40,1901$% 0.22
47,1146€% 0.08
4.312,78%0,91
7.014,00%0,65
27.968,00%0,66
4719443฿%-0.0926
DEM Parti Eş Genel Başkanları Tülay Hatimoğulları ve Tuncer Bakırhan, EMEP temsilcileriyle Meclis’te bir görüşme gerçekleştirdi.
Tuncer Bakırhan, İmralı görüşmelerinin şeffaflık ilkesine dayandığını ve toplumu bilgilendireceklerini vurguladı.
Abdullah Öcalan’ın 50 yıl sonra silahlı örgütü feshetme kararı aldığını belirten Bakırhan, Öcalan’ın çağrısının barış ve demokrasi üzerine olduğunu ifade etti.
Bakırhan, çağrının kapsamı konusunda ise sorulan soruya, SDG ve YPG’yi kapsayıp kapsamadığına dair kendilerinin yetkili olmadığını belirterek yanıt verdi.
Tuncer Bakırhan, yaptığı açıklamada şunları söyledi:
Verimli, önemli bir görüşme yaptık. Süreç başlarken şeffaf olacağımızı, yapılan görüşmeleri tartışmaları zaman sınırına takılmadan toplumun bütün dinamikleriyle açık bir şekilde paylaşacağımızı, toplumdan hiçbir şeyi kaçırmadan bilgileri aktaracağımızı belirtmiştik. Her iki İmralı’daki görüşmeden sonra siyasi parti ve toplumun bütün dinamiklerini bilgilendirdik. Son katıldığımız görüşme çok tarihi bir görüşmeydi. 50 yıl önce Ankara’da kurulan silahlı örgütün kendisini feshetmesi kararı o görüşmede çıktı. Çok önemliydi.
Sayın Öcalan, Türkiye’nin şiddet ve çatışmalardan uzaklaşarak demokratik bir zeminde diyalogla meselelerin çözülmesini çağrı metninde dile getirdi. Bu süreçteki gelişmeleri, görüşmeleri açık, şeffaf bir şekilde aktararak bu sürece ilişkin katkılarını almaya çalışacağız. Çağrı, Türkiye’deki 85 milyon insana, demokrasi güçlerine, hepimize yapılmış bir çağrıdır. Bu çağrı bir starttır. Bu çağrının karşılık bulması için de güç birliğine ihtiyaç olduğunu belirtmek istiyorum.
Tuncer Bakırhan, Öcalan’ın çağrısının YPG’yi kapsayıp kapsamadığına ilişkin soruya şöyle cevap verdi:
Önümüzde Türkiye’nin enerjisini yutan, can kayıplarına sebebiyet veren Kürt meselesinin şiddetsiz, silahsız tartışıldığı bir süreçte buraya odaklanmak gerekiyor. Çağrının nereyi, ne kadar kapsadığının muhatabı bizler değiliz. SDG’nin temsilcileri de biz değiliz. Çağrı demokrasi diyor, barış diyor. Muhataplarına sormak daha doğrudur.
Sayın Öcalan mektubu gitmişti, o mektuba yanıtlar da verilmişti. O mektupta yazanı ve gelen cevabı görmediğimiz için çağrıya ne dedikleri, nereyi, ne kadar kapsadığını şimdi belirtmek bizim işimiz olmadığını söylemek istiyorum.
Ekrem İmamoğlu’na yakın isimlerin mal varlığına tedbir kararı alınmıştı: O isimler ortaya çıktı