CHP Hatay Milletvekilleri Suzan Şahin, Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde basın toplantısı düzenleyerek 6 Şubat'ta Kahramanmaraş merkezli depremden etkilenen Hatay hakkında açıklamalar yaptı.

İşte Suzan'ın açıklamaları:

6 Şubat sabahı Türkiye bir karanlığa uyandı. 11 ilimizde uykuya dalan insanlar, felaket bir güne uyandılar. Onlarca canımızı yitirdik. Onlarca yaralımız var. Geride kalanlar da gidenlerden ve hasta olanlardan farklı değil. Onların da içi boş, ruhları boş, yürekleri donuk. Hala hayatlarına alışamadılar. Bir bardak su içerken yutkunuyorlar. Dolaştıkları sokaklar, çevreler, evler; duydukları, alıştıkları sesler, oturup kalktıkları arkadaşlar, şehirleri yok artık.

ÜÇ GÜN İNSALAR YARDIM BEKLEDİ

Bir şehir, bir ev, bir bina yıkılmadı üstümüze. Bizim yuvalarımız yıkıldı. Dağıldık, her birimiz bir taraftayız. Halimiz böyleyken biz, dünyada hiç görülmemiş bir felaketi elbette yaşadık. Afet dediğimiz şey bu, deprem. Ama bu kadar can kaybının başka başka sebepleri vardı bize göre. Elektrikler kesildi, iletişim kesildi. Karanlık, soğuk, yağmur var. Üç gün bize, arama-kurtarma ekipleri, alet edevatı, benzeri yardım malzemeleri ulaşmadı. Üç gün insanlar yardım bekledi.

HALA DEPREM BÖLGESİNDE ÇADIR YOK

Oldu olanlar. Barınma sorunu… Afet yaşandığı zaman çözme görevi kimin? Milletimin bunu bilmesi lazım. 31 gün doldu. Telefonlarımız… 10 çalanın dokuzu çadır. Hala çadırı veremedik. Verdiklerimizin tablalarını kuramadık. Rüzgar geliyor, uçuyor. Yağmur geliyor, su doluyor. Konteynerlerimiz hazır değil. Bizim, bundan sonra da geride kalanların haklarını korumak gibi bir yükümlülüğümüz var. Bu insanların evleri göçtü. Ama göçükten sorumlu olanlar, onlar değildi. Sorumlular belli. Zararlarının tamamını bu devlet karşılamak zorunda. Bütün herkesin ev giderlerini ödemeli. Göçün önlenmesi için önlemlerin alınması lazım, altıncı teşvik bölgesine girmeli. Ve oradaki kamu çalışanlarına özel iki maaş verilmeli. Eğitim desteği olmalı. Esnafıma, çiftçime, herkese hibe destekler verilmeli. Kira yardımı da komik, 3 bin lira kira yok.'