39,4289$% 0.21
45,5407€% -0.45
4.343,78%1,40
7.085,00%1,38
28.251,00%1,37
4102615฿%-2.92733
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun tutuklanmasının ardından her hafta farklı şehirde düzenlenen “Millet İradesine Sahip Çıkıyor” mitinglerinin bu haftaki adresi Van oldu.
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, mitingde dikkat çeken açıklamalarda bulundu.
Terör örgütü PKK’nin kongre toplamasının ardından ilk kez konuşan Özel, barış sürecine dair mesajlar verdi.
“Barışın gelmesi için atılan ve atılacak her adımı destekliyoruz. Terörsüz Türkiye’ye ‘evet’ diyoruz.” diyen Özel, Türk ve Kürt halklarının kardeşliğine vurgu yaptı.
Özel, “Sırrı Başkana sözümüz var. Bu süreç akamete uğrarsa, Kürtleri verdikleri sözleri tutmazlarsa da biz eninde sonunda iktidar olacağız, Türk ve Kürt’ün kardeşliğini mutlaka kuracağız.” ifadelerini kullandı.
CHP olarak Kürt sorununun varlığını hiçbir zaman inkâr etmediklerini söyleyen Özel, kayyum uygulamalarının sona ermesi ve siyasi tutukluların serbest bırakılması gerektiğinin altını çizdi.
Özgür Özel’in öne çıkan açıklamaları şu şekilde:
Bak kardeşim, Kürt sorunu nedir biliyor musun? Kürt sorunu tam da budur. Manisa’da Manisalı belediye başkanını seçiyor CHP’den, geçiyor yönetiyor. Osmaniye’de, Devlet Bey’in memleketinde belediye başkanı seçiliyor, gidiyor yönetiyor. Rize’de, Tayyip Bey’in memleketinde Rizeler kendini kim yönetecek diye karar veriyor, oy veriyor, seçiyor, yönetiyor. Van’a gelince, Diyarbakır’a gelince, Batman’a gelince, Mardin’e gelince “Siz belediye başkanı seçemezsiniz. Seçerseniz de yönettirmeyiz.” diyor.
İşte sana Kürt sorunu. Kürt sorunu budur, Kürt sorunu. O yüzden, o yüzden bu sorunları mutlaka hep birlikte demokrasiye ve birbirimize sarılarak çözeceğiz. Bakın, sadece demin değil. Evet, geçen dönem tam 49 tane belediyeye kayyum atadılar. Şu ana kadar tam 145 kez çeşitli dönemlerde Kürt’ün iradesine kayyum atadılar ve bizim de belediye başkanlarımıza, 3 belediyemize kayyum atadılar. Bunlardan bir tanesi Türkiye’nin en büyük ilçesi Esenyurt’un seçilmiş belediye başkanı, öz evladınız Ahmet Özer’dir. Buradan selam olsun Ahmet Özer’e.
Ovacık’ta yapılanda, Ahmet Özer’e yapılanda aynı şeydir. Şimdi diyorlar ki: “Ahmet Özer terörle ilişkili.” Bakın, Ahmet Özer’in suçu neymiş? Ahmet Özer’in suçu çözüme, barışa dair kitap yazmak. Ahmet Özer’in suçu, geçen sözüm sürecinde Abdullah Öcalan Ahmet Özer’in adını vermiş, “İyi bir akademisyendir, katkısı olur.” diye. Bunu yazmışlar iddianameye. Ahmet Özer’in suçu memleketi Van’da bir evlat ölmüş, evlat. Anneyi aramış. Anneye demiş ki: “Başın sağ olsun. Başın sağ olsun. Ölen çocuğun gibi çok kıymetli evlatlar yetiştirdin. Altı evlattan bir tanesi terör örgütü üyesiymiş.” Bu yüzden terör örgütü üyesinin anasına “Kuvvetli evlat yetiştirdin.” deyince terörü övmek oluyormuş.
Bu sebepten Ahmet Özer içeride. Lafı eğip bükmeyelim. Açık açık konuşalım, açık açık. Ahmet Özer’in suçu Esenyurt’u bir Kürt olarak kazanmaktır. Kürt’ün iradesine de, Kürt’ün başarısına da tahammül yoktur. Bunu, bunu şöyle anlatayım: Allah gani gani rahmet eylesin. Çok yakın dostumdu. Hapisteyken de çok ziyaretine gittik arkamızdaki arkadaşlarla, bütün milletvekillerimizle. Sırrı Süreyya Önder, özel, özel bir hukukumuz vardı. Cezaevinden çıktı, geldi. Benim odanın önünden geçerken daldı içeri, sarıldı. İki üç ay önce cezaevinde son ziyaretimi yapmıştım. “Hoş geldin.” dedim. “Otur.” “Yok.” dedi. “Racondur. Cezaevinde gelene, cezaevinden çıkınca ziyarete gidilir. Ama ilk çayı sende içersem bizim DEM’liler beni mahveder.” dedi. “Önce bir kendi partime gideyim, sonra gelip çay içeyim.”
Biz meydanlarda, sadece Ekrem Başkan’ı CHP’lilerin özgürlüklerini değil hangi siyasi görüşten olursa olsun tüm siyasi tutsakların özgür bırakılmasını talep ediyoruz. Selahattin Demirtaş’ın özgürlüğünü de savunuyoruz. Van Demirtaş’ı ayrı sever. Selam olsun Selahattin Başkan’a…
Ancak sadece Selahattin Başkan değil tutuklu belediye başkanlarının, Zafer Partisi Genel Başkanı Özdağ’ın da özgürlüğünü savunuyoruz. Saraçhane’ye çıktığımızda DEM’li gençler de Zaferli gençler de oradaydılar. Ama yukarıda biri vardı. İkisinin de başkanını o almıştı. İkisi de kaybediyor hep o kazanıyordu. Bu oyunu bozmak için şöyle haykırdık. Kurtuluş Yok Tek Başına Ya Hep Beraber Ya Hiçbirimiz. Buradan AK Partili gençlere de sesleniyorum. Bu demokrasi meydanında AK Parti’ye de MHP’ye de ihtiyaç var. Demokrasiye ihtiyaç var. Biz darbeye karşıyız. Biz demokratik siyasetin arkasındayız.
Dedik ki Kürtleri Türkiye’yi kendi devletleri olarak, uğrunda dedelerinin can verdiği devleti, demokratik, atılması gereken hangi adım varsa bu adımların hepsini hep birlikte atacağız.
Biz terörün durmasını savunuyoruz. Terörsüz Türkiye’ye evet diyoruz. Bugünlerde beklenen terör örgütünün silah bıraktığı haberini sonuna kadar destekliyoruz. Meclis zemininde bugün Kürtlerin kendisini eşit hissetmediği, eksik uygulamaları düzeltecek adımların hep birlikte atılmasını, en başta kayyum uygulamasının son bulmasını, siyasi tutsakların özgür kalmasını bekliyoruz. Buna evet demeyen bu sürecin dışındadır. Gözyaşının dinmesini canı gönülden savunanlarız.
Sırrı Başkana sözümüz var. Bu süreç akamete uğrarsa, Kürtleri verdikleri sözleri tutmazlarsa da biz eninde sonunda iktidar olacağız, Türk ve Kürt’ün kardeşliğini mutlaka kuracağız. Son sözüm şudur. İmza kampanyasında imza atan ne diyor: İmamoğlu özgür olsun diyor, siyasi tutuklular özgür olsun diyor.
Hakan Fidan’dan canlı yayında flaş itiraf: Suikasta uğradığını açıkladı!