İran Dışişleri Bakanlığı'ndan yapılan açıklamada "İran İslam Cumhuriyeti, herhangi bir askeri saldırganlık eylemine veya yasadışı güç kullanımına karşı meşru çıkarlarını korumak için gerekli savunma tedbirlerini almakta tereddüt etmeyecektir" denilerek olası misillemeye karşı alınacak tavır hakkında mesaj verildi. İran’ın BM Daimi Temsilciliği’nden yapılan açıklamada ise, Beyaz Saray'a "Çatışma İran ile İsrail arasında, ABD uzak durmalıdır" şeklinde seslenildi.

İran’ın BM Daimi Temsilciliği’nden yapılan açıklamada ise “İran'ın BM Şartı'nın meşru savunmaya ilişkin 51. maddesine dayanarak gerçekleştirdiği askeri harekât, Siyonist rejimin Şam'daki diplomatik tesislerimize yönelik saldırısına bir cevap niteliğindeydi. Mesele sonuçlanmış sayılabilir. Ancak İsrail rejiminin yeni bir hata yapması halinde İran'ın yanıtı çok daha sert olacaktır. Bu, İran ile haydut İsrail rejimi arasında ABD'nin uzak durması gereken bir çatışmadır” denildi. 

“BM’NİN EYLEMSİZLİĞİ VE SESSİZLİĞİ”

Temsilcilik, saldırıların BM Güvenlik Konseyi’nin eylemsizliği ve sessizliği sonucu düzenlendiğine dikkat çekerek, “İran'ın BM Şartı'nın 51. maddesine başvurması, Güvenlik Konseyi'nin eylemsizliği ve sessizliği ile İsrail rejiminin saldırılarını kınamadaki başarısızlığının damgasını vurduğu 13 günlük bir dönemin ardından gerçekleşti. Bazı ülkelerin İran'ın meşru hakkını kullanmasını aceleyle kınaması, rollerin tersine çevrildiğini ve mağdur ile suçlunun eşitlendiğini göstermektedir” dedi.

BM ŞARTI’NIN 51. MADDESİ

Hastaneye kaldırılan Suudi Arabistan Kralı Selman'ın son durumu Hastaneye kaldırılan Suudi Arabistan Kralı Selman'ın son durumu

İran, saldırıların ardından yaptığı açıklamalarda BM Şartı’nın 51. maddesine sıklıkla vurgu yapıyor. BM Şartı’nın 51. maddesinde ‘meşru müdafaa hakkı’ şu ifadelerle yer almaktadır:

“Birleşmiş Milletler üyelerinden birinin silahlı bir saldırıya hedef olması halinde, Güvenlik Konseyi uluslararası barış ve güvenliğin korunması için gerekli önlemleri alıncaya dek, bu üyenin doğal olan bireysel ya da ortak meşru savunma hakkına halel getirmez.”

İRAN DIŞİŞLERİ BAKANLIĞINDAN TEDBİR AÇIKLAMASI

İran Dışişleri Bakanlığı’ndan yapılan açıklamada, saldırının 1 Nisan’da İsrail’in Şam’da bulunana İran temsilciliğine yönelik saldırısına yanıt olarak düzenlendiği belirtildi. Açıklamada, “14 Nisan 2024 tarihinde, İran İslam Cumhuriyeti silahlı kuvvetleri, İsrail'in yinelenen askeri saldırılarına karşılık olarak ve Şart'ın 51. Maddesi uyarınca tanınan meşru müdafaa hakkını kullanarak İsrail'in askeri üslerine bir dizi askeri saldırı düzenlemiştir. Bu saldırılar, Suriye hükümetinin daveti üzerine Suriye'de bulunan İranlı askeri danışmanların şehit edilmesi ve özellikle de 1 Nisan'da Şam'daki İran İslam Cumhuriyeti diplomatik binalarına yönelik silahlı saldırılara yanıt olarak düzenlenmiştir. İran İslam Cumhuriyeti, Birleşmiş Milletler Şartı ve uluslararası hukukun amaç ve ilkelerine bağlılığını bir kez daha teyit ederken, egemenliğini, toprak bütünlüğünü ve ulusal çıkarlarını her türlü yasadışı güç kullanımı ve saldırıya karşı güçlü bir şekilde savunma kararlılığını yineler” denildi.

“GEREKLİ TEDBİRLERİ ALMAK İÇİN TEREDDÜT ETMEYECEĞİZ”

Bakanlık, bu saldırıların İran’ın meşru müdafaa hakkı olduğunu ve gerekli tedbirleri almakta tereddüt etmeyeceğini ifade ederek, “İran İslam Cumhuriyeti'nin meşru müdafaa hakkını kullanarak savunma tedbirlerine başvurması, işgalci rejiminin Filistin halkına yönelik acımasız soykırım kampanyasına komşu devletlere karşı tekrarlanan askeri saldırıların eşlik ettiği, bölge ve ötesinde alevleri körüklediği bir dönemde İran'ın bölgesel ve uluslararası barış ve güvenliğe yönelik sorumlu yaklaşımını göstermektedir. İran İslam Cumhuriyeti, herhangi bir askeri saldırganlık eylemine veya yasadışı güç kullanımına karşı meşru çıkarlarını korumak için gerekli savunma tedbirlerini almakta tereddüt etmeyecektir” dedi.

Editör: Nigar Topcu