İyi Parti Genel Başkanı Meral Akşener, partisinin TBMM Grup Toplantısı'nda gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu. İYİ Parti'nin Muğla Büyükşehir Belediye Başkan adayı Metin Ergun olarak açıklayan Meral Akşener maden faciası üzerinden hükümete yüklendi.

Meral Akşener açıklamasında “İktidar bizi aşırı duyarlı bulup, dün yaşanan felaketi göze almayı tercih etti. Erzincanlı vatandaşlarımızı değil madenin ortaklarını tercih etti. Anadolu’nun can suyunu taşıyan Fırat’ı değil rant musluklarını tercih etti. Bu ihaneti görmezden gelmeyeceğiz.” ifadelerini kullandı.

Meral Akşener'in açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:

- Dün peş peşe iki felaketi beraber yaşadık. Erzincan'daki madendeki heyelan Antalya'daki sel felaketi. Bunlardan bahsederken kalbim ağrıyor. 

- Biz milletini dinlemeyenlerin bizi dinlememesine şaşırmıyoruz. milletini önemsemeyenleri uyarılarımızı önemsememelerine şaşırmıyoruz. Milletimizi düşünmeyenlerin cennet doğamızı düşünmelerini de elbette beklemiyoruz. Ancak dengesi bozulan doğamız artık alarm veriyor. İktidarın iflah olmaz rant telaşı göz göre göre insanlarımızın hayatını tehlikeye sokuyor!

- Miadını doldurmuş bir iktidarla karşı karşıyayız. Kasım 2002’de iktidara geldiklerinde enflasyon yüzde 30bu bugün enflasyon Instagram filtrelerini aratmayan TÜİK filtresine rağmen geldi yüzde 65’e dayandı.

- Hatta biliyorsunuz artık hayatımızda AK Parti iktidarının ekonomi literatürüne kattığı bir terim var hissedilen enflasyon. O da neredeyse yüzde 130’a ulaştı. Yıllardır tek haneli faiz tek haneli enflasyon diye gezdiler 21 yılın sonunda ise başladıkları yerin bile gerisine düştüler!

- İstikrar dediler son beş yılda altı kez Merkez Bankası Başkanı değiştirdiler. İstikrar dediler son beş yılda dört kez ekonomi politikası değiştirdiler.

Fatih Erbakan'dan İsrail ile ticaretin durdurulmasına ilk yorum Fatih Erbakan'dan İsrail ile ticaretin durdurulmasına ilk yorum

- İstikrar dediler ama bir tek Sayın Erdoğan’ın koltuğunda istikrar sağlayabildiler. Tutarsız ve akıl dışı politikalarıyla ekonomimizi her geçen gün harap ettiler.

- Damat bakanın buram buram liyakat kokan yönetimiyle olmadı, Nebati Bakan'ın pırıltılı epistemolojik kopuşları kurtarmadı. Faiz lobilerine uluslararası tefecilerine el avuç açmak sonuç vermedi. Paramız pul oldu milletimizin çektiği çile büyüdü ama Sayın Erdoğan’ın inadı durulmadı!

- Tertemiz niyetlerle uyunan bir gecenin kapkaranlık sabahının yıldönümüydü. 6 şubatta gerçekleşen depremlerin birinci yıl dönümüydü. Buradan bir kez daha kaybettiklerimize rahmet diliyorum. Aradan bir yıl geçmesine rağmen iktidar tarihimizin en büyük felaketlerden birinin yarasını ciddiyetsizlikle  sarmaya çalışmaya aynen devam ediyor. Hal böyle olunca da maalesef yara kapanmıyor, sürekli kanıyor.

- Depremzede vatandaşlarımızın depremin birinci haftasında da sığınacakları çatıları yoktu birinci yılında da yok! Depremin birinci haftasında da kaybolan çocuklarımızın peşine düşen yoktu birinci yılında da yok. Çünkü ülkemizi yöneten iktidarın depremin birinci gününde de utanması yoktu birinci yılında da maalesef hâlâ yok.

- (Erdoğan'ın "Hatay garip kaldı" sözlerine) Sanki AK Parti tarafından yönetilen Kahramanmaraş garip kalmamış gibi, Gaziantep garip kalmamış gibi. Malatya garip kalmamış gibi, Adıyaman garip kalmamış gibi!

- İtiraf mı tehdit mi belli olmayan insanlıktan uzak böylesine bir cümle kurdu. Aradan bir hafta geçti kendisi sanki bu cümleleri hiç kurmamış gibi çıktı ve ‘bizde oy yoksa hizmet de yok diye milleti tehdit etmek’ olmaz dedi. Aynı bu şekilde söyledi. Bir hafta önce bu bir hafta sonra bu.

- Biz elbette Erdoğan’ın kıvrak dönüşlerine alışığız ama bir hafta içinde ne yaşandı da böyle hızlı bir dönüş yaptı. Elbette burada konuşacağız.

- Biliyorsunuz deprem felaketinin birinci yıl dönümünün gecesinde Hataylı vatandaşlarımız bir anma etkinliği yaptı. O gece Hatay’da bir kırılma anı yaşandı. Hataylılar iktidarı da ana muhalefeti de dinlemek istemedi. İki tarafa da tepki gösterdi. O tepki birbirine suç atma yarışına girerken milleti duymayanlara karşı bir tepkiydi.

- Hataylılar o gece birbirinizden bir farkınız yok dediler nitekim ana muhalefetten de gösterilen tepkiyi hazmedemeyenler çıkıp dediler ki ‘protestocuların kim olduğunu biliyoruz’ hatta tek tek saymış olsalar gerek ki sonra bir de ekleme yapıp 100 protesto yaşandıysa 99’u hükümete yöneliktir dediler.

- Sansürden sonra bunu da görmüş olduk. Hadi biz rakibiz, ama sadece bizim eleştirilerimizi değil milletin eleştirilerini de kabul edemez olmuşlar. Yok öyle yağma.

- Bizim için ‘çadır yok’ diyen depremzedeler tasmalı diyen meczup yandaşlar ile kendilerine oy gelmediği için yapılan yardımları haram eden vicdansız yoldaşların arasında hiçbir fark yoktur.

- Bizim için kendinden olmayana nefret saçan iktidar diliyle kendine laf edene öfke kusan ana muhalefet arasında hiçbir fark yoktur.

Editör: Aliye Tulum