Erdoğan, Özgür Özel'le görüşmesini değerlendirdi: Siyasetin yumuşama sürecini başlatalım istiyorum Erdoğan, Özgür Özel'le görüşmesini değerlendirdi: Siyasetin yumuşama sürecini başlatalım istiyorum

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Ömer Çelik, parti genel merkezinde gazetecilere açıklamalarda bulundu.

Sözcü Çelik, CHP Genel Başkanı Özgür Özel'in bugün grup toplantısında yaptığı konuşma ile Özel ile CHP'nin nasıl bir istikamet çizeceğinin de netleştiğini dile getirdi. Ömer Çelik, şu değerlendirmelerde bulundu:

"Anlaşıldığı kadarıyla bir tür yalan ve yıkım siyasetine hiçbir şekilde ilke, prensip gözetmeden devam edeceği bugün netleşmiş oldu. Orada kullandığı bir ifade var Sayın Cumhurbaşkanımıza dönük olarak. Haddini aşan bir şekilde, son derece yakışıksız bir şekilde 'hain' diye bir ifade kullanıyor. Sayın Cumhurbaşkanımıza hain diyenlerin kimler olduğunu biliyoruz. Netanyahu böyle konuşur. PKK terör örgütü ve diğer terör örgütleri Sayın Cumhurbaşkanımıza dönük olarak bunları söyler. Sayın Özgür Özel'in söylediği cümleler, bu kesimlerin söylediği cümlelerle aynı düzleme yerleşmiştir. Avrupa'da, Wilders denilen faşist bu cümleleri söyler. Özgür Özel'in söylediği cümlelerin Wilders'ın Sayın Cumhurbaşkanına karşı kullandığı cümlelerden bir farkı yok. Netanyahu gibilerin, PKK ve benzeri terör örgütlerinin, Wilders gibi Avrupa'daki faşistlerin Sayın Cumhurbaşkanımıza kullandığı cümleleri tekrar etmek gibi bir misyonu CHP Genel Başkanı Özel, kendisine seçmişse bu kendisinin bileceği bir iştir. Türk siyasetine sürülen bu lekeye üzülüyoruz. Aynı zamanda CHP'ye gönül vermiş vatandaşlarımızın CHP'den beklentileri var. O beklentilere CHP genel başkanı tarafından yapılan bu kötülüğe üzülürüz. Bugün yaptığı konuşmada baştan aşağı nefret siyaseti nasıl yapılır, nefret siyasetinin koordinatları nedir, bunu bütün Türkiye'ye gösterecek bir şekilde, şimdiye kadar sakladıklarını açığa dökerek bu konuşmasını gerçekleştirdi."

Milletimiz oylarıyla siyasi kötülüğü engelledi"

Çelik, Özgür Özel'in Cumhurbaşkanı Erdoğan ve MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli için "kötü insanlar" ifadesini kullandığını aktardı.

Kötülük ve kötü nedir, bunu çok iyi bildiklerini, en son hangi kötülerin Türkiye'ye hangi siyasi kötülüğü yapmak üzere 14 Mayıs öncesinde hangi açıklamaları yaptıklarını gördüklerini dile getiren Çelik, şunları kaydetti:

"14 Mayıs seçimleri öncesinde Türkiye'ye birtakım kötüler, öyle bir kötülük yapmak istediler ki terör örgütleriyle yan yana, aynı dili kullanan, aynı üslubu, bakış açısını ortaya koyan bir yaklaşım sergilediler. Milletimiz oylarıyla ve iradesini Cumhurbaşkanımızı seçmekten ve Cumhur İttifakı'nı güçlü çıkarmaktan yana kullanarak bu siyasi kötülüğü engelledi. Seçimden sonra bu kötülüğün ne kadar organize olduğu ortaya çıktı. Ortaya çıktıktan sonra da Cumhur İttifakı saflarında oy kullanmayan, muhalefet partilerine oy veren vatandaşlarımızın hemen hemen büyük bir çoğunluğu da iyi ki muhalefet kazanamamış, iyi ki Cumhurbaşkanımız seçilmiş ve Cumhur İttifakı bu şekilde güçlü çıkmış diyerekten birçok yerde bunu beyan ettiler. Daha sonrasında zaten o gizli pazarlıklar, bakanlıkların birtakım pazarlıklar sonucunda dağıtılması, Türkiye'ye dayatılmak istenen modelin arkasındaki birtakım gizli işbirlikleri ortaya çıkınca siyasi kötülüğün odağının hangi yönetim ve kadrolar olduğu ortaya çıktı. Sayın Özgür Özel'in söylediği cümleler bize herhangi bir şekilde zarar vermez ama gördüğüm şudur, Özgür Özel, CHP'ye büyük bir kötülük yapacak ve bu siyasi kötülüğü nasıl gerçekleştireceğine dair de siyaset tarzını bugünkü konuşmasında, baştan aşağıya hakaret ve argo dolu konuşmasında ortaya koydu."

"Hiçbir gerekçe ortak bildiriye imza atmamayı mazur gösteremez"

CHP Genel Başkanı Özel'in, "Bedava siyaset dönemi bitti" dediğini aktaran Çelik, Özel'in herhangi bir yerde doğru bir iş yapılıyorsa o doğruya destek vermeyeceğini ifade etmek için bu sözleri kullandığını söyledi.

CHP yönetiminin teröre karşı ortak bildiriye imza atmadığında "Biz iktidarın arkasına takılmayız" dediğini belirten Çelik, teklifin ilk olarak bir muhalefet partisinden geldiğini, Cumhur İttifakı'nın da "adrese değil ilkeye bakarız" anlayışıyla buna destek verdiğini anlattı.

CHP'yi ikili siyaset yapmaya çalışmakla suçlayan Çelik, "Bir yandan terörü kınıyormuş gibi yaptılar, bir yandan da belli birtakım siyasi pazarlıkların önünü açacak şekilde bu bildiriye imza atmamayı tercih ettiler. Vatandaşlarımızdan bu tepkileri görünce 'biz bir bildiri yayımladık' diye ortaya çıktılar." dedi.

Hiçbir gerekçenin TBMM'de hazırlanan ortak bildiriye imza atmamayı mazur gösteremeyeceğini dile getiren Çelik, bu konuda sağduyulu olan CHP milletvekillerinin, partilerinin bu tutumunu reddettiğini kaydetti.

Deniz Baykal'ın genel başkanlığı döneminde CHP'nin milli meselelerde, teröre karşı Türkiye'nin pozisyonunu, gücünü, kararlılığını savunma konusunda tavizsiz bir tavır sergilediğini anlatan Çelik, CHP'deki bugünkü durumun geçmiş yönetim döneminde başladığını ve bu yönetimle doruğa ulaştığını söyledi.

Çelik, "Bunu 'bedava siyaset yok' diye ifade etmeye çalışıyor. Evet bir bedava siyaset olmadığını gördük ama siyasetinizin sponsorunun kim olduğunu da bugün net bir şekilde ifade etmiş oldunuz. Onu artık kendiniz bulun. Çıkıp Sayın Cumhurbaşkanımıza karşı Netenyahu'nun cümleleriyle, Avrupa'daki faşistlerin diliyle, Türkiye'ye kötülük yapmak isteyenlerin diliyle konuşursanız o zaman sponsorunuzu da beyan etmiş olursunuz." değerlendirmesini yaptı.

CHP'yi "kötü, kalitesiz ve reddedilmesi gereken" bir siyaset yapmakla eleştiren Çelik, şunları kaydetti:

"Bugünkü söyledikleri her cümle onları takip edecek. Şimdiye kadar CHP'nin yeni Genel Başkanı nasıl hareket edecek diye düşünenler, bugün görmüş oldular. Nefret siyasetinin Türkiye şubesi olarak kendisi hareket edecek. Umarım özellikle CHP'de geçmişten beri milli siyaset, milli değerler konusunda hassas olanlar, ortak bildiriye imza atmaması karşısında 'CHP'nin yaptığı yanlıştır' diyenler, CHP'yi bu savrulmadan kurtaracak, Türk siyasetine bu kötülüğün yapılmasını, CHP'nin tarihine bu kötülüğün yapılmasını engelleyecek bir tutum ortaya koyabileceklerdir.

İkincisi de onların söyledikleri sözler ne Sayın Cumhurbaşkanımıza ne Sayın Devlet Bahçeli'ye ne Cumhur İttifakı'na yetişmez. Kendi söyledikleri sözleri kendileri dinliyorlar. Bundan sonrasında da bu kötülük siyasetine, nefret siyasetine izin vermemek için milletimizle görüşlerimizi paylaşmak için daha büyük bir sorumlulukla hareket edeceğimizi ifade etmek isterim."

Çelik ayrıca, CHP'den "biz birtakım şartlar öne sürdük, bu şartlar yerine getirilmeyince bildiriye imza atmadık." denildiğini aktararak, "Bu bildiriye imza atmak için şart öne sürülmez. Mehmetçiğin yanında duracaksın, teröre karşı duracaksın. Bunun ne şartı olacak? TSK bugün bu mücadeleyi verirken bu ortak iradeyi göstermeyeceksin, sonra tepkiler gelince bu tepkileri yatıştırmak için uğraşacaksın. Peki yaptığınız iş doğruydu da kaç gündür niye sürekli bununla uğraşıyorsunuz, 'öyle yapmadık da böyle yaptık' diye anlatmaya çalışıyorsunuz? Yaptığınız yanlıştır, milletten özür dilenmesi gereken husustur." dedi.

Editör: Batuhan Yavuz