ATA İttifakı cumhurbaşkanı adayı Sinan Oğan'ın seçimlerin ikinci turunda Cumhur İttifakı adayı Recep Tayyip Erdoğan'ı destekleyeceğini açıklaması gündeme oturdu. Açıklamanın ardından pek çok yorum yapılırken bir değerlendirme de İYİ Parti lideri Meral Akşener'den geldi. Habertürk ekranlarında Oğan'ın, Erdoğan'a destek vermesine ilişkin açıklamalarda bulunan Akşener, "Kişisel kararını saygıyla karşılıyorum. Ama o yüzde 5.3'lük seçmenin koştura koştura Erdoğan'a oy vermeye gideceğini düşünmüyorum." dedi.

Akşener'in konuşmalarından öne çıkan başlıklar şöyle:

"DEĞERLENDİRMEYİ YAPACAK OLAN SAYIN OĞAN'A OY VERMİŞ SEÇMENDİR"

Ben olumlu veya olumsuz değerlendirmeye dair kendimi hak sahibi görmüyorum. Bu değerlendirmeyi yapacak olan sayın Oğan'a 5.3 oy vermiş seçmendir. Bu seçmenler sayın Erdoğan'ı desteklemeye mi gideceklerdir; yoksa bir denge unsuru olarak tutum mu alacaklardır, onu bilmiyoruz. Sayın Oğan'ın kişisel kararını elbette saygıyla karşılıyorum. Uzun zamandır Türkiye'de siyasi partilere, şahıslara oy veren seçmenin iradesi sıfır, o partinin bendesi marabası gibi tarif edilen seçmen var. Seçmen velinimettir. Sayın Erdoğan'a koştura koştura desteklemeye gideceğini düşünmüyorum. İkinci tur için bir aktör olacağını ortaya koyara sayın Oğan yol yürüdü. Millet İttifakı'nı da Cumhur İttifakı'nı da eleştirdiği alanlar vardı. Sayın Kılıçdaroğlu bizatihi sayın Oğan'ı ziyaret ederek cevap verdi. Soru işaretlerine açık ve net cevaplar verdi sayın Kılıçdaroğlu. Sayın İnce özellikle üzerinde durduğum kişidir. Sayın İnce, sayın Özdağ, sayın Oğan dahil olmak üzere onlarla konuşmaya yetkili kıldık biz. Sayın Kılıçdaroğlu'nun konuşması gerekiyor muhatap olarak. Buna karşılık sayın Erdoğan davet etti ve sayın Oğan'ın itiraz ettiği herşey yerinde duruyor. Şaşırdığımı söylemem. Görüşmelerden sonra gidişata göre şaşırmadım. Bu 5.2'lik alan sayın Oğan'ın hareketiyle koştur koştur gidip sayın Erdoğan'ı destekleyecek diye kavram da yok.

"İKİ MUHALİF İTTİFAK VARDI"

Esasında bu seçmenler muhalif. İki muhalif ittifak vardı. Biri ATA bir tanesi Millet İttifakı. İki ittifakın da itirazları vardı Cumhur İttifakı'nın bazılarına. Sayın Erdoğan'ın kutuplaştırma gibi itirazlar vardı. Bunun üzerine elbette İYİ Parti'den de, CHP'den de oy verenler vardır. O sesin duyulmasını isteyen insanları. Hep Z kuşağı diye konuşuldu. Yaş gruplarına göre gruplandırdığınızda farklı alanlarda itirazları olan, kendisinin duyulması olan insanlar vardı. İYİ Parti'den de başka siyasi partilerden de giden olmuştur. Bize oy veren seçmenin çok standart sapması dışında sayın Kılıçdaroğlu'na oy verdiği görülüyor. Bize oy vermeyi düşünüp, sonra kızıp oy vermemiş olabilir.

"SAYIN ERDOĞAN'IN SON SEÇİMİ"

Benim derdim şu; biz bu ucube sistemin, burada özne sayın Erdoğan sayın Kılıçdaroğlu değil. Sayın Erdoğan kazanırsa, göreceksiniz en fazla 2 sene sonra özellikle kadınlar 'Meral hanım haklıymış' diyecekler. Özellikle kadınlar nefes alamayacak. Bu dile sahip bir partiyle el sıkışma durumunda bıraktı. Bunu kaybedersek, bu ucube sistemi bir tartışamayacağız. Sayın Erdoğan'ın son seçimi. Bunu bir kenara koyun. Burada çok büyük haksızlık var. Sistemden kaynaklanan abukluklar var. Ben bugün derin yoksulluk çalıştığım Ümraniye'deki evlerden geliyorum. Okulları anlattı çocuklar, şu duvara kafamı vurasım var. Bugün milletvekili var ama kıymeti harbiyesi yok. Bu sistemi değişteribiliriz. Sayın Erdoğan kazandı, sanıyorum 326 civarında milletvekili oldu. Bir dahaki seçime kaç yıl sonra ise, sayın Erdoğan aday olamayacağı için bir kişi koyun. Bu tarafta öfkesi artmış, bu yarık, bu fay hattı iyice genişleyecek. 50 yılık siyasi hafızaya sahibim. 21. yüzyılda sizin çocuklarınız bambaşka şeyler konuşurken biz 1947'nin Türkiye'sindeyiz. 1947'yi değiştirmek üzere rahmetli İnönü ile rahmetli Bayar oturdu. Şimdi tekrar oraya döndük.

Editör: Nigar Topcu