Mustafa Şentop 14 Mayıs seçim sonuçlarını NTV'de yorumladı. İşte Mustafa Şentop'un açıklamalarından satır başları: İttifaklar ile adayların oy oranları aşağı yukarı aynı. Fiilen seçim ilk turda bitmiştir.

Yüzde 50+1 şartı değişecek mi?

Seçimin ikinci tura kalmayacağı bir sistem düşünülebilir. Seçim öncesi Kılıçdaroğlu kazanıyor, Muharrem İnce engelliyor gibi bir hava oluşturdular. 

Aynı anket şirketlerinin bir hafta öncesinde farklı sonuçlar paylaştıklarını gördük. Bu anket şirketlerinin durumunu da değerlendirmek gerekiyor diye düşünüyorum. Yapay bir motivasyon oluşturdular, ortaya çıkan tablo Türkiye gerçekliğinin öyle olmadığını gösterdi. 

İkinci turda motivasyon kaybı yaşanır mı?

Cumhurbaşkanını destekleyen kesimde bir üzüntü var keşke ilk turda bu iş bitseydi diye düşünenler var benim görüştüğüm insanlar arasında. Bu sefer işi sıkı tutmamız gerekir ve bu sefer yüksek farkla bunu tamamlamamız gerekir kanaatindeyim. Erdoğan'ı destekleyen seçmenin motivasyonu yüksek.

Strateji değişikliği

Yeni bir strateji olmaması gerekir. İkinci tur ilk seçimin devamı. AK Parti öncesinde de aynı şeyleri söyledi. Öbür taraftan Sayın Kılıçdaroğlu'nun 14 Mayıs seçim sonuçları üzerine bambaşka bir söyleme döndüğünü görüyoruz. Sayın Kılıçdaroğlu'nun bu kadar düşük oy almasının sebebi güven meselesiydi. Her alanda bir insanın şampiyon olabilmesi insanda bir tereddüt oluşturuyor. Kişinin bir görüşü olur, görüş değişikliği olur tabii ama bunu milletimizin anlayacağı şekilde ve sürede olur.

Yabancı dergilerin Türkiye seçimlerine olan ilgisini biliyoruz. Bu dergilerden birinde "Kılıçdaroğlu'nda bir kişilik nakli mi oldu?" diye yazıldı. Sonuçlara göre bir siyaset üretemezsiniz. Sizin siyasi görüşleriniz vardır ve ortaya koyarsınız.

Milliyetçi oylar

Milliyetçi oylar denildiğinde geniş bir kesimi ele alıyoruz. 2012'den beri bundan sonra Türkiye'de yapılacak her seçim bir öncekinden önemli olacak diyorum. Dünya düzeninde değişmeler var Türkiye de bu yeni düzende kendini önemli bir aktör konumuna getirmek istiyor. Ben yine aynı kanaatteyim 2028 seçimleri da daha önemli olacak ta ki dünya yeni bir paradigmaya geçene kadar.

Tarihin belli dönemlerinde liderlerle ülkelerin mukadderatları birleşmiş olur.

AK Parti'nin seçim propagandası

Türkiye'deki bu milliyetçi kavramı batıdaki gibi ırkçılığa oturan bir yerde değil. Tam bağımsız Türkiye bağlamında bir milliyetçilik var Türkiye'de. İttifaklar içerisindeki oy değişimleri ayrıca değerlendirilir. Terör örgütü PKK Suriye tarafında geçtiği zaman başka isme sahip oluyor. Bunu eski bir ABD'li general de söyledi. İsim değişikliğini biz önerdik diye.

Terör örgütünü halen kınamayan bazı siyasetçiler ve siyasi partilerin varlığı aslında birer kukla. Türkiye'yi rahatsız edecek bir siyasi oluşum gerçekleştirmek istiyorlar. Suriye'deki operasyonlar bunu imkansız hale getirdi. Biz Suriye'nin toprak bütünlüğüne saygı duyuyoruz, Suriye oraları kontrol edebilirse biz de pozisyonlarımıza dönebiliriz.  Terör örgütüne şöyle karşıyız böyle karşıyız diye söylüyorlar. Söylemle olmaz bu işler. 2017, 2018, 2019 ve 2020'de, Türk askerinin Suriye'deki varlığına HDP hayır CHP evet demiş 2021'de CHP hayır demiş.

Kılıçdaroğlu'na Erdoğan'a destek çağrısı

Sinan Oğan'ın bu yönde bir karar vereceğini düşünüyorum. Sayın Kılıçdaroğlu'na bu seçimde Sayın Erdoğan'a destek vermesi çağrısı yapıyorum. Erdoğan'a desteğini açıklayıp Türkiye'yi rahatlatabilir.

Sinan Bey kıymetli bir akademisyen ve siyasette de bir duruşu olan bir arkadaşımız. Ben ikinci turun adayların ittifakı olarak değil de tabanların ittifakı olarak görüyorum. Sinan Bey'in fikirleriyle seçmenin fikrinin uyuştuğununu görüyoruz. Açıkladığı görüşün etkili olabileceğini düşünüyorum.

Meclis'te 16 partili dönem

Önemli olan burada Meclis çoğunluğunun nasıl oluştuğu meselesidir. Meclis'te farklı görüşlerin olmasının ben faydalı olduğu kanaatindeyim. Parlamentoda konuşmak kurallar dahilinde herkesin hakkı. Hakaret etmeye ihtiyaç yok. Bu desteği millet veriyor partilere.

Babacan'ın açıklamaları

Cumhur İttifakı bir takım prensiplerden kuruldu. MHP'den arkadaşlarımızla uzun çalışmalar yaptık. Deklerasyonu beraber yazdık. Cumhur İttifakı 15 Temmuz'da yaşanan darbe teşebbüsü sonrasında devleti ve milleti tahkim edecek bir yol konusunda ortaklık fikriyle gündeme gelmişti. Burada hangi yollarda ittifak edildiği bellidir. Millet İttifak'ı Recep Tayyip Erdoğan karşıtlığıyla ortaya çıkmıştır. Siyasi görüşler çok farklı. Hazırladıkları sistem yarı başkanlık sistemi çıktı. Milletimiz bunu doğru bulmadığını gösterdi. Sonra Başkanlık Konseyi sistemini önerdiler, çok zor uygulanan bir sistem. Sonuç itibarıyla geldiğimiz nokta diğer ittifakta ilkesel bir birliktelik, siyasi görüşlerin yakınlığıyla ortaya çıkan bir ittifak değildir zaten. Şimdi bu konuda ortadan kalktığı için diğer partiler de Meclis'te kendi yolundan gidecektir.

Editör: Hatice Kübra