Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK), 2024 yılı için asgari ücret taleplerini açıkladı.

DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu'nun yaptığı açıklamaya göre, asgari ücretin yüksek enflasyon koşullarında yılda dört kez belirlenmesi gerektiği vurgulandı.

DİSK, asgari ücret artışında resmi enflasyon/hedeflenen enflasyon yerine kişi başına GSYH artışının esas alınması gerektiğini belirtti.

Açıklamada, asgari ücretin belirlenmesinde yoksulluk sınırının kriter olarak dikkate alınması ve bir evde iki kişi çalıştığında yoksulluk sınırını aşan bir gelir elde etmelerinin güvence altına alınması gerektiği ifade edildi.

Lüks yaşamıyla gündem olan Menzil şeyhinden 'şatafattan uzak durun' uyarısı Lüks yaşamıyla gündem olan Menzil şeyhinden 'şatafattan uzak durun' uyarısı

DİSK, 2024 asgari ücretine ilişkin görüşlerini "Gelirde adalet, vergide adalet, insanca yaşanabilir ücret" için atılması gereken adımları 13 maddede sıralayarak paylaştı.

Bu maddeler arasında asgari ücretin ülkedeki ortalama ücret hâline geldiği göz önüne alınarak belirlenmesi, asgari ücret artışında kişi başına GSYH artışının dikkate alınması, yılda dört kez asgari ücretin belirlenmesi gibi konular yer aldı.

Ayrıca, asgari ücret sonrası ilk vergi dilimine uygulanacak oranın düşürülmesi, gelir vergisi tarife dilimlerinin artırılması, asgari ücret vergi istisnasının matrahtan değil vergiden indirim yoluyla yapılması gibi talepler de yer aldı.

DİSK, asgari ücretin belirlenmesinde kamu işçileri ve kamu görevlileri ile özel sektör çalışanları arasındaki ayrımın Anayasa'ya aykırı olduğunu belirterek, en düşük kamu işçisi ücreti ve en düşük memur maaşı dikkate alınarak asgari ücretin hesaplanması gerektiğini ifade etti.

DİSK'in istediği 30 bin lira

2023’te en düşük kamu işçisinin 24 bin 500, en düşük memur maaşının 20 bin lira olduğu ve bu ücretlerin yıl başında artacağı düşünüldüğünde DİSK'in işaret ettiği rakam 30 bin lira olarak ortaya çıkıyor

DİSK, atılması gereken adımları 13 maddede şu şekilde sıraladı:

  1. Asgari ücret değil toplu pazarlık kapsamı genişletilmelidir. Asıl mesele asgari ücretle çalışanlarının kapsamını daraltmak ve ücret düzeylerini toplu pazarlıkla belirlemektir. Milyonların asgari ücrete mahkûm edilmemesi için sendikal hakların kullanımının önündeki tüm engeller ve barajlar kaldırılmalı, toplu pazarlık kapsamı genişletilmelidir. 6356 sayılı Yasa'da yer alan teşmil mekanizması işletilmeli, toplu iş sözleşmeleri sendikasız işyerlerine de uygulanmalıdır.
  2. Asgari ücretin ülkemizde ortalama ücret haline geldiği dikkate alınarak asgari ücret tespit edilmelidir.
  3. Asgari ücret artışında resmi enflasyon/hedeflenen enflasyon değil, kişi başına GSYH artışı esas alınmalıdır. Asgari ücret baskılanmış ve güdümlü resmi enflasyona göre değil geçim şartlarına ve ekonomik büyümeye göre saptanmalıdır. Hele de iktidar sözcülerinin sıkça dile getirdiği “hedeflenen enflasyon doğrultusunda ücret artışı” kabul edilemez. Ülkeyi yönetenler enflasyon hedeflerini hiçbir zaman tutturamıyorken, üstelik açıklanan enflasyon bile gerçeği yansıtmazken, hedeflenen enflasyona göre ücret artışı yapmak, milyonları daha da yoksullaştırmak anlamına gelecektir. Asgari ücret artışında dar gelirlilerin gıda enflasyonu ile kişi başına ekonomik büyüme esas alınmalıdır.
  4. Asgari ücret yüksek enflasyon koşullarında yıl dört kez belirlenmelidir. Yüksek enflasyon koşullarında yılda bir kez asgari ücret belirlenmesi çalışanları açlığa, yoksulluğa mahkûm etmektir. Aralık 2023'te belirlenecek asgari ücretin 2024 yılı boyunca geçerli olacağına dair açıklamalar asla kabul edilemez. Enflasyon tek haneli rakamlara düşünceye kadar asgari ücretin, değil iki kez yılda dört kez güncellenmesi zorunludur.
  5. Asgari ücret artışında yoksulluk sınırı bir kriter olarak dikkate alınmalı ve bir evde iki kişi çalıştığında yoksulluk sınırını aşan bir gelir elde etmeleri güvence altına alınmalıdır.
  6. Türkiye'de asgari ücretin tespitinde uluslararası standartlara uyulmuyor. Birleşmiş Milletler, Uluslararası Çalışma Örgütü ve Avrupa Konseyi standartları dikkate alınmıyor; ailesi hesaba katılmadan tek bir işçi üzerinden asgari ücret hesaplanıyor. Asgari ücret tespitine ilişkin 131 sayılı ILO Sözleşmesi onaylanmalı, Avrupa Sosyal Şartı'na asgari ücretle ilgili konan çekince kaldırılmalıdır. Asgari ücret, uluslararası standartlara uygun şekilde, işçinin ailesi ile birlikte geçinebileceği bir ücret olmalıdır.
  7. Asgari ücret sonrası ilk vergi dilimine uygulanacak oran yüzde 10'a düşürülmelidir.
  8. Gelir vergisi tarife dilimleri, asgari ücret artışından az olmamak kaydıyla, yeniden değerleme oranında artırılmalıdır.
  9. Verdiğimiz uzun mücadelelerin sonucu olarak ücret gelirlerinin asgari ücret kadar kısmı gelir vergisinden istisna edilmiş olmasına rağmen istisna uygulamasının matrahtan indirim yerine vergiden indirim yoluyla yapılması nedeniyle ücretli çalışanlar asgari ücret vergi istisnasından gerektiği gibi yararlanamıyor. Asgari ücret vergi istisnası, vergiden değil, matrahtan indirim yoluyla uygulanmalıdır.
  10. 2008 yılından beri işverenlere verilen 5 puanlık SGK prim desteği işçilere de verilmelidir.
  11. Çağ dışı damga vergisi kaldırılmalıdır.
  12. 12008 yılında çıkarılan 5510 sayılı Yasa'dan önce asgari ücretten düşük emekli aylığı söz konusu değildi. En düşük emekli aylığı en az asgari ücret düzeyine yükseltilmelidir.
  13. Devletin özel sektördeki işçilerle kamu işçileri ve kamu görevlileri arasında ayrım yapması Anayasa'nın eşitlik ilkesine aykırıdır. Asgari ücret en düşük kamu işçisi ücreti ve en düşük memur maaşı dikkate alınarak hesaplanmalıdır.
Editör: Batuhan Yavuz