DOLAR

38,2123$% 0.2

EURO

43,6817% 0.03

GRAM ALTIN

4.080,39%0,46

ÇEYREK ALTIN

6.725,00%0,40

TAM ALTIN

26.816,00%0,40

BİTCOİN

3207582฿%-0.29059

a
  • Dijital Gaste
  • Dünya
  • Eski AB Bakanı Egemen Bağış’tan bomba analizler: ABD ve AB arasındaki çatlaklar Türkiye tarafından hassasiyetle değerlendirilmeli

Eski AB Bakanı Egemen Bağış’tan bomba analizler: ABD ve AB arasındaki çatlaklar Türkiye tarafından hassasiyetle değerlendirilmeli

Eski AB Bakanı Dr. Egemen Bağış, ABD-AB ilişkilerindeki gerilimleri, Türkiye’nin bu süreçte karşılaştığı fırsatları ve tehditleri değerlendirerek AB tam üyelik sürecine odaklanılması gerektiğini vurguladı.

İstanbul Aydın Üniversitesi Aydın Düşünce Platformu’nda bu akşam gerçekleşen sunumda, Türkiye Cumhuriyeti Avrupa Birliği ve Devlet Eski Bakanı, Başmüzakereci, Büyükelçi Dr. Egemen Bağış, Trump sonrası dönemde çatırdayan ABD-AB ilişkileri ışığında küresel gelişmeleri ve Türkiye’nin bu süreçte karşı karşıya kaldığı fırsatları ve tehditleri değerlendirdi.

Sunumun açılışında ev sahipliği yapan İstanbul Aydın Üniversitesi Mütevelli Heyeti Başkanı Prof. Dr. Mustafa Aydın ve Platform Başkanı Prof. Dr. Hızır Tarık Oğuzlu’ya teşekkürlerini ileten Bağış, “Bu masa etrafında çok değerli dostlarımız ile keyifli bir beyin fırtınası yaşayacağımıza inanıyorum.” dedi.

Bağış, küresel düzeydeki çalkantılı ortamı ve dünya ülkelerinde giderek artan “akil lider” açığını vurgulayarak, Reagan’ın yerine Trump, Kohl’ün yerine ise Scholz gibi figürlerin yükseldiğini belirtti.

resim 2025 03 13 001249154

Orta Doğu’daki insani krizlere, özellikle Gazze’deki dram ve Suriye’deki gelişmelere dikkat çeken Bağış, Avrupa’daki sosyal ve siyasi sorunların da derinleştiğini ifade etti.

Bağış, şunları söyledi:

Dünya çalkantılı bir dönemden geçiyor. Günümüzde dünyanın birçok ülkesinde akil lider açığı var. Reagan’ın koltuğunda Trump, Kohl’un yerinde Scholz gibi yöneticiler bulunmakta. Gazze’de insanlık dramı yaşanıyor. Suriye’de yaşananlar ortada. Avrupa’da bir kargaşa mevcut. Almanya’da koalisyon görüşmeleri sürüyor. Fransa başta olmak üzere bir çok Avrupa ülkesinde ırkçılık artıyor. Trump’ın kapitalizm anlayışı, Amerikan şirketlerine yabacı devletlere rüşvet vermeyi dahi serbest bıraktı.

resim 2025 03 13 001310763

ABD ve AB arasındaki ilişkilerin bozulmasının Türkiye için kritik bir nokta olduğunu belirten Bağış, Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’ın Financial Times’a verdiği röportajda “Cin şişeden çıktı.” açıklamasını hatırlatarak, Avrupa’nın artık güvenliğini kendisinin sağlamaya yönelik adımlar attığını söyledi.

Egemen Bağış, bu bağlamda, Avrupa Birliğinin güçlü bir karar alarak “fikirdaş ülkeler zirvesi” düzenlediğini ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın bu zirveye katıldığını aktardı.

Bağış, bu gelişmelerin Avrupa’nın, ABD’nin güvenlik garantilerinden bağımsız bir strateji geliştirmeye yöneldiğini gösterdiğini belirtti.

resim 2025 03 13 001352070

Bağış, Fransa Cumhurbaşkanı Macron’un Avrupa’nın nükleer caydırıcılığının arttırılması gerektiğine dair açıklamalarını değerlendirerek, ABD’nin eksik olduğu bir Avrupa savunmasında, İngiltere ve Fransa’nın yeterli caydırıcılığı sağlayıp sağlayamayacağını sorguladı.

Bağış, Türkiye’nin bu dönemde Avrupa için vazgeçilmez bir ortak haline geldiğini, Fransa’nın Le Monde gazetesi ve Yunanistan eski Başbakanı Samaras’ın açıklamalarıyla desteklediği görüşlere de değindi.

resim 2025 03 13 001521023

Öte yandan, Türkiye’nin Rusya-Ukrayna krizinde arabuluculuk rolünü üstlenmesinin önemine işaret etti.

ABD ve Avrupa arasında bir tercih yapmak zorunda kalmanın Türkiye için ideal bir durum olmadığını söyleyen Bağış, Türkiye’nin her iki tarafla da güçlü ilişkiler sürdürmeyi hedeflediğini belirtti.

AB tam üyelik sürecine odaklanmanın gerekliliğini vurgulayan Bağış, reform sürecinin yeniden canlandırılması gerektiğini ifade etti.

resim 2025 03 13 001537375

Dr. Egemen Bağış’ın yaptığı konuşma şu şekilde:

Öncelikle ev sahipliği için IAU Mütevelli Heyeti Başkanı, ağabeyim Prof. Dr. Mustafa Aydın ve Platform Başkanı Prof. Dr. Hızır Tarık Oğuzlu’ya teşekkürlerimi sunuyorum. Bu masa etrafında bir araya gelen çok değerli dostlarımız ile keyifli bir beyin fırtınası yaşayacağımıza inanıyorum.

Sunumumuzda, Trump sonrası çatırdayan ABD-AB ilişkileri bağlamında küresel gelişmeleri ve Türkiye’mizin bu süreçte karşı karşıya kaldığı tehditler, fırsatlar ve öncelikleri değerlendirmeye çalışacağız.

Dünya çalkantılı bir dönemden geçiyor.
Günümüzde dünyanın birçok ülkesinde akil lider açığı var. Reagan’ın koltuğunda Trump, Kohl’un yerinde Scholz gibi yöneticiler bulunmakta.
Gazze’de insanlık dramı yaşanıyor.
Suriye’de yaşananlar ortada.
Avrupa’da bir kargaşa mevcut. Almanya’da koalisyon görüşmeleri sürüyor. Fransa başta olmak üzere bir çok Avrupa ülkesinde ırkçılık artıyor.
Trump’ın kapitalizm anlayışı, Amerikan şirketlerine yabacı devletlere rüşvet vermeyi dahi serbest bıraktı.

ABD’den Hindistan’a “Rus savunma ürünlerini satın almama” çağrısı: ABD Ticaret Bakanı Howard Lutnick, Hindistan’ı, Rusya’dan savunma ekipmanlarını satın almamaya çağırarak kendilerinin daha gelişmiş silahlar temin edebileceğini söyledi.

Türkiye açısından en hassasiyetle değerlendirilmesi gereken konu düne kadar yakın müttefiklerimiz olan ABD ve AB arasındaki çatlaklar. Dışişleri Bakanımız Sayın Hakan Fidan geçen gün Financial Times’a verdiği mülakatta bunu “Cin şişeden çıktı” diyerek Amerika’nın Avrupa’yı terk etmesini değerlendirdi. Avrupa bu yeni süreçte “NATO ve Amerika yanımızda durursa ne ala ama dursa bile biz kendi güvenlik şemsiyemizi kendimiz kuracağız” dedi, ve önceki gün Avrupa Birliği güçlü bir karar aldı.

Bu kararın ertesi günü, Avrupa“fikirdaş ülkeler zirvesi” düzenledi, online yapılan zirveye Türkiye adına Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan da katıldı. Aynı zirvede Kanada, Norveç, İzlanda gibi NATO üyesi olup AB üyesi olmayan ülkeler de vardı. Yani “fikirdaşlık” AB üyeliğiyle değil Avrupa güvenliğiyle ilgiliydi.

Önemli bir jeo-politik kırılmaya tanıklık ediyoruz. Amerika’nın Ukrayna’yı yalnız bırakmasıyla başladı. Avrupa ABD’ye güvenini kaybetti.

Fransa Cumhurbaşkanı Macron’un Avrupa’nın Rusya’ya karşı nükleer caydırıcılığa sahip olması gerektiğini söylemesi üzerine yeni bir tartışma çıktı.

ABD’nin olmadığı bir Avrupa savunmasında Avrupalı iki nükleer güç olan İngiltere ve Fransa’nın Rusya’ya karşı yeterli caydırıcılık üretip üretemeyeceğini tartışılır. Almanya hemen karşı çıktı çünkü Almanya, Fransa tarafından korunan bir ülke olmak istemiyor.

Fransa’nın etkili gazetesi Le Monde’a göre Türkiye zayıflayan Avrupa Birliği için artık “vazgeçilmez bir ortak” haline geldi. Gazeteye göre Paris’te yapılan Avrupalı liderler zirvesine Türkiye’yi çağırmamak stratejik bir hataydı.

Rusya: Brüksel aldığı silahlanma kararıyla tehlikeli jeopolitik oyunlar oynuyor derken, eski Yunanistan Başbakanı Samaras: Batı’nın siyasi sistemi çöküyor tezini savundu.

Rusya: Brüksel aldığı silahlanma kararıyla tehlikeli jeopolitik oyunlar oynuyor derken, AB, Türkiye’nin de aralarında olduğu 5 NATO ülkesi ile savunmada işbirliğini artırmak istiyor.

Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın da davet edildiği Fikirdaş Ülke Liderleri Çevrimiçi Toplantısı’nın ardından, benzer düşünen NATO ortaklarıyla işbirliğinin hayati önem taşıdığını ve koordinasyonun süreceği ortaya çıktı.

Avrupa ile Amerika arasında bir tercih yapmaya zorlanmak Türkiye için tabiiki tercih edilen bir durum olmaz. Rusya ve Ukrayna arasında olduğu gibi bu konuda da arabuluculuk rolü birinci tercihimiz olacaktır.

Musk’ın NATO’dan çıkma söyleminin gerçekleşmesi durumunda Türkiye olarak bu ittifakın en büyük askeri gücü haline geliriz ama ittifak ciddi güç kaybına uğrar.

Ancak her halükârda AB tam üyelik sürecine odaklanmak gerekir. Bunun için de ülkemiz içinde reform sürecinin yeniden canlandırılması gerekir.

Gelin 2009-2014 arası bizim bu konudan sorumlu olduğumuz beş yıl içerisinde yapılan reform çalışmalarına bir göz atalım. Yaklaşık 100 maddede özetlersek;

AB Müzakereleri ve Fasıllar (1–16)

1. Vergilendirme Faslının Açılması (2009): Türkiye, vergi politikalarını AB kriterlerine uyumlu hâle getirmek üzere müzakerelerde “Vergilendirme” faslını açtı.
2. Çevre Faslının Açılması (2009): Çevre koruma, atık yönetimi ve sürdürülebilirlik alanlarındaki AB standartlarına yaklaşmak için “Çevre” faslı resmen müzakereye açıldı.
3. Gıda Güvenliği Faslının Açılması (2010): Gıda, veterinerlik ve bitki sağlığı standartlarını AB ile uyumlu hâle getirmek amacıyla “Gıda Güvenliği” faslı devreye girdi.
4. Bölgesel Politika Faslının Açılması (2013): Uzun bir aradan sonra “Bölgesel Politika ve Yapısal Araçların Koordinasyonu” faslı açılarak kalkınma projelerinde AB fonlarından yararlanma kolaylaştı.
5. Pozitif Gündem İnisiyatifinin Başlatılması (2012): Tıkanan fasıllarda teknik uyumu hızlandırmak ve siyasi engelleri aşmak için AB Komisyonu ile “Pozitif Gündem” süreci devreye girdi.
6. Bloke Fasıllarda Teknik İlerleme: Siyasi blokajlara rağmen Şirketler Hukuku, Tüketici Sağlığı ve Mali Kontrol gibi fasıllarda açılış-kapanış kriterlerinin büyük kısmı teknik olarak karşılandı.
7. Yüksek Düzeyli Siyasi Diyalog Toplantıları: Bakan ve müzakereciler düzeyinde düzenli siyasi diyalog toplantıları başlatılarak müzakere süreciyle ilgili kritik konular üst düzeyde ele alındı.
8. Enerji İşbirliği Belgesi (2012): Enerji faslı açılmasa da AB ile “Geliştirilmiş Enerji İşbirliği Belgesi” hazırlanarak enerji arz güvenliği ve piyasalarında yakın temas sağlandı.
9. AB Komisyonunda Türk Uzmanların Görevlendirilmesi: 2011’deki protokolle ilk kez Türk bürokratlar AB Komisyonu’nda geçici görev alıp Brüksel bürokrasisiyle deneyim paylaşımına başladı.
10. Vize Serbestisi Diyaloğunun Başlatılması: AB, Türk vatandaşlarına Schengen vizesini kaldırmaya yönelik “Vize Serbestisi Yol Haritası” görüşmelerini 2012’de başlatarak resmi diyaloğu kabul etti.
11. Geri Kabul Anlaşmasının İmzalanması (2013):Türkiye, vize muafiyetine paralel yürütülmek üzere AB ile Geri Kabul Anlaşması’nı imzalayarak göç ve sınır yönetiminde işbirliğini güçlendirdi.
12. Vize Sürecinde Geçici Kolaylıklar: Vize serbestisi tamamlanana dek Schengen başvurularında çok girişli vizelerin kolaylaştırılması ve işlem merkezlerinin yaygınlaştırılması sağlandı.
13. Ortaklık Hukukundan Doğan Hakların Savunulması: AB mahkemelerinin kararlarına dayanarak Türk hizmet sunucularına vize uygulanmaması gerektiği resmen vurgulandı ve bazı ülkelerde kısmen uygulandı.
14. Yoğun Diplomasi Trafiği: 2009-2013 arasında AB kurumlarına ve üye devletlere yapılan rekor seviyede resmi ziyaretlerle müzakerelerin siyasi boyutunda ilerleme için sürekli diplomasi yürütüldü.
15. Türkiye’nin Kendi İlerleme Raporunun Hazırlanması: AB raporlarındaki önyargıları dengelemek için 2012’de Türkiye, kapsamlı bir ulusal ilerleme raporu yayımlayıp uluslararası kamuoyuna sundu.
16. Müzakere Sürecinde Siyasi Kararlılık: Bazı AB ülkelerinin engellemelerine rağmen Türkiye, reform ve uyum çalışmalarından vazgeçmeden tam üyelik hedefini kararlılıkla sürdürdü.

AB Uyum Yasaları ve Düzenlemeler (17–33)

17. Veterinerlik ve Gıda Yasası (2010): Gıda zincirinin her aşamasında AB hijyen standartlarına erişmek için 5996 sayılı kanun çıkarıldı.
18. Biyogüvenlik Kanunu (2010): GDO’lu ürünlere dair ilk defa kapsamlı düzenleme yapılarak bebek mamaları gibi kritik alanlarda yasak ve denetim sağlandı.
19. Çevre Mevzuatında AB Standartları: Yakıt kalitesi, kentsel atık su arıtımı ve atık yönetiminde AB normları benimsenerek çevre koruma güçlendirildi.
20. Tehlikeli Madde Taşımacılığında ADR’ye Katılım:Karayoluyla tehlikeli yük taşınmasında uluslararası kurallara (ADR) uyularak çevre ve insan güvenliği artırıldı.
21. Araç Muayene ve Takograf Uygulamaları: Dijital takograf ve modern araç muayene istasyonları zorunlu kılınarak AB ulaştırma güvenliği standartlarına geçildi.
22. Yenilenebilir Enerji ve Enerji Verimliliği Düzenlemeleri: AB’nin iklim hedeflerine uyum için yenilenebilir enerji teşvikleri ve enerji tasarrufu projeleri devreye alındı.
23. Ürün Güvenliği için CE İşareti: Asansör, makine ve diğer ürün gruplarında CE işareti zorunlu hale getirilerek AB pazarına girişte teknik uyum sağlandı.
24. Rekabet ve Devlet Yardımları Yasası: Devlet desteklerinin AB kurallarına uygunluğunu izlemek amacıyla yeni bir denetim mekanizması kuruldu.
25. Yeni Ticaret Kanunu ile Şirketler Hukuku Reformu:2011’de kabul edilen kanunla bağımsız denetim ve kurumsal yönetim ilkeleri AB şirketler hukuku seviyesine taşındı.
26. Kamu İhale Mevzuatının AB’ye Yaklaştırılması:İhale süreçlerinde şeffaflık, rekabet ve hesap verebilirlik artışı için AB direktiflerine uygun değişiklikler yapıldı.
27. Tüketici Haklarının Güçlendirilmesi: Mal ve hizmet alımında cayma hakkı, garanti ve sözleşme koşulları gibi konularda AB tüketici mevzuatıyla uyum sağlandı.
28. Finansal Piyasalar ve Bankacılık Düzenlemeleri:AB’nin finansal hizmetler direktiflerine paralel düzenlemelerle yatırımcı koruması ve piyasa istikrarı güçlendirildi.
29. Tek Pencere ve Ortak Transit Sistemi: Gümrük işlemlerinin hızlanması için tek pencere modeline geçildi, Ortak Transit Sözleşmesi’ne katılımla AB nakliye prosedürleri benimsendi.
30. Standartlar ve Teknik Düzenlemelerde Uyum: TSE ve ilgili kurumlar, sanayi ve tüketim ürünlerinde AB standartlarını yaygınlaştırarak ihraç ürünlerinin pazar erişimini kolaylaştırdı.
31. Makroekonomik Politikalarda AB Kriterleri: Bütçe açığı ve kamu borç oranını düşük tutma, enflasyonla mücadele ve bağımsız para politikasıyla Maastricht hedeflerine yakın bir performans sağlandı.
32. Çalışma Hayatında AB Normları: İş sağlığı ve güvenliği, kadın istihdamı ve ayrımcılık yasağı konularında düzenlemeler yapılarak sosyal politika faslında ilerleme kaydedildi.
33. Tarım ve Gıda Ticaretinde İlerleme: Veterinerlik ve hijyen koşullarının iyileştirilmesiyle Türk süt, et ve gıda ürünlerinin AB pazarına ihracatı kolaylaştı.

Kurum ve Strateji Geliştirmeleri (34–63)

34. AB Genel Sekreterliği’nin Yeniden Yapılandırılması:Kurumsal kapasite artırılarak uzman ve başkanlık sayısı çoğaltılıp AB uyum çalışmalarının koordinasyonu güçlendirildi.
35. Yeni İhtisas Birimlerinin Kurulması: Sivil Toplum, İletişim, AB Hukuku ve Çeviri Eşgüdüm gibi birimler oluşturularak müzakere ve uyum süreçlerinde derinlemesine uzmanlık sağlandı.
36. Brüksel ve İstanbul Temsilciliklerinin Açılması: AB kurumlarıyla yakın teması sürdürmek için Brüksel’de; sivil toplum ve iş dünyası bağlantıları için İstanbul’da ofisler faaliyete geçirildi.
37. AB Bakanlığı’nın İhdası (2011): Başmüzakereci unvanı AB Bakanı ile birleştirilerek Türkiye-AB ilişkilerinin tek çatı altında daha etkili yönetilmesi sağlandı.
38. Bağlı Kurumların Bakanlığa Devri: TÜRKAK ve Ulusal Ajans gibi kurumlar AB Bakanlığı’na bağlanarak mali iş birliği ve akreditasyon süreçleri tek elden koordine edildi.
39. Türkiye’nin AB Stratejisinin Belirlenmesi: “Katılım Süreci için Ulusal Strateji” hazırlığıyla müzakere, uyum ve iletişim alanlarındaki hedefler yol haritasına bağlandı.
40. Ulusal Program ve Eylem Planları: 2009’da güncellenen Ulusal Program ile 2010-2011 Eylem Planı hazırlanıp, çıkarılacak yasalar ve ikinci düzenlemeler takvime bağlandı.
41. AB İç Koordinasyon Komitesinin Canlandırılması:İlgili bakanlıkların temsilcileriyle düzenli toplantılar yapılarak AB müktesebatı uyum çalışmalarının takibi ve hızlandırılması sağlandı.
42. Reform İzleme Grubu (RİG) Toplantıları: Siyasi reformların ilerlemesi için farklı şehirlerde yapılan RİG toplantılarıyla reformların sahadaki etkisi gözlemlendi.
43. 81 İlde AB Yapılanmasının Kurulması: Her ilde bir vali yardımcısı “AB iletişim noktası” olarak görevlendirildi ve valiliklerde AB birimleri açılarak yerel sahiplenme geliştirildi.
44. Yerel AB Kapasitesinin Artırılması: Proje eğitimleri, bilgilendirme toplantıları ve hibe programlarıyla il ve ilçelerdeki kamu personeli ve STK’ların AB fonlarına erişimi kolaylaştırıldı.
45. Kaymakamlara AB Eğitimleri: İçişleri Bakanlığıyla iş birliği yapılarak yüzlerce kaymakama AB süreci ve müktesebatı konusunda eğitim verildi.
46. Muhtarlara AB Mektupları: Tüm köy ve mahalle muhtarlarına resmi mektup gönderilerek AB hedefleri ve reform süreci tabana kadar anlatıldı.
47. “İllerimiz AB’ye Hazırlanıyor” Programı: Valilik projelerine doğrudan hibe sağlanarak yerelde AB bilinci ve proje hazırlama kapasitesi artırıldı.
48. Valilikler için AB Kapasite Projesi (IPA): Katılım Öncesi Mali Aracı fonlarıyla valiliklerin AB ile ilgili kurumsal kapasitesini büyüten 1,95 milyon avroluk proje uygulandı.
49. Belediyelerimiz AB’ye Hazırlanıyor Projesi:Belediyelerde AB standartlarında hizmet sunmak için eğitimler, proje destekleri ve Brüksel ziyaretleri organize edildi.
50. İl Özel İdarelerinin AB’ye Hazırlanması: Vilayetler Birliği protokolüyle özel idare personeline AB fonları, proje yazımı ve yönetimi konularında yoğun eğitim programları başlatıldı.
51. AB Müktesebatının Yerelde Uygulanması: UNDP ve yerel yönetimlerle ortak projelerle AB hukukunun pratikte nasıl uygulanacağına dair rehberlik ve eşleştirme çalışmaları yapıldı.
52. Türkiye’nin Ulusal İlerleme Raporu (2012): Bakanlık koordinasyonuyla hazırlanan 170 sayfalık rapor, reformların detaylı kaydını sunarak AB Komisyonu raporlarına karşı Türkiye’nin perspektifini ortaya koydu.
53. AB İletişim Stratejisi (ABİS): Kamuoyuna AB süreci hakkında düzenli bilgi vermek ve desteği artırmak için konferanslar, yayınlar ve kampanyalar düzenlendi.
54. Sivil Toplumla Diyalog Toplantıları: STK’ların katılımıyla geniş kapsamlı paneller yapılarak AB reformlarıyla ilgili görüş ve öneriler birinci elden alındı.
55. Dijital ve Sosyal Medya Atağı: Bakanlık, güncel gelişmeleri web sitesi ve sosyal medya hesaplarından paylaşarak AB sürecinde şeffaf ve katılımcı bir platform oluşturdu.
56. AB Bilgi Kaynaklarının Zenginleştirilmesi:Elektronik Veri Arşivi ve Bakanlık kütüphanesi genişletilip, AB ile ilgili geniş doküman havuzu kamu erişimine sunuldu.
57. “Türk Yerel Medyası AB Yolunda” Projesi: Yerel gazeteci ve muhabirlerin AB konularındaki bilgi düzeyini artırmaya yönelik seminerler düzenlenerek doğru bilgilendirme teşvik edildi.
58. Yabancı Basın ile İletişim: Avrupalı gazetecilerin Türkiye’de ağırlanması ve Türk yetkililerin yabancı basın toplantılarıyla reform sürecini uluslararası kamuoyuna anlatması sağlandı.
59. AB Mali Yardımlarının Koordinasyonu: Katılım Öncesi Mali Aracı (IPA) kapsamındaki fonların verimli yönetimi için bakanlık bünyesinde proje değerlendirme ve izleme mekanizmaları güçlendirildi.
60. IPA Projelerinin Programlanması: 2009-2012 arasında yüz milyonlarca avro değerindeki projeler hazırlanarak eğitim, istihdam ve altyapı gibi alanlarda AB desteği alındı.
61. AB Çerçeve Programlarından Yararlanma: 7. Çerçeve Programı ve sınır ötesi işbirliği projelerinde Türkiye’nin payı arttırılarak Ar-Ge ve bölgesel kalkınma alanlarında AB fonları kullanıldı.
62. Sivil Toplum Diyaloğu Projeleri: Belediyeler, odalar ve STK’ların yürüttüğü kültür, tarım, balıkçılık gibi alanlardaki projelere hibe verilerek Türkiye ile AB toplumları yakınlaştırıldı.
63. Twinning ve TAIEX Programları: Kamu kurumlarının AB muadilleriyle eşleştirme (Twinning) ve teknik destek (TAIEX) projeleri sayesinde binlerce görevli AB uygulamalarını yerinde öğrendi.

İnsan Hakları ve Demokratikleşme (64–78)

64. 2010 Anayasa Değişikliği Paketi: Referandumla yargı bağımsızlığını güçlendiren, HSYK ve Anayasa Mahkemesi’nin yapısını demokratikleştiren önemli reformlar yapıldı.
65. Yeni Anayasa Hazırlık Süreci: Meclis’te kurulan Uzlaşma Komisyonu, toplumsal talepleri alıp sivil ve özgürlükçü yeni anayasa için kapsamlı çalışmalar yürüttü.
66. Kamu Denetçiliği Kurumu (Ombudsman) Kurulması: TBMM’ye bağlı ombudsmanlık sistemi, idari işlemlerde hak ihlallerinin denetlenmesi ve çözümü için kuruldu.
67. Türkiye İnsan Hakları Kurumu’nun Kurulması:İnsan hakları ihlallerini izlemek ve raporlamak amacıyla bağımsız bir kurum oluşturularak Avrupa standartlarına yaklaşıldı.
68. Yargı Reformu Stratejisi ve Paketleri: AİHM içtihatlarına uyum için hazırlanan stratejiyle tutukluluk süreleri kısaltıldı, adil yargılanma ve savunma hakkı genişletildi.
69. 3. Yargı Reformu Paketi (Temmuz 2012): Terörle Mücadele Kanunu’nda esnetmeler yaparak ifade özgürlüğü alanı genişletildi ve gazetecilerin serbest kalması kolaylaştı.
70. 4. Yargı Reformu Paketi (2013): Düşünce suçlarıyla ilgili cezaların azaltılması, nefret suçlarının tanımlanması ve adli kontrolün genişletilmesiyle özgürlükler desteklendi.
71. Kürtçe Yayın Özgürlüğü: TRT Kürdi ve özel kanallarda 24 saat anadilde yayın hakkı tanınarak ifade ve kültürel haklarda AB standartlarına yöneldi.
72. Azınlıklarla Diyalog ve Hakların İyileştirilmesi:Farklı inanç gruplarına mensup cemaatlerle resmi diyalog toplantıları yapılıp eğitim, mülk ve ibadet özgürlüğünde önemli mesafe katedildi.
73. Azınlık Vakıflarına Mülk İadesi (2011): 1936 Beyannamesi sonrası el konulan cemaat vakıflarının mülkleri kanun hükmünde kararnameyle iade edilerek AB’nin din özgürlüğü kriterleri gözetildi.
74. Tarihî İbadethanelerde Ayin Serbestisi: Sümela Manastırı, Akdamar Kilisesi gibi tarihî mekânlarda düzenli ayin yapılmasına izin verilerek inanç özgürlüğü pekiştirildi.
75. Roman Vatandaşların Entegrasyonu: Roman çalıştayları ve eylem planlarıyla barınma, eğitim, istihdam gibi alanlarda iyileştirmeler yapılarak AB sosyal içermeyle uyumlu adımlar atıldı.
76. İfade Özgürlüğünde Tabuların Yıkılması: Geçmişte yasaklanan konuların rahatça tartışılabildiği bir ortam sağlanarak AB’nin Kopenhag siyasi kriterlerine uygun ilerleme kaydedildi.
77. Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele (İstanbul Sözleşmesi): Sözleşmeyi ilk imzalayan ve onaylayan ülke olarak 6284 sayılı kanunla kadınları aile içi şiddetten koruma önlemleri güçlendirildi.
78. Kolluk ve İnsan Hakları Eğitimleri: Emniyet ve jandarmaya AB destekli seminerler verilerek orantılı güç kullanımı, işkencenin önlenmesi ve ayrımcılıkla mücadele konularında farkındalık artırıldı.

Ekonomik ve Ticari Uyum (79–89)

79. Rekabet Kurallarının Güçlendirilmesi: Rekabet Kurumu, tekelleşme ve kartelleri engellemek için AB rekabet hukukuna paralel denetimler yaptı.
80. Devlet Yardımlarında AB Normları: Hazine bünyesindeki mekanizmayla kamu teşviklerinin AB’nin rekabet kurallarına aykırı olmaması sağlandı.
81. Gümrüklerde Modernizasyon: Ortak Transit Sözleşmesi ve Tek Pencere sistemiyle gümrük işlemleri hızlandırıldı, AB’ye ihracatta maliyetler azaldı.
82. Ortak Ticaret Politikasına Uyum: AB’nin Serbest Ticaret Anlaşmalarına eşzamanlı katılıp Türkiye, yeni pazarlara avantajlı erişim fırsatları yakaladı.
83. Teknik Engel ve Standartların Uyumlaştırılması:Ürün standartlarını AB ile eşitleyerek ihracatın önündeki teknik engelleri önemli ölçüde kaldırdı.
84. Yolcu Haklarında İyileştirme: Havayolu taşımacılığında AB yolcu hakları mevzuatı örnek alınıp gecikme ve iptal durumlarında tazminat hakkı getirildi.
85. Telekom ve Sayısal Pazar Rekabeti: Mobil numara taşınabilirliği ve geniş bant pazar düzenlemeleriyle tüketici lehine rekabet AB kurallarına yaklaştırıldı.
86. Mali Saydamlık ve Denetim: Sayıştay Kanunu’yla askerî harcamalar dâhil kamu harcamalarının denetimi genişletilip AB mali kontrol standartlarına uyuldu.
87. Merkez Bankası Bağımsızlığı: Para politikası bağımsızlığı korunarak AB ekonomik kriterlerinden olan enflasyonla mücadele ve istikrar hedefi sürdürüldü.
88. Finansal Hizmetlerde AB Normları: Basel II/III çerçevesi ve yatırımcı koruma düzenlemeleriyle bankacılık ve sermaye piyasaları AB’ye daha uyumlu hale geldi.
89. Tarım ve Gıda Ticaretinde İlerleme: Veteriner ve hijyen koşullarını yükselten reformlar sayesinde bazı Türk süt ve et ürünleri AB’ye ihraç izni aldı.

Eğitim, Kültürel ve Sosyal Uyum (90–100)

90. AB Eğitim Programlarında Rekor Katılım: Erasmus ve Hayatboyu Öğrenme programlarına katılan öğrenci-akademisyen sayısı hızla artarak on binlerce kişiye ulaştı.
91. Jean Monnet Burs Programı: Kamu, üniversite ve özel sektörden gençlerin AB ülkelerinde yüksek lisans yapmasını sağlayan burslar yaygınlaştırıldı.
92. Harvard ve Avrupa Koleji Bursları: İlk kez Harvard Üniversitesi ve Avrupa Koleji ile yapılan anlaşmalarla bakanlık personeli ve genç uzmanların yurt dışında eğitim görmesi sağlandı.
93. Genç İletişimciler ve Çevirmenler Yarışmaları:İletişim ve mütercim-tercümanlık öğrencilerine yönelik yarışmalar düzenlenerek AB konularında yaratıcı fikirler desteklendi.
94. “AB’de 100 Türk Çocuğu” Projesi: 100 öğrenci Brüksel’de Avrupa Parlamentosu gezisi yaparak kültürlerarası etkileşimi ve Avrupa vatandaşlığı bilincini deneyimledi.
95. Karagöz’ün AB Dersi: Geleneksel gölge oyunu karakterleriyle çocuklara AB değerleri ve reform süreci eğlenceli biçimde anlatıldı.
96. “Gençlik Otobüsü” Avrupa Yolunda: Onlarca gencin Avrupa ülkelerini otobüsle gezmesi ve akranlarıyla buluşması sağlanarak kültürel diyalog geliştirildi.
97. “Benim Kentim” Kültürel Miras Projesi: İstanbul, Mardin, Trabzon, Konya, Çanakkale gibi şehirlerin tarihî ve kültürel zenginlikleri Avrupa’da tanıtıldı.
98. İstanbul’un Kültür ve Spor Başkentlikleri: İstanbul, 2010’da Avrupa Kültür Başkenti ve 2012’de Avrupa Spor Başkenti seçilerek kültür-sanat ve spor diplomasisi güçlendirildi.
99. Kıtalararası Etkinlikler ve Spor Diplomasisi: Avrupa ülkelerinden gelen katılımlarla düzenlenen Avrasya Maratonu ve Dostluk Rallisi gibi organizasyonlara AB desteği sağlandı.
100. Avrupa Günü ve Kültürel Etkinlikler: 9 Mayıs Avrupa Günü kutlamaları ülke geneline yayılırken, konserler, sergiler ve temalı park açılışlarıyla AB bilinci pekiştirildi.

Gördüğünüz gibi bu reform sürecinde atılan adımların AB’den çok bizim için yararlı girişimler olduğu bariz ortada.

Ülkemizin daha demokratik, müreffeh ve yaşanabilir olması için bu süreci yeniden canlandırmalıyız. Reform yasalarını hazırlarken sadece AB mevzuatın değil dünyanın farklı ülkelerindeki başarılı uygulamaları inceleyerek ülkemiz ve milletimizin hassasiyetlerini gözeterek kendi yasalarımıza adapte etmeliyiz. Avrupa Birliği Başkanlığı ülkemizin reform mutfağı olarak yeniden güçlendirilmeli.

Sürecin sonuçtan çok daha önemli olduğu bilinciyle Cumhurbaşkanımızın 2003’te dediği gibi gerekirse Maastricht kriterlerine İstanbul kriteri, Kopenhag siyasi kriterlerine Ankara kriteri diyerek reformlarımızı hızlandırmalıyız.

YORUMLAR

s

En az 10 karakter gerekli

Sıradaki haber:

Kurtlar Vadisi’nin efsane ismi Necati Şaşmaz’ın son hâli görenleri şaşırttı!

HIZLI YORUM YAP

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.