyor. Bizim deprem oluncaya kadar bu 40 bini düşürmemiz lazım' ifadelerini kullandı.