Türk-İş Genel Başkanı Ergün Atalay asgari ücret rakamını 3,5 ay öncesinden konuşmanın anlamı olmadığını söyleyerek "Şimdi şu anda asgari ücrete 'evet' desem imzalasam, şubatın birinde alacak asgari ücret maaşını" diye konuştu.
Gazetecilere açıklamalarda bulunan Başkan Atalay, Soma Maden faciasının 6 yıl sonra 10. yılına gireceğini vurgulayarak Anayasa mahkemesinde bekleyen dosyanın biran önce sonuca bağlanması gerektiğini belirterek, vergi dilimi, asgari ücret ve taşeron konularında açıklamalarda bulundu.
Asgari ücretlinin en büyük sorunlarından birinin vergi dilimi meselesi olduğunu kaydeden Atalay, "Şimdi burada çalışan arkadaşlarımız vergiyle ile ilgili 'ocak ayında aldığımız baz alınsın' diyorlar, geçmişte 'yüzde 27'lik dilime 6. ayda giriyorduk şimdi biz nisan ayın sonunda yüzde 27'lik dilime giriyoruz' diyorlar. Esas ana problem ne sözleşme, ne asgari ücret, esas problem vergiyle ilgili. Vergiyle ilgili bir düzenleme ve sabitleme yapılması gerekiyor. Asgari ücret konusunda 40 senedir, senede bir kere zam için hükümetle görüşme yapıyorduk. Şimdi 2 senedir 6 ayda bir yapıyoruz. Bunun sebebi de ülkedeki enflasyon. Covid'den sonra bir temmuz ayında, bir aralık ayında asgari ücretle ilgili görüşme yapıyoruz. Şimdi orada bizim sendikalarımız oluyor. Bu sene işçi olacak o masada. Temsilcilerimizin tamamı yani 4'ü de işçi olacak. Sendikacı olmayacak. Onlar bu parayla nasıl geçinemediklerini anlatacaklar. Sonra komisyonu tespit edeceğiz. Arkadaşlarımızla beraber benim anlatmamın yahut İlhami’nin anlatması sendikacının anlatması olmuyor. Yaşayan anlatsın, yaşayan bizzat orda oturacak, anlatacak. O masada kadın da olacak erkek de olacak işçi yani onlar kendi konumlarını anlatacaklar" dedi.
Asgari ücretle ilgili açıklamalarına devam eden Atalay şunları söyledi:
"Asgari ücret lafı çıktığı zaman maalesef bizim ülkemizde ete, süte, kiraya, her yere zam geliyor. Şimdi şu anda asgari ücrete 'evet' desem imzalasam, şubatın birinde alacak asgari ücret maaşını. Ne var şubata, 3.5 ay zaman var. Yani o zamana kadar konuşmanın hiçbir anlamı yok. Zamanında konuşmak lazım. Bize her zaman soruyorlar 'ne isteyeceksin, masada oturanlar isteyecekler', durumlarını anlatacaklar. Bu sene böyle bir düzenleme yapacağız nasip olursa."