40,0655$% 0.05
47,1491€% 0.34
4.287,37%0,50
6.985,00%0,21
27.857,00%0,22
4453256฿%2.35768
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, 30 Haziran’da görülecek CHP kurultay davasına ve gündemdeki “mutlak butlan” tartışmalarına dair dikkat çeken açıklamalarda bulundu.
Sürecin partiye zarar vermeyi amaçladığını savunan Özel, tüm partililere “oyuna gelmeme” çağrısında bulundu.
Özel, kurultayla ilgili açılan davaya ilişkin olarak, “İlk günden beri söyledim, bu davanın reddolacağına, bir olumsuz sonuç çıkarmayacağına eminim. Maksat sonuç almakta değil, maksat süreçte partiyi tartıştırmak.” diyerek, dava sürecinin esasen hukuki değil siyasi bir planın parçası olduğunu öne sürdü.
Açıklamasında, parti içinden bazı kişilerin bu planın parçası hâline geldiğini de belirten Özel, “Üzüldüğüm nokta, bu oyuna gelip partiyi tartışanlar var, partiyi tartıştıranlar var.” dedi.
Özel sözlerini şöyle sürdürdü:
Bu yüzden diyorum ki bu sonuç odaklı değil, süreç odaklıdır. Oyuna gelmeyelim, önümüze bakalım. Bizim ötekimiz yok, bizim eskimiz yok, bizim kenarda, geride bıraktığımız kimse yok. Bugüne kadar kimseye saygıda kusur etmedik, bundan sonra da etmeyiz.
Özgür Özel’in gündeminde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan da vardı.
Geçtiğimiz günlerde Erdoğan’ın yaptığı açıklamalara doğrudan yanıt veren Özel, “Ahtapot diyemiyor, turpun büyüğü diyemiyor. Bu konuda dikkat çekilince ‘Aman hazır Özgür Özel de yokken…’ Benim yurt dışında olmamdan istifade bugün bir cümlede hızlı hızlı ‘Turp, küçüğü, büyüğü, ahtapot’ demiş, çekilmiş.” ifadelerini kullandı.
Sözlerini daha da sertleştiren Özel, şu açıklamaları yaptı:
Ne oldu Erdoğan, hani biz birbirimizin yüzüne bakamayacaktık, hani turpun büyüğü heybedeydi, yakında çıkacaktı? Ahtapotun kollarına ne oldu? Ahtapotun kollarından AK Parti’nin yolsuzlukları, AK Parti’nin bu ülkeye yaptıkları çıktı. Yakında dönüyorum ve benim yokluğumdan istifade ‘Ahtapot, turpun büyüğü’ deyip kaçma. Karşındayım, göreceğiz bakalım ahtapot kimmiş, turpun büyüğü kimdeymiş.
CHP Sözcüsü Deniz Yücel’den ‘kurultay davası’ tepkisi: Bunu tartışmak iktidarın ekmeğine yağ sürmektir