Ses Partisi Genel Başkanı Ayhan Bilgen Tv5'te Yunus Emre İşçi'nin sunduğu Düşünme Vakti programının konuğu oldu. Seçimde hangi tarafta olacakları hakkında bilgi Ayhan Bilgen ''Kim bize güven verir güçlü bir alternatif sunar, o tarafta oluruz'' dedi.

Ses Partisi Genel Başkanı Ayhan Bilgen'in canlı yayında yaptığı açıklamalar şu şekilde;

Uluslararası ilişkiler konusu yani dünya bir savaşa sürüklenirse, ister dünya savaşı ölçeği, küresel, ister bölgesel, ister doğrudan bizi ilgilendiren Kafkasya'da işte Suriye, Ukrayna neyse çok yakın bölgemizde bu savaş politikalarına taraf olmamamız gerektiği konusunda biz çok netiz bu tarafsızlık yani savaşa dahil olmamanın Türkiye'nin geleceği için yani önümüzdeki yirmi yıl, otuz yıl, elli yıl için hayati öneme sahip olduğu kanaatindeyiz. Bu konuda Maceracı bir tutum yani birinin dayatmasıyla, baskısıyla saf tutmak, pozisyon almak birinin koç başı olarak öbürüne karşı savaşa taraf kılınmak bizim için büyük bir kayıptır, büyük bir felakettir. Bu konu bizim için önemli.

Birinci Dünya Savaşı'ndan Amerikan politikalarla çıktı

Ekonomi politikasıyla ilgili yani Biz Türkiye'nin tek çıkış yolunun planlı ekonomiyi ve toplum yararını, kamu yararını gözeten bir ekonomi politikasından geçtiğini düşünüyoruz. Ekonomik kriz ya daha doğrusu kriz dönemlerinde ekonomi politikasını planlama üzerine kurmazsanız e çok büyük toplumsal bedeller ödersiniz. Birinci Dünya Savaşı'ndan Amerikan politikalarla çıktı. İkinci Dünya Savaşı'nda yerle bir olan Almanya planlamayla Yönlendirici planlamayla ayağa kalktı. Dünyanın işte büyük markalarını üretmeyi başardı. Dolayısıyla hani her şeyi devlet yapsın falan demiyorum. Demokratik, tabii ki yönlendirici bir planlama zorunlu.

İttifakların bu konudaki tavrını görmek, bilmek isteriz

Dolayısıyla bizim yani bütün Türkiye'nin geleceği açısından, Türkiye'nin dünyadaki yeri açısından yani ekonomi politikasının çok önemli olduğunu düşünüyoruz. İttifakların bu konudaki tavrını görmek, bilmek isteriz. Ne biçimde? Yani üçüncüsü de ya Türkiye'de toplumsal barışı tesis edecek bu anlamda temel kongrenin o fay hattı diye tarif ettiğimiz sorun alanlarının çözecek bir yeni anayasa konseptine ihtiyacımız var. Yeni bir toplum sözleşmesine, yeni bir akitleşmeye, cumhuriyetin ikinci yüzyılına girerken ilk yüzyıldaki sorunları, özellikle kimlik, inanç Çatışması gibi alanları geride bırakacak ilk yeni Toplum Sözleşmesine ihtiyaç olduğunu düşünüyoruz. Bu üç konuda yani net güven veren, tavır koyan yani bizden destek isteyenlerle gayet tabii görüşürüz, konuşuruz.