İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener'in dün yaptığı açıklamaların ardından Altılı Masa adeta dağıldı. Bu olayları Nagehan Alçı bugün ki yazısında değerlendirdi. Alçı, yazısına söylenecek, ekranda da aktardığım ve aktaracağım çok şey var ancak şimdilik şu kadarını ifade edeyim diyerek başladı.

İşte Alçı'nın yazısı;

Şaşkın ve yorgun olarak masama oturdum. Söylenecek, ekranda da aktardığım ve aktaracağım çok şey var ancak şimdilik şu kadarını ifade edeyim:

6 Şubat nasıl ki Türkiye'nin yer kabuğunu geri dönülemez şekilde değiştirdiyse 3 Mart 2023 de Türkiye'nin siyasetini öyle değiştirdi.

6 Şubat'ta bir doğal deprem, 3 Mart'ta ise bir siyasal deprem yaşadık.

Evet, İYİ Parti'nin ve Sayın Akşener'in Sayın Kılıçdaroğlu'nun adaylığını istemediği, bu sorunun çözülemez bir noktaya doğru gittiği biliniyordu ancak açıkçası Sayın Akşener'in bu kadar sert ifadelerle köprüleri atacağını kimse tahmin etmemişti.

CHP çevrelerinin bu süreçte hataları oldu, Kılıçdaroğlu'nun kurmayları yer yer buyurgan ve rencide edici bir üslup benimsediler, o açıdan İYİ Parti ve Meral Akşener'i anlıyorum. Kendini emrivaki ile karşı karşıya hissetti. İYİ Parti'deki ortak kanı Genel Başkanlarının masayı bozan değil, masanın dışına itilen olduğu yönünde. Fakat nasıl yorumlanırsa yorumlansın Sayın Akşener yaptığı açıklama ile iktidarı çok sevindirecek bir çıkışa imza atmış oldu.

Kaldı ki Ekrem İmamoğlu ve Mansur Yavaş'ı da yaptığı çağrı ile zor durumda bıraktı. İki belediye başkanından da Kılıçdaroğlu'na ve partilerine destek açıklaması gelince de Meral Hanım açısından daha zor bir durum ortaya çıktı.

Şayet seçim ikinci tura kalırsa ve Sayın Kılıçdaroğlu ve Sayın Erdoğan yarışırsa bu durumda Sayın Akşener ne yapacak? Kılıçdaroğlu'na mı oy isteyecek? Onca ithamdan sonra bunu nasıl başaracak?