DOLAR

39,6828$% 0.18

Created with Highcharts 8.2.2
EURO

45,7547% 0.14

Created with Highcharts 8.2.2
GRAM ALTIN

4.272,34%-0,43

Created with Highcharts 8.2.2
ÇEYREK ALTIN

7.004,00%-1,11

Created with Highcharts 8.2.2
TAM ALTIN

27.928,00%-1,10

Created with Highcharts 8.2.2
BİTCOİN

4216815฿%1.57191

Created with Highcharts 8.2.2
a

Erkan Baş’tan flaş sözler: Mevcut anayasayı uygulamayanlarla yeni anayasa yapılmaz

TİP Genel Başkanı Erkan Baş, Sözcü TV’de katıldığı programda Can Atalay’ın tutukluluğu, yeni anayasa tartışmaları ve iktidarın politikaları hakkında dikkat çeken açıklamalarda bulundu.

Türkiye İşçi Partisi Genel Başkanı Erkan Baş, Sözcü TV’de gündeme ilişkin önemli açıklamalarda bulundu.

TİP Milletvekili Can Atalay’ın hukuksuz şekilde iki yıldır cezaevinde tutulduğunu belirten Baş, Anayasa Mahkemesi kararına rağmen iktidarın tahliyeyi engellediğini söyledi.

Silivri Cezaevinde tutuklu siyasetçilerin varlığına dikkat çeken Baş, “Silivri, TBMM’den daha önemli hâle geldi.” ifadelerini kullandı.

CHP’nin tutuklu Cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu’na destek gösterilerini anımsatan Baş, Beyazıt’taki öğrenci eylemlerinin ‘Türkiye’ye nefes aldırdığını’ dile getirdi.

Erkan Baş’ın konuşmalarından öne çıkanlar şu şekilde:

Dün itibarıyla tam 2 yıldır bir milletvekili açıkça esir tutuluyor. 14 Mayıs 2023 günü Hatay halkı, üstelik çok ağır bir süreçte, ‘Bizi mecliste Can Atalay temsil etmelidir’ diye bir karar verdi. Bakın bir, Yüksek Seçim Kurulu’na bir başvuruda bulundu değil mi Can, aday olabilirim diye. Yüksek Seçim Kurulu başvuruyu kabul etti ve yurttaşa bir oy pusulası gitti. Yurttaş devletine güvendi, milletvekilini seçti ve ‘Parlamentoda beni temsil etsin’ diye görevlendirdi. Ne oldu sonra? Mecliste Can’ın adı okundu. O zaman Devlet Bahçeli en yaşlı üye sıfatıyla geçici başkandı. Bakın altını çiziyorum, Devlet Bahçeli, Şerafettin Can Atalay’ı yemin etmek üzere davet etti. Fakat Silivri’deydi, tutsaktı. Arkasından aslında derhal serbest bırakılması gerekirken çeşitli hukuki girişimler devreye girdi. Bu arada Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde Can’ı biz meclis başkanlığına aday gösterdik. Meclis Başkanlığına aday olarak yarıştı, milletvekili olarak aslında bir faaliyette bulundu.

“Can’a Meclis’te bir oda tahsis edildi, maaş yatmaya başladı”

Sonra bütün siyasi partilerin hiçbirisinin, bakın AKP ve MHP’nin de itirazı olmadığı İnsan Hakları İnceleme Komisyonu üyeliğine seçildi Can Atalay. Biraz ayrıntıları da vereyim. Can’a Meclis’te bir oda tahsis edildi, Can’ın danışmanları başladı, Can’a maaş yatmaya başladı, milletvekili olduğu için maaşı yatmaya başladı. Özgür Özel’in çok güzel bir değerlendirmesi var, İnsan Hakları Komisyonu üyesi resmi sıfatıyla Can, Türkiye’de her cezaevini ziyaret etme hakkına sahipti mesela. Herhangi bir cezaevine gidip kapısını çaldığında ‘Ben şu mahkumla görüşmek istiyorum’ diyebiliyordu, ama kendisi dışarı çıkamıyordu. Ve neticede gerçekten bunu çok önemli bir kırılma noktası olarak görüyoruz. Anayasa Mahkemesi’nin açık kararına rağmen bu tahliye gerçekleştirilmedi. İktidar engel oldu.

“Silivri, TBMM’den daha önemli bir yer hâline gelmiş durumda”

Silivri’deki cezaevine ilişkin detaylar paylaşan Baş, şunları kaydetti:

Silivri’ye cezaevi ziyaretine gittiğimde avukat görüş odasını kullanıyoruz. Oranın şöyle kötü bir tarafı var, camekanlardan oluşuyor ve birbirimizi görüyoruz. Şimdi ben mesela Ekrem Bey’le görüşürken en arkadaki odadaydım, şöyle bir baktım, cumhurbaşkanı adayı orada, bir ön sırada Can Atalay avukatıyla görüşüyordu, milletvekilimiz orada, geçen dönem siyasi parti yöneticiliği yapmış isimler orada, söylediğiniz gibi Ümit Özdağ orada, Osman Kavala orada, Tayfun orada, Ayşe Barım orada. İnsan inanın gördüğü şeyi kabullenmek istemiyor. Böyle bir tablo olabilir mi? Siyasi ağırlık açısından baktığımızda, Türkiye’nin geleceği açısından baktığımızda şu anda Silivri, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nden daha önemli bir yer hâline gelmiş durumda.

İmamoğlu’nun gözaltına alınmasıyla başlayan protestolardan bahseden TİP lideri, tarihin kırılma anlarının olduğunu belirterek şöyle devam etti:

19 Mart öğlen saatlerinde toplumda ikili bir duygu durumu vardı. ‘Ya bu iş bitti artık, kaybettik’ diyen çok insan gördüm ben. Ama gerçekten tarihin böyle kırılma anları vardır. Beyazıt’ta üniversite öğrencileri okullarından çıkıp Beyazıt Meydanı’na doğru yürürken o engellemeyi fiili olarak açtılar. O barikatı yıktılar, bakın gerçekten söylüyorum, Türkiye’nin nefes almasını sağladılar. Türkiye’nin özgürlüğüne giden yol orada açıldı. O gün valilik 3 gün eylem yasağı karar almıştı. İktidar şöyle bir plan yaptı, tırnak içinde söylüyorum, ‘Vuracağız, alacağız, atacağız. İnsanlar susacak ve buna alışacaklar’. Fakat öyle olmadı işte. O barikat kırıldığından itibaren insanlar dalga dalga dalga bütün o engelleri aşarak, o yasakları aşarak Saraçhane’de o akşam toplandılar.

Yeni anayasa tartışmaları

Erkan Baş, yeni anayasa tartışmalarına ilişkin, “Bugün Anayasa’yı uygulamayan bir iktidar var Türkiye’de. Dolayısıyla Anayasa’yı uygulamayanlarla anayasa yapmak mümkün değildir, nokta. Siz zaten uygulamayacaksınız bu anayasayı, zaten güç elinizdeyken istediğiniz gibi yönetmeye devam edeceksiniz. Sizinle ben nasıl bir anayasa görüşmesi yapabilirim? AKP Türkiye’de bir statükonun temsilcisi, AKP iktidara çökmüş, iktidara yerleşmiş ve topluma hiçbir heyecan, hiçbir umut, hiçbir gelecek vaadi sunamayan bir parti.” sözlerini kullandı.

YORUMLAR

s


En az 10 karakter gerekli

Sıradaki haber:

Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan açıklama: “Türk’ü Kürt’ten, Arap’tan ayırırsan yalnız kalır, zayıflar!”

HIZLI YORUM YAP