İstanbul'dan Sakarya'ya gelen ve evine gitmek için minibüse binen genç bir kız kabusu yaşadı. Minibüs şoförü aracın kapılarını kilitleyip genç kıza cinsel taciz teşebbüsünde bulundu ve fiziksel şiddet uyguladı. Olayın ortaya çıkmasının ardından cezaevinden yeni çıktığı öğrenilen şoför tutuklanırken acılı anne kızının yaşadıklarını gözyaşları içinde anlattı. KELEPÇEYLE MİNİBÜSÜN DEMİRLERİNE BAĞLADI Sakarya'da Pazartesi gecesi 00.30 sıralarında yaşanan olayda, üniversite okuduğu İstanbul'dan geldikten sonra aile evine gitmek isteyen 21 yaşındaki M.K. isimli genç kız, Adapazarı Gar Meydanı'ndan şehir içi yolcu taşımacılığı yapan minibüslere bindi. Genç kızın tek yolcu olarak bulunduğu minibüste sürücü S.S.Y., aracı Erenler ilçesi Yunus Emre Parkı mevkiinde durdurarak kapıları kilitledi. Genç kızı plastik kelepçeyle minibüsün demirlerine bağlayan saldırgan, genç kızın direnmesi üzerine darp etti. Minibüsten kurtulan genç kızın ailesine duruma anlatması sonrasında polis ekiplerine ihbarda bulunuldu. CEZAEVİNDEN YENİ TAHLİYE OLMUŞ Harekete geçen polis ekipleri olaydan yaklaşık 20 saat sonra Adapazarı ilçesi Orta Garaj mevkiinde saklandığı adreste yakalanarak gözaltına alındı. Çok sayıda suç kaydının bulunduğu ve cezaevinden yeni tahliye olduğu öğrenilen şüpheli gerçekleştirdiği suçu da itiraf etti. Adliyeye sevk edilen şüpheli; nitelikli cinsel saldırıya teşebbüs, cebir, tehdit ve kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçlarından tutuklanarak cezaevine gönderildi. GÖZYAŞLARI İÇİNDE ANLATTI Yaşanan olay sonrasında gözaltına alınan şüpheli tutuklanırken acılı anne kızının yaşadığı iğrenç olayı gözyaşlarıyla anlattı. Acılı anne Sevgi K. kızının telefonuna ulaşamayınca arayışa geçtiğini ve arayış içindeyken düşüp yaralandığını aktardı. Acılı anne, kızının psikolojisinin bozulduğunu aktardı. 'KIZIM BAĞIRMIŞ, ÇAĞIRMIŞ AMA HİÇBİR İNSAN TEPKİ VERMEMİŞ' Kızının yaşadığı iğrenç olayı gözyaşlarıyla anlatan acılı anne Sevgi K., 'Ben çocuğumu o sabah İstanbul'a sapasağlam gönderdim. Ben çocuğumu Allah'a emanet ettim. 3 yıldan beri ben çocuğumu okutabilmek için mücadele veriyorum. Topluma güzel evlat kazandırabilmek için, psikoloji bölümü okuyor benim kızım. Saat akşam 11 oldu telefonuna hala ulaşamıyordum, anne yüreği başına bir şey olduğunu hissettim. Daha sonrasında babasına söyledim, gitti dışarıya baktı ama maalesef yok. Kalbimi en fazla sızlatan nokta şu oldu; ben aramaya çıktım ve olay bölgesinden 5 dakika mesafede ayağım takıldı düştüm, yüz üstü ve 5 dakika ileride benim kızımı, minibüs şoförü aracın kapılarını kapatmış, ışıkları söndürmüş emellerine alet etmeye çalışmış ve benim kızım da mücadele etmiş. Bu olayın olduğu yer insanların geçtiği yer. Benim kızımın elinde termosu vardı ağır bir şey onu camlara vurmuş, bağırmış ve çağırmış ama hiçbir insan tepki vermemiş. Arabanın içerisinde benim çocuğumun elini bağlamış, ağzının üzerine basmış emellerini gerçekleştirebilmek için. O esnada kızım bırak diye yalvarmış, 'anneme götür, annem beni merak eder' diye. O lafın üzerine benim çocuğuma sürekli yumruklar atmış ve emellerini gerçekleştirmiş' dedi. 'EĞER BUNU ANLATIRSAN SENİ ÖLDÜRÜRÜM' Acılı anne, 'Çocuğum psikoloji okuduğu için onu terapi etmeye çalışmış, 'Yapma' demiş, 'senin annen, bacın yok mu? Kuvvetin bana mı yetiyor' demiş. Bunu der demez daha çok dövmeye başlamış. Benim çocuğumun ellerindeki kelepçeyi çözüyor ve diyor ki, 'Eğer bunu anlatırsan ailene seni öldürürüm arkana bakamadan kaç git' çocuğum iniyor biraz yürüdükten sonra arkasına bakıyor ve plakayı alıyor. Benim kızımın ölüsü gelebilirdi. Ben şuanda psikolojik destek alacağım, alsam ne olur? Bu beynimdeki iki saatlik olay hayatımdan ömrümü götürdü, ölsem bundan iyiydi. Bir evlat kolay yetiştirilmiyor, susmayacağım. Bunu yapandan suç duyurusunda bulunacağım bu pislik şuan içeride 20, 30, 50 yıl acaba benim çektiklerimi geri getirebilirler mi? getiremezler' diye konuştu.