Sağlığına kavuşması ile hayranlarını sevince boğan ve hem senelerdir özlem ile beklenen İbo Show’a hem de sahnelere geri dönen usta sanatçı İbrahim Tatlıses, son dönemlerde aile üyeleri ile yaşadığı problemler ile adından söz ettirmeye başladı. Seneler sonra bir kızı olduğunu öğrenen Tatlıses kendisi gibi şarkıcı olan kızı Dilan Çıtak’ı bağrına basarken büyük oğlu Ahmet Tatlıses ile de farklı mevzulardan ötürü karşı karşıya geldi. Uzun süredir oğlu ile konuşmadığı bilinen ve bu sebep ile de birçok kişi tarafından eleştirilen Tatlıses, bu kez de torunu ile mahkemelik oldu. Usta sanatçının, Ahmet Tatlıses’in oğlu Mert Tatlıses’i mahkemeye verdiği öğrenildi

TORUNUNA DAVA AÇTI!

Edinilen bilgilere göre usta sanatçı İbrahim Tatlıses, Sarıyer Oyak Sitesi’nde bulunan dairesini rızası dışında tam 5 yıldır haksız bir şekilde işgal ettiğini ileri sürdüğü torunu Mert Tatlıses’e dava açtı. İstanbul Asliye Hukuk Mahkemesi’nde açılan davada müvekkili İbrahim Tatlıses adına konuşan Avukat Yağız Karadenizli, şu ifadeleri kullandı: “Müvekkilim sağlığına kavuşmasının ardından İzmir’e yerleşmiştir. Bu süreçte de ilgili taşınmazın torunu Mert Tatlıses tarafından işgal edildiğinden habersizdir. Kızı Dilan Çıtak Tatlıses’in bu evde oturmasını arzu etmiştir. Ancak evin Mert Tatlıses tarafından işgal edildiğini öğrenmiştir.”

"ÜZÜNTÜ DUYDUĞUM İÇİN AÇTIM O DAVAYI"

Açıklama yapan İmparator şöyle dedi: "Ben evladıma bu raporu vermekten üzüntü duyduğum için onların beni deli olarak görmesinden üzüntü duyduğum için açtım o davayı. Bu zamana kadar sustum 7 yıldır bir şey demedim. Tabii ki oturabilir ama bana deli dediler. Ben evlatlarıma bakıyorum o zaman o da evladına baksın. Ben oradaki kirayı bahşiş veriyorum, benim gibi bir baba, benim gibi bir dede bulamazlar. Bu arada ev Seyrantepe'de Sarıyer'de değil."

'AKIL SAĞLIĞINDAN ŞÜPHELERİM VAR' DİYEREK MAHKEMEYE BAŞVURDU

Yaşanan bu olayların ardından Ahmet Tatlıses'ten flaş ve bir o kadar da beklenmedik bir hamle gelmişti. 'Babamın akıl sağlığı ile ilgili şüphelerim var' diyen Ahmet Tatlıses mahkemeye başvurmuştu.

Eski eşine ve oğluna sitem eden Tatlıses canlı yayında şok eden açıklamalarda bulunmuştu. İbrahim Tatlıses şöyle konuşmuştu:

"45 senedir ayrılmışım 45 senedir maaş ödüyorum. Bir maaş ödemesem şirketi karıştırıyorlar. Oğluna yedi dükkân verdim, hepsini batırmış neyin helalliği. Benim hiçbir evladım mağdur olmamıştır, hiçbir evladımı mağdur etmedim..

Ben hiçbir kadını mağdur etmem Perihan Savaş da olmak üzere. Ben Adalet hanımdan 45 senedir ayrıyım bir tek dini nikahımız düşmemiştir. O oğlum dediğim var ya Ahmet… En büyük ihaneti yapan o 7 tane dükkân verdim..

En güzel dükkanları batırdı, istediği her yeri verdim. Benden ne istedilerse verdim daha ne yapayım. Varımı yoğumu veriyorum, yine kurtulamıyorum. 70 yaşında adam sahneye çıkıyorum. Ne zaman çıktım, para kazanmaya başladım yine başladılar… Canıma yetti artık. Sağlığımla mı uğraşayım onlarla mı, uğraşayım ne yapayım artık. Merhamet edin bana biraz….

Hiçbir çocuğumu ihmal etmem. Bir tek en büyüğü hariç… Bir insana yedi dükkân verirsin yedisi de batar mı? Onun ismini bile duymak istemiyorum. Bodrum'dan çıktım geliyorum bana çok ağır laflar etti. Onları şimdi söylemeyeceğim.

ŞİRKETİN KASASINI BOŞALTTI

Hastaneye gitti, eğer bir damla gözyaşı döktüysem… İhanet uğradım ihanete. Ben vuruldum, direk şirkete gidip kasayı boşaltı. Niye diğer çocuklarım yapmıyor da o yapıyor?

Neden benim ellerim kasılıyor, 'hep içime atıyorum' diye. Adalet Hanım senin bende ne hakkın var? Üç bin lira ödüyorum, daire verdim oturuyorsun.

"BODRUM'DAKİ EVİME DOMUZ YAĞI SÜRMÜŞLER"

Bodrum'daki evime domuz yağı sürmüşler… Yoksa ben burada çekirdek ailemi kurmuştum evleniyordum. Şu an o kişi ile ayrıyım. Dünya bir tarafa o bir tarafa… Şu an aramız açık ama ben evleneceğim bütün mallarımı da o kişinin üzerine yapacağım. Ona her şey feda olsun, o benim sol yanım.

Kimse yanımda yokken o benim yanımdaydı. Bu kişi Gülçin Karakaya'dır. Aramızdaki yaş farkı hiç önemli değil, çocuklarım evlenmemi istemiyor 'para gitmesin' diye. Ben zamanı gelince paramı ne yapacağımı biliyorum. hepsini Mehmetçik Vakfı'na bağışlayacağım..

Lütfen beni kadın düşmanı göstermeyin. Ahmet bana geldi yalvardı, 'baba beni gel bu kadından kurtar' dedi. Şu an evli olduğu kadın için sonra gitti barıştı.

İbrahim Tatlıses'in açıklamalarının ardından oğlu Ahmet Tatlıses, sosyal medya hesabından bir açıklama yapmıştı.

Ahmet Tatlıses babasına bu sözlerle yanıt vermişti: KAMUOYUNUN DİKKATİNE Her ne kadar aile mevzularımızı konuşmak istemesem ve bugüne kadar bu konularda açıklama yapmaya mesafeli dursam da bugün İbrahim Tatlıses'in benim, annem ve ailem ile ilgili yaptığı açıklamalar korkunç, akıl almaz ve gerçeği yansıtmayan iftiralara döndüğü için açıklama yapmam zaruri bir hale gelmiştir.

Öncelikle kendisi vurulduğu dönemde, beni kasasını boşaltmak ile suçlamıştır. Hepinizin bildiği gibi İbrahim Tatlıses'in başına bu elim olay geldiğinde ben ameliyat ve tedavi sürecinde İstanbul hatta Almanya'da dahi devamlı hastanede idim.

Evinin de bulunduğu şirkete bir kez gittim, muhasebecisi eşliğinde bende anahtarı dahi bulunmayan evi ve kasası açıldı sayım yapıldı, varlıklar' muhasebecisi, şirket müdürü ve şirket çalışanları eşliğinde raporlanarak imzalandı. Buna o dönem herkes şahittir.

"CANIMI ORTAYA KOYDUM"

Bir diğer bahsi geçen olay kendisinin bana '7 dükkân verdim hepsini batırdı' söylemi ile ilgilidir. Böyle bir durum söz konusu değildir. Mecidiyeköy 'de 2000'lerin başında bir dükkân açtım, kendisi franchise sistemini Türkiye çapında iptal etti, işlerimizin bozulmasıyla kapattık.

Yine bu olaydan yıllar sonra bir AVM'de gıda üzerine dükkân açtım, yıllar sonra AVM'nin yüksek kira maliyetleri üzerine devir ettim. İş hayatı normları içinde gerçekleşen bu hadiseleri "ben yaptım batırdı" gibi aksettirmesini rahatsızlığına veriyorum nitekim kendisi benim yüzümden bir zarara uğramamıştır ve benim yıllardır süren kendi imkanlarımla sürdürdüğüm iş hayatım halen devam etmektedir.

Bugüne kadar kendisi bana bir ev dahi vermemiştir. Ama bana ihtiyaç duyduğu her an gözüm kapalı canımı ortaya koymuşumdur.

Eşim ve evladım Rüzgar'ın annesi Tülay Hanım ile evlenmeden önce olağan bir tartışmamızda baba-oğul dertleşmesinde bir cümleyi fazlasıyla abartarak bugün hala konuşmasına bir anlam veremediğim gibi, 15 yıl önceki bir mevzuyu gündeme getirmekteki maksadını çözmüş değilim.

Ayrıca bahsettiği gibi kendisine hiç hakaret etmedim, ağza alınmayacak sözler sarf etmedim. Zaten aylardır kendisi ile diyaloğum yok bunu da kendisi beyin tümörü ameliyatımda "görmedim, gitmedim, gözümden bir damla yaş gelmedi." diyerek cümlelere dökmüştür. Ne kadar can acıtıcı olsa da bu davranışı ve söylemleri beni değil kendisini bağlar.

Buraya kadar ben yine sineye çekerdim ama değil annem kim olursa olsun dini inanışlarından ötürü kendi hür iradesiyle seçtiği kıyafet üzerinden birinin aşağılanmasına göz yumamam. Hiç kimse benim annemi 'kara peçeli' diyerek aşağılayamaz. Hiç kimse benim anneme 'yılan' diyemez. Benim annem kendi halinde, eşrafında herkesin saygı duyduğu eski bir devlet memuru ve namuslu bir kadındır.

"Domuz yağı sürdüler, sevgilime büyü yaptılar, bizi ayırdılar" gibi ardı arkası kesilmez, korkunç, utanç verici iftiraları asla kabul etmiyorum ve milyonların önünde büyü yaptılar, domuz yağı sürdüler gibi açıklamalarıyla kendisinin akıl sağlığıyla ilgili olan şüphelerim artmıştır.

Bununla birlikte İbrahim Tatlıses yıllar boyunca kiminle ne istiyorsa onu yaşamış, söylemlerinde belirttiği gibi özel hayatındaki insanlara belli mallar vermiş ve evlatları tarafından asla özel hayatına karışılmamış, tek bir ilişkisine dahi yorum yapılmamış bir insandır..

Aile meselelerinin bu denli çarpıtılarak sırf beni tahrik etmek üzerine kurgulanmasından rahatsızlık ve üzüntü duyuyorum..

Yıllarca neler yaşandığını, neler yapıldığını anlatmak bana yakışmaz, her ne olursa olsun topluma mâl olmuş bir sanatçı olarak kendisini rencide etmek istemiyorum..

Ve yalnızca üzerime atılmış bu aslı astarı olmayan suçlamalara cevap verip susuyorum. Yine kendisinin katıldığı yayında "Ölmeden önce onlara öyle bir tuzak kuracağım ki" söyleminin yorumunu da kamuoyunun takdirine bırakıyorum..

Editör: Amine Ebrar