İsmailağa Cemaati'nde Hasan Kılıç'ın ölümü ardından tartışmalar yeniden alevlendi. Mahmut Ustaosmanoğlu'nun torunu Muhammed Fatih Ustaosmanoğlu, "İsmailağa camiası devlet tarafından akredite yapılmış bir yapıdır" ifadelerini kullandı. Tarikatın geçen ay vefat eden şeyhi Hasan Kılıç'ın oğlu Abdullah Kılıç ise devletin bazı cemaatlere operasyon yapacağı söylentilerinin yayıldığını belirtti ve "Devletin gerekli gördüğü yerlere ve noktalara operasyonda bizim açımızdan hiçbir sakıncası yoktur" dedi.

Mahmut Ustaosmanoğlu'nun 2022 yılında vefatından sonra İsmailağa tarikatında liderlik tartışmaları başladı. Ustaosmanoğlu'nun işaret ettiği Hasan Kılıç, tarikatın başına geçmişti. Ancak 22 Nisan 2024'te Hasan Kılıç'ın vefat etmesiyle, cemaat içindeki liderlik sorunu yeniden gündeme geldi. Cübbeli Ahmet olarak bilinen Ahmet Mahmut Ünlü, Denizli'de yaşayan İbrahim Uslu'ya tabi olduklarını duyurdu. Ancak İsmailağa Cemaati İstişare Kurulu, tarikatın başına Fikri Doğan'ın tayin edildiğini açıkladı.

Bu gelişmeler sonucunda İsmailağa Cemaati, Fatih Çarşamba merkezli bir yönetim ile İbrahim Uslu etrafında toplanan bir grup olarak ikiye bölünmüş oldu. Cemaatin bu iç bölünmesi ve devletin bazı cemaatlere operasyon yapacağı söylentileri üzerine, İsmailağa Cemaati yetkilileri bir grup gazeteciyi davet ederek açıklamalar yaptı. Gazeteci Nedim Şener de bu açıklamaları köşe yazısında paylaştı.

"Devlette ve ticarette yokuz" 

Şener'in aktardığına göre cemaatin önde gelen isimleri cemaatin ticari hiçbir kuruluşu olmadığını söylediğini yazdı. Cemaatin yapılan bağış ve destekçilerinin yardımlarıyla ve kitap gibi yayıncılıkla faaliyetlerini sürdürdüğü belirtiliyor.

Sezen Aksu 220 bin lira dolandırıldı Sezen Aksu 220 bin lira dolandırıldı

"İsmailağa camiası devlet tarafından akredite yapılmış bir yapıdır"

Mahmut Ustaosmanoğlu’nun torunu Muhammed Fatih Ustaosmanoğlu, faaliyetleri itibarıyla İsmailağa cemaatinin devlet tarafından “güvenilir” bir yapı olduğunu anlatırken şunu söyledi;

“İsmailağa camiası devlet tarafından akredite yapılmış bir yapıdır yani devlet nezdinde güvenilirlik sağlamıştır. Nettir, bunda hiç şüpheniz olmasın. Bunu her yerden sorabilirsiniz. Aile olarak da bu böyledir yapı olarak da bu böyledir, zaten barındırmaz kendi içinde. Basında masabaşı yapılan can acıtıcı haberlerin ya da toplumdaki değer düşürücü şeyler aslında Nakşi ve Bektaşi kavgasının devam ettiğinin işaretidir. Onun dışında bizi FETÖ’cülükle suçlayanlar, bu yapının bozulduğu ile ilgili tezvirat yayınlayanlar aslında tersten algı yapıyor. Geleneksel yapıyı koruyanlar Türkiye’nin güvenliğini sağlayacak olanlardır. Onun dışında cemaatten ayrılarak vekillik adı altında birtakım yapılanmalara gitmek aslında tarikatın haricinde cemaatleşmektir."

"Devlet operasyon yapabilir"

Şener'in “Sizce devlet içinde yerleşmiş tarikat cemaatler var mı?” sorusuna vefat eden şeyh Hasan Kılıç’ın oğlu Abdullah Kılıç, isim vermemekle birlikte “Elbette var ama biz yokuz” diyerek cevapladı. Ardından şunu söyledi; “Devletin birtakım cemaatlere operasyon yapacağı bilgisi de yayılıyor. Devletimiz cemaatlere veya cemaat görünümünde olan kimselere gerekirse operasyon yapar tabii ki, yapmalıdır da. Nitekim FETÖ’ye zamanında operasyon yapmadı geldiğimiz nokta itibarıyla onlar devlete operasyon yaptı. Eğer devletin güvenliği açısından böyle bir şey söz konusuysa biz her zaman söylüyoruz, bu tarz şeylere açığız varsa böyle bir şey devlet mutlaka operasyon yapmalı ki devletin devletliği burada zaten. Devletin gerekli gördüğü yerlere ve noktalara operasyonda bizim açımızdan hiçbir sakıncası yoktur.” 

Editör: Nigar Topcu