CHP Genel Başkanı Özgür Özel, partisinin Tüzük Kurultayı'nda İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu'na istenen siyasi yasak hakkında konuştu. Özgür Özel ''Cumhuriyet Halk Partisi Ekrem İmamoğlu’nun yanındadır, partimizin gözdesini kimsenin kem gözlerine emanet etmeyiz, kimsenin insafına bırakmayız'' ifadelerini kullandı..
Özgür Özel, İmamoğlu'nun yargılandığı davaya ilişkin iktidar cephesinden yapılan açıklamalara şöyle tepki gösterdi:
"Bir yandan biz iktidara yürürken birleri yürüyüşümüzü bu yürüyüşteki kararlılığı görüyorlar ve bunun için artık tamamen kendilerine aparat ettikleri yargı eliyle siyaseti dizayn etmeye çalışıyorlar.
Bu konuda geçtiğimiz haftalarda iki önemli gelişme yaşadık. Birisi İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanımız Sayın Ekrem İmamoğlu'nun uzun süredir beklenilen karara bağlanmayan dosyası üzerinden maksatlı çirkin bilgi sızdırmalarıyla Türkiye'deki siyasete dizayn etme çalışmalarıdır.
Sayın Ekrem İmamoğlu bu çabalara karşı kendi duruşunu en kararlı, en net bir şekilde ifade etmiştir. Partinin genel başkanı sıfatıyla bütün il başkanlarımızın ilçe başkanlarımızın kurultay delegemizin huzurunda 1 milyon 460.000 üyemizin hepsinin adına, her birimizin adına ifade ediyorum ki Sayın İmamoğlu'nun tutumu, partimizin tutumudur.
İstanbul'un sevgilisi, partimizin gözdesini kimsenin kem gözlerine emanet etmeyiz. Kimsenin insafına bırakmayız. Herkes haddini bilecek"
Özgür Özel ayrıca eski CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu hakkında açılan siyasi yasak davasına da tepki gösterdi.
"BÖYLE BİR PARTİ İLE MUHATAPSINIZ"
"Ayrıca önceki genel başkanımız Sayın Kemal Kılıçdaroğlu'n açılan bir dava ile kendisine siyasi bir yasak getirilmeye hatta hapisle tehdit edilmekte. Sayın Kılıçdaroğlu'nun bir şehit cenazesinde kurdukları kumpasta üzerine yollanan vahşi güru, kendisini linç etmeye çalışırken nasıl durduğunu... Şavşat'ta PKK kurşunu bir askerimizi şehit birini kör ederken; Kirpi geldiğinden araçtan Kirpi'ye geçerken ki duruşunu...
Mecliste uğradığı saldırılardan sosyal medyada kendisine yapılan her türlü linç girişimine karşı 13 yıl boyunca takındığı tutumu. Kemal Bey'den örnekler yetmediyse, Ecevit'e "Bu mitingi yapma. Suikasta uğrayacaksın." deyince "Ölmek için en uygun yer" deyip otobüsün üstüne çıkışını. Yine Sayın Deniz Baykal'a Altan Öymen'in birilerinin dizleri titrerken bu partinin birisi bakanı, birisi o dönemde milletvekili, daha sonra genel başkanı olacak. Bu iki kişinin tutuldukları cezaevlerindeki duruşunu. İsmet Paşa'nın İsmet Paşa'nın namuslular da namussuzlar kadar cesaretli olmazsa, bu memleket aydınlığa çıkmaz derken ki veciz sözünü, Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün bu ülkeyi kurtarmak için kendi canını ortaya koyup ya istiklal ya ölüm deyişini hatırlatmak isterim. Böyle bir parti ile muhatap sizsiniz"