DOLAR

39,6099$% -0.02

Created with Highcharts 8.2.2
EURO

46,0975% 0.37

Created with Highcharts 8.2.2
GRAM ALTIN

4.223,94%-1,55

Created with Highcharts 8.2.2
ÇEYREK ALTIN

6.926,00%-1,59

Created with Highcharts 8.2.2
TAM ALTIN

27.617,00%-1,58

Created with Highcharts 8.2.2
BİTCOİN

4186553฿%2.52127

Created with Highcharts 8.2.2
a

Özgür Özel, Esenler’den konuştu: “Çare emekliye seyyanen zam almaktır!”

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, İstanbul’un Esenler ilçesinde düzenlenen gece mitinginde yoğun katılımla dikkat çekerken, adalet, geçim sıkıntısı ve asgari ücrete ara zam talepleriyle hükümeti sert sözlerle eleştirdi.

CHP lideri Özgür Özel, tutuklu İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’na destek amacıyla Esenler’de düzenlenen mitingde konuştu.

“Esenler artık milletin kalesidir.” diyen Özel, meydanı dolduran kalabalığın AK Parti’nin “kalemiz” dediği ilçede ezber bozduğunu savundu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’a sert sözlerle yüklenen Özel, “Dünün mağduru bugünün zalimidir.” ifadesini kullandı.

Özgür Özel’in açıklamalarından öne çıkanlar şu şekilde:

“Yedinci gece mitingi bu İstanbul’da, yedinci akşam Çarşamba. Saraçhane’den sonra ‘Ekrem Başkan’a özgürlük’ diye koştuğumuz gece mitinglerinde, ‘Erken, Esenler’e gitme. Esenler’de o meydanı dolduramazsın’ dediler. ‘Esenler, AK Parti’nin kalesidir. Esenler’de olmaz’ dediler. Ancak Esenler’e geldik ve gördük ki Esenler ne AK Parti’nin kalesidir, ne bir başkasının. Esenler, artık milletin kalesidir. Esenler halkı merttir, yiğittir, vicdan sahibidir. Bugün buraya yaşadığımız adaletsizliklerden Esenler’in vicdanına sığınmaya geldik. Başımızın tacı Esenler’e; seçimlerde yüzde 14 oy alıp küsmediğimiz, yüzde 12 oy alıp küsmediğimiz, gayret edip, çalışıp, son seçimlerde yüzde 34’lere kadar geldiğimiz Esenler’e, bu gece biz miting yapmaya değil; Esenler’de eylem yapmaya geldik, sonuç almaya geldik. Hayır onu da değiştiriyoruz. Biz Cumhuriyet Halk Partisi olarak, Türkiye ittifakı olarak geldiğimizde evet ‘Gün gelecek, devran dönecek’ ama ‘AK Parti hesap verecek’ deyince, Esenler’deki AK Parti üyesi abim, ablam, amcam, evladı mülakata girecek diye üye yapmışlar veya ikna etmiş üye yapmışlar. Bir sebepten; yokluk, yoksulluk varmış, bir sebepten üye yapmışlar. Bunu deyince ‘Yahu yokluk var, açlık var, işsizlik var ama CHP gelirse AK Parti’ye hesap soracak. Acaba benim başıma ne gelecek?’ diyorlar. Şunu bilin, elbette hesap sorulacak. İktidara geldiğimizde bağımsız yargı, hırsızlardan, yolsuzlardan ve darbecilerden hesap soracak. Ancak Esenler’in AK Partilisiyle, AK Parti Gençlik Kollarındaki gençlerle, AK Partili esnafla, AK Partili işçiyle Cumhuriyet Halk Partisi’nin ilişkisi şu olacak: ‘Evet, ben AK Partiliydim, oraya oy verdim. Ama CHP geldi. Ekrem İmamoğlu Cumhurbaşkanı oldu, yüzümüzü güldürdü. Allah razı olsun’ diyecekler. Bugün Ekrem Başkan’la Silivri’de sohbet ettik. Sarıldık, ayrılırken ‘Bir diyeceğin var mı Başkan?’ dedim. Dedi ki, ‘Hiç merak etmeyin. Esenler bu akşam bütün ezberleri bozacak. Ben oradaymışım gibi ekran başından sarılıyorum Esenler’e.’ Ekrem Başkan’ı seviyor muyuz? Onu özledik mi? Ona buradan bir büyük selamı yollamaya hazır mıyız? ‘Yiğidim Aslanım’ gelsin mi? Haydi bakalım. Buradan Silivri’ye telefonların ışıklarıyla, drone tepede. Ekrem Başkan’ın selamını aldı Esenler, başı gözü üstüne. Buradan Ekrem Başkan’a selam olsun.”

“100 bin kişi gelip Esenler’de tarih yazanlara helal olsun”

“‘Gelmez’ diyenlere gelip de bu meydanı gösterenlere, ‘Dolmaz’ denen bu meydanı dolduranlara, ‘O meydan 80 bin kişiyi yutar’ deyince 100 bin kişi gelip Esenler’de tarih yazanlara helal olsun. Helal olsun hepinize. İşte bu enerji, bu motivasyon, bu heyecan, bu inat kazanacak. Bu inat… Kim kazanır? Ahlaki üstünlük kimdeyse o kazanır. Ahlaki üstünlük bu meydanda. Psikolojik üstünlük bu meydanda. Çoğunluk enerjisi bu meydanda. Biz kazanacağız, kötülük kaybedecek. Bu gece mitingleri, her İstanbullunun, her demokratın varlığını göstermek istediği, beklenen, özlenen mitingler. Bu akşam bu enerji, bu yüksek enerji Esenler’de. Gelecek hafta Çarşamba hep birlikte Sancaktepe’deyiz. 23 Nisan’da İstanbul’da bir deprem yaşadık. Allah korudu, ucuz atlattık. Yapı stokunun durumu nedeniyle Esenler daha da tedirgin oldu. Çoğunuz evlere girmediniz, giremediniz. İşte o gece bu ilçeden bütün Türkiye’ye bir muhteşem görüntü, bir muhteşem kare, bir muhteşem video yansıdı. O gece canım Esenlerli ablalarım, evin önünde, ara sokaklarda, yer sofrasında oklava ellerinde, ekmek açtılar, yufka açtılar. Eve giremeyen, evinin önünde bekleyenlere köy usulü bir dayanışma ile karınlarını doyuracak bir ekmek, bir yufka dağıttılar. O gün gördük ki biz Esenler’deki bu iyi niyet, bu hüsniyet, bu iyi kalp oldukça kimse ne Esenler’in, ne İstanbul’un, ne Ekrem Başkan’ın bileğini bükebilir. Çünkü iyiler, iyi insanlar haklıdır. Onlar kazanacak, siz kazanacaksınız. Kendi yokluğuna, yoksulluğuna bakmadan bir başkasının imdadına koşan, vicdanlı Esenler’de şunu anlatmak, şunu hatırlatmak isterim. 19 Mart sabahı yaşadıklarımızın bir başka örneği yok. Tayyip Erdoğan Esenler’den çok oy almış, oy alan, destek alan Erdoğan yıllar önce İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı’yken, bugün Ekrem Başkan’ın muhatap olduğu tüm suçlamalarla ve fazlasıyla muhatap oldu. Ancak hatırlayalım ki bir gün polis arabası evine varıp, eşinin yanında kapıya dayanıp, gözaltına alınıp, polis merkezine götürülmedi. Bir gün tutuklanıp da hapse konulmadı. Bütün yargılama tutuksuz gerçekleşti. Mahkeme karar verdi, yine içeri konmadı. Temyiz aşaması, Yargıtay aşaması geçip artık suçu kesinleşince Saraçhane’den çıkıp, davullarla zurnalarla, otobüs üstünde, kurbanlar kesilerek, dualar edilerek cezaevine yollandı. Kimse koluna girmedi, kimse onu itip kakmadı. Aldığı cezayı en konforlu şekilde, değil öyle yüksek güvenlikli mahkemelerde, Pınarhisar’da yanında yatacak arkadaşı bile belli olacak şekilde geçirdi, oradan çıktı. Bana sorarsan Tayyip Bey o cezayı almamalıydı, hiç hapiste yatmamalıydı. Ama ona yapılmayanı, sırf Cumhurbaşkanı olmasın diye 31 yıl önce aldığı diplomasını iptal edenler, sabahleyin evinin kapısına dayananlar, eşinin bulunduğu evden onu zorla gözaltı yapanlar, dört gün Vatan Emniyet’te tutanlar ve onu oradan alıp Silivri’ye koyan, iki aydan fazla süredir de her akşam televizyonlardan, TRT’den dünya kadar yalanla ona, ailesine saldıranlar, bugün şunu Türkiye’ye hatırlatıyorlar. Esenler bilir ki; Erdoğan dünün mağdurudur ama bugünün zalimidir. Bugünün zalimidir. Esenler hatırlar, ona yapılmadı bunlar. Ama o 25 yıldır bunu anlatır, bunu anlatır, oy ister. Bunu anlatır ‘Mağdurum’ der. Dünün mağduru bugünün zalimi ise bugünün mağduru Esenler’e emanettir Esenler’e. Esenler’e emanettir. Bu meydan ne CHP’nindir, ne siyasi partilerin. Bu meydan darbeye direnen bütün demokratlarındır.

“Çare, asgari ücrete ara zam almaktadır”

Şimdi Esenler’den, asgari ücretin en çok can yaktığı bu ilçeden, asgari ücretin en çok ilgilendirdiği bir ilçeden, Esenler’den bir başlangıcı tekrar etmek isteriz. Esenler İstanbul’da emeğin, alın terinin ve maalesef emeğinin karşılığını alamamanın başkentlerinden biridir. Yarın ilk iş, Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu DİSK’e, sonra Türkiye İşverenler Sendikaları Konfederasyonu TİSK’e, Cuma günü sabah Ankara’da ilk iş HAK-İŞ’e, sonra TÜRK-İŞ’e giderek yani sağcı-solcu ayırmadan, bize yakın-bizden uzak demeden ve işçi-işveren demeden tüm yapılara gidip, içinde bulunduğumuz asgari ücret sıkıntısına çare ve çözüm arayacağız. Çare, asgari ücrete ara zam almaktadır. Çünkü asgari ücretin belirlendiği tarihteki 22 bin lira, yılın ilk dört ayında uğradığı TÜİK’e göre yüzde 14’lük enflasyon bile hesaplansa, erimiş ve şu anda artık o zam 22 bin liradan 19 bin liraya düşmüştür. ENAG’ın hesabına göre bu para 17 bin 500 lira. Yani verilen zammı, enflasyon yutmuştur. Eğer Temmuz ayında bir ara zam yapılmazsa, altı ay boyunca geçen sene katlanamadığımız o 17 bin liranın da altında bir parayla, bırakın geçinmek, adeta sürünmek zorunda kalacağız. Bunun için işçi ile konuşup, işverenle konuşup, KOBİ’lerin, sanayicilerin, bilhassa küçük esnafın mağdur olmayacağı, onların destekleneceği, ama asgari ücretin mutlaka zamlanacağı bir süreci hep beraber yürütmek, hep beraber yönetmek ve asgari ücrete ara zammı almak için mücadele zamanıdır. Hakkımızı söke söke almaya var mıyız? Var mıyız? Var mıyız? O zaman bu meydan müthiş bir ses yükseltiyor. Ve bunu bu kez biraz önce Ekrem Başkan için, Çınar için, Buğra’yla Filiz için yükselttik. Ve şimdi hep beraber sesimizi Türkiye’ye duyuralım. Ara zam hakkımız, söke söke alırız. Talebimiz emekçiler için asgari ücrete ara zamdır. Ve talebimiz emekliler için seyyanen zamdır, seyyanen zamdır. Birleşe birleşe kazanacağız.

“Tek adam gidecektir, tüm bu krizler bitecektir”

Yoksul Esenler’e dair birkaç şey söyleme vaktidir. Esenler bir emekçi ilçesi. Esenler’de tekstil atölyelerinde yapılan bir akademik çalışmada sektörde çalışan her iki işçiden bir tanesinin 30 yaş altında olduğu ve sorulan üç soruya 10’da dokuz aynı cevabı verdikleri görülmüş. Şuna bakın ki 10 işçiden dokuzu sigortasız. 10 işçiden dokuzu işinden memnun değil ve 10 işçiden dokuzu kirada oturuyor. Bu Esenler’in elbette kaderi değil, ama bugünkü kederidir. Esen’in zorluğu; oy verdiği iktidarın oy alırken yüzüne bakıp, oydan sonra ona sırtını dönmesindendir. Bu iktidar Ekrem İmamoğlu’nu hapiste tutmak için 60 milyar dolar rezerv yakmıştır. Bu para 2.3 trilyon liradır. Bu parayla bugün Esenler’de 14 bin lira emekli maaşıyla geçinmeye çalışanlara, 10 yıl boyunca 30 bin lira emekli maaşı verilebilir. Bugün bu parayla Türkiye’deki bütün çiftçilerin borcu silinip, üstüne borcu kadar daha para verilebilir. Bugün bu parayla Türkiye’deki bütün işsizlere 15 bin lira işsizlik maaşı bağlanabilir. Bugün bu hükümetin atamadığı 1 milyon öğretmen atanıp, üç yıllık maaşları peşin yatırılabilir. Bugün KYK kredisi ile 3 bin lira alıp geçinmeye, okumaya çalışan öğrencilere 3 bin lira değil 30 bin lira verilebilir. Ama bunların hepsini yapmak için halkı seven, nereden geldiğini, nereye gideceğini bilen bir iktidara, bir Cumhurbaşkanına ihtiyaç var. Onun için bu meydanların umudu; Ekrem İmamoğlu’dur, onun Cumhurbaşkanlığıdır. Bunları yapacak olan odur. Bu iktidar devam ederse, artık milletin canına tak demiş bu düzen devam edecektir. Açlık, yoksulluk, sefalet milletin canına tak etti. Torpiller, haksızlıklar milletin canına tak etti. Zamlar, faizler milletin canına tak etti. Yasaklar, zulümler milletin, gençlerin canına tak etti. Bu TAK’ın bir açılımı vardır. Hepsi aynı TAK’tandır. Bu yaşanan kriz, sekiz yıldır sürmektedir. Canımıza tak diyen şeyin adı ‘Tek Adam Krizi’dir. Tek adam gidecektir, tüm bu krizler bitecektir.

YORUMLAR

s


En az 10 karakter gerekli

Sıradaki haber:

Ekrem İmamoğlu’nun mesajı Esenler’de okundu: “O bir avuç insanı seçimde evlerine göndereceğiz”

HIZLI YORUM YAP