CHP’li Özgür Çelik, Ankara’da ifade verdi: Mesele bu kadar trajikomik!

0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nın, 4-5 Kasım 2023 tarihlerinde düzenlenen CHP 38. Olağan Kurultayı’na ilişkin başlattığı soruşturma süreci devam ederken; CHP İstanbul İl Başkanı Özgür Çelik ifade vermek üzere Ankara Adliyesine gitti.

Adliyedeki ifadesinin ardından basın mensuplarına konuşan Çelik, soruşturmanın amacının siyasi olduğunu savundu.

Çelik, “Ben Ankara’ya şu iddia için ifade vermeye gittim: ‘Bursa İl Başkanı’nın suratı asıktı, İstanbul İl Başkanı’nın odasından çıkarken yüzü gülüyordu’ Bu iddiayı sormak için ben ifadeye çağrıldım. Mesele bu kadar trajikomik. Bu soruşturmanın açılmasının tek sebebi şudur; CHP 2024 seçimlerinde Türkiye’nin birinci partisi olmuştur ve emin adımlarla iktidara ilerlemektedir. Bu soruşturmanın amacı, Türkiye’nin birinci partisinin itibarını zedelemek, Türkiye’nin birinci partisini kamuoyu nezdinde algısını aşağıya düşürmek ve Türkiye’nin birinci partisinin iktidar yürüyüşünü engellemektir.” dedi.

Açıklamalarına devam eden Çelik, CHP’nin hedef alındığını vurguladı:

Partinin imajını zedeleyerek, itibarını azaltarak iktidara gitmesini engellemektir. 19 Mart’ta İstanbul’da gerçekleştirilmeye çalışılan darbe girişiminin amacı da buydu. CHP’nin Cumhurbaşkanı Adayının Silivri zindanında oluşunun amacı da buydu.

“Bir güvenlik krizini yaşıyoruz”

Sözlerine ülkedeki genel duruma değinerek devam eden Çelik, mevcut iktidarın ülkeyi artık yönetemez durumda olduğunu savundu.

Çelik, konuşmasına şöyle devam etti:

Türkiye’nin birinci partisi emin adımlarla iktidara yürümektedir ve darbe girişimleriyle, açılan soruşturmalarla, tutuklamalarla, gözaltılarla CHP’nin iktidar yürüyüşünü engellemeye çalışıyorlar. Neden? 20 yılı aşkın Türkiye’yi yöneten iktidar, artık Türkiye’yi yönetemez hâle geldi. Türkiye’nin sorunlarına artık çözüm üretemiyorlar. Türkiye’nin çoklu kriz ortamının içerisinde aynı anda bir güvenlik krizini yaşıyoruz, kendi yeni doğmuş bebeğini koruyamayan bir iktidar var. Narin’i koruyamayan bir iktidar var, Bolu’daki canlarını koruyamayan bir iktidar var, 6 Şubat depremlerinde vatandaşı enkaz altında bırakan bir iktidar var. Türkiye aynı anda bir güvenlik krizini, bir adalet krizini, bir ekonomik krizi yaşıyor.