34,3856$% 0.05
36,4855€% -0.15
2.880,72%0,30
4.880,00%0,18
19.520,00%0,19
฿%
İstanbul’da trafik kazasında bir kişiyi öldüren, 4 kişiyi yaralayan ve Mısır’a kaçan 16 yaşındaki ehliyetsiz sürücü T.C. ile annesi yazar Eylem Tok hakkında yakalama kararı çıkarılmıştı. Hayatını kaybeden Oğuz Acı‘nın babası Özer Acı Patronlar Dünyası’na özel röportaj verdi. Açıklamaları yürek burkan baba Eylem Tok’a çağrı yaptı. Özer Acı “Ben iki türlü mağdur oldum, evlat kaybettim. Onun acısını yaşıyorum. Bu olayı yaşatan ortada yok. Amerika’ya kaçmış. Ben adalet istiyorum. Gelsin adalete teslim olsun, başka bir isteğim yok.” ifadelerini kullandı.
1 Mart Cuma gecesi Kemerburgaz Otoyolu’nda 16 yaşındaki Timur Cihantimur Porsche model araçla, emniyet şeridinde duran 5 kişilik ATV sürücü grubuna çarptı. Olayda dört kişi yaralanırken 29 yaşındaki Oğuz Acı ise kaldırıldığı hastanede hayatını kaybetti. Ehliyetsiz sürücü Timur Cihantimur olay yerinden yararlılara yardım etmeden kaçtı.
16 yaşındaki Timur Cihantimur’un annesi Eylem Tok, olaydan sonra tekrar tekrar kaza yerine gitti. Görevlilere, “Ölü var mı?” diye sordu. Sonrasında da oğlu Timur Cihantimur ile Mısır’ın yolunu tuttu. Arkalarımda ise 1,5 yaşındaki yetim bir çocuk, hayalleri ve ailesi olan Oğuz Acı’nın cesedi ve onun gözü yaşlı ailesini bırakmışlardı.
O gecenin öncesini şöyle anlattı: ” “Vedalaşarak gitti. Saat 8 buçuktu. Kendi o gün almış olduğu aracın anahtarını bana verdi. “Baba sen bu araçla git ben eve geçiyorum” dedi. Sarıldık, öpüştük ve koklaştık. “Yavrum hayırdır” dedim. “Hayırdır baba eve geçiyorum” dedi. Ben onun aracıyla gittim. Gece geldiğimde eşinin dayısı beni aradı. “Çocuklar kaza yapmış” dedi. Meğerse eve vardıktan 10 dakika sonra evden çıkmış, çalışanlarını, arkadaşlarını, çevresini alıp “hadi dolaşalım” demişler. Ormana gitmişler. Kaza yerinin karşısındaki benzinciden benzin almışlar. Tam kaza yerinde bir tanesinin ATV’si bozuluyor. Orada onlar durup tamir ederken, oğlum ilerden geri dönerek ‘U’ dönüşü yapıyor, geri geliyor. Arızalı motordan yaklaşık 10-15 m geride flaşları yakıyor. Yani ne oluyorsa o andan sonra oluyor”
Konuşurken zaman zaman duraklıyor, gözyaşlarını siliyor, tekrar anlatmaya devam ediyor: “Çarpan araç, son model araç. Neden bilmiyorum çocuk çok hızlı mıydı? Yarış mı yapıyorlardı? Ama sonuçta ateş bizim ocağımıza düştü. Benim yüreğim yanıyor. Benim ailemin yüreği yanıyor. Ben o yaştaki çocukları hep kendi evladım gibi biliyorum. Yani ne yazık ki bazı anneler sadece kendi çocuklarını düşünüyor. Benim çocuğuma veya orada diğer yararlı çocuklara yardım etmiyorlar. Görgü tanıkları var. İlk kaza anında gelenler var. Kazayı gören görgü tanığı, “Ben oraya vardığımda çocuklar araçlardan yeni iniyordu. Ben Oğuz abimin yanına gidip, yukarı baktığımda çocuk mucuk yoktu” dedi. Hepsi kaçmıştı ama annesi çocuğu oradan mı aldı, yoldan mı aldı onu ben de bilmiyorum”
Zaman içerisinde her şeyin gün yüzüne çıkacağına inandığını söyleyen baba Özer Acı, “Asıl beni üzen çocuğun annesi. Çocuğunu olay yerinden kaçırabilir. Bunu anlıyorum. Ama bu kaçırma ta Mısır’a, Mısır’dan Amerika’ya kadar olmamalı. Bir yakınının evine kaçırabilirdi, bir karakola teslim edebilirdi, adalete sığınırdı. Ben iki türlü mağdur oldum, evlat kaybettim. Onun acısını yaşıyorum. Bu olayı yaşatan ortada yok. Amerika’ya kaçmış. Üzücü bir olay. Ben adalet istiyorum. Çocuğun gelip adalete teslim olmasını istiyorum. Yani başka bir isteğim yok. Adalet yerini bulsun ha üç gün ceza alır ha üç ay ceza alır o beni bağlamıyor. Kanun ne gösterir ne der onu bilemem” dedi.
Konuşurken gözleri dolan Oğuz Acı’nın bir büyük öfkesi de kazaya karışan Porsche’lu otomobilde ve onlara eşlik eden diğer otomobilin içindeki diğer on çocuğun ailesinin kayıtsızlığı…
“Olay esnasında 10 çocuğun var olduğundan bahsediliyor. Biri Amerika’ya kaçtı, diğer dokuz aileden bir kişi dahi irtibata geçmedi. O evlatlar benim de evlatlarım ama ben ölen evladımın babasıyım. Ben isterdim ki “Acınızı paylaşıyorum arka araçtaki işte Ahmet’in babası benim Mehmet’in babası benim yanınızdayım. Başınız sağ olsun Allah rahmet etsin” desinler. Çok üzgünüm. Adalete sesleniyorum. Lütfen. Gelsin teslim olsun” diyor…
Bakan Yılmaz Tunç açıkladı: Yazar Eylem Tok ve oğlu için 'Kırmızı Bülten' çıkarılıyor