Alçı yazısında, 'İkincisi, bu ülkede mevcut sistemde bile bir cumhurbaşkanı arkasına TBMM çoğunluğunu alamazsa asla otoriter bir yönetim sergileyemez.Yani TBMM çoğunluğu olmazsa mevcut sistemde Cumhurbaşkanı'nın eli kolu bağlı. 'Tamam işte İmamoğlu'nun aday olup kazandığı ve 6'lı Masa'nın mecliste çoğunluğu aldığı senaryoda İmamoğlu istediği her şeyi yapabilir' diyorsanız size bir şey hatırlatayım… Ortada sadece bir 'iktidar-muhalefet' matematiği yok. Bir de mecliste çoğunluğu elde edecek partilerin milletvekillerinin bağlı oldukları liderler var. Unutmayalım İmamoğlu parti genel başkanı değil, yani milletvekili listelerine, kimin meclise girip kimin giremeyeceğine o karar vermiyor. Dolayısıyla parlamentoda bulunacak vekiller parti genel başkanı olmayan cumhurbaşkanına değil kendi partilerinin genel başkanlarına bağlı olacaklardır.' ifadesini kullandı.

Alçı şunları kaydetti:

'Bu durumda İmamoğlu iddia edildiği gibi otoriter eğilimlere girmek istese bile partisinin milletvekillerini ve 6'lı Masa'nın diğer partilerinin vekilleri esas olarak partilerinin genel başkanlarını dinlemeye devam edecekler. Ben İmamoğlu üzerinden anlatıyorum ama elbette bu Mansur Yavaş için de geçerli. Ekrem Bey varsayalım Cumhurbaşkanı oldu… TBMM çoğunluğuna rağmen tek bir eylem bile yapamaz. Yeni sistemde cumhurbaşkanının çıkardığı bir kararname ile ilgili olarak TBMM başka bir kanun çıkarırsa Meclis'in çıkardığı kanun geçerli oluyor. Yani 'Ekrem İmamoğlu seçilirse diktatör olur' tezinin son derece temelsiz olduğu kanaatindeyim. Arkasında kendi tercih ettiği, ona bağlı 300'den fazla vekil olmazsa böyle bir şey yapma ihtimali yok.'