BBP Genel Başkanı Mustafa Destici, 31 Mart Mahalli Genel İdare Seçimleri’nde kazandıkları Halkapınar ve Bozkır ilçe belediyelerini ziyaret etmek için Konya’ya geldi. Destici ilk olarak partisinin Ereğli İlçe Başkanlığı’nı ziyaret etti. Ziyarete CHP’li Ereğli Belediye Başkanı Umut Akpınar da katıldı. Umut Akpınar, sohbet sırasında Ereğli’nin Konya’nın en büyük ilçelerinden biri olduğunu belirtti. Destici de Ereğli’nin il olmayı hak ettiğini söyleyip, il olması için destek vereceklerini söyledi.

Destici, “Devlet seyretmez, not eder ve zamanı geldiğin de gerekin yapar. Şimdi bu süreçteyiz. Devletin yanında dururlarsa, kanunlara, yasalara uyarlarsa, terör örgütüyle ilişkilerini keserlerse belediye başkanına devam ederler. Ama terörle ilişkiler devam ettirirlerse, belediyeleri o seçilmiş gözüken belediye başkanları değil de, arka odada oturan PKK'nın görevlendirdiği komiserler yönetirse, o zaman devlet müsaade etmez” ifadeleriyle  DEM Partisi’nden seçilen belediyelere kayyum atanabilme olasılığına ilişkin düşüncelerini paylaştı.

BÜYÜKŞEHİR YASASI’NI ELEŞTİRDİ

Fatih Erbakan aldıkları oyu babasına bağladı: Milli Görüş iktidarını milletimiz çok iyi hatırlıyor Fatih Erbakan aldıkları oyu babasına bağladı: Milli Görüş iktidarını milletimiz çok iyi hatırlıyor

Destici, 750 bin nüfuslu kentin, büyükşehir statüsüne alınmasıyla ilgili 2012 yılında çıkartılan Büyükşehir Yasasıyla ilgili eleştirilerde bulundu. Destici, Büyükşehir Yasası çıkartılırken itiraz ettiklerini hatırlatarak, “Yasa diyor ki, bir ilin büyükşehir olması için üç şey gerekiyor. Bir coğrafi uygunluk, iki ekonomik gelişmişlik, üç nüfus. Fakat uygulamaya geçince ilk iki madde yok sayıldı, nüfusu 750 bin olan büyükşehir oldu. 749 bin 999’da kalan büyükşehir olamadı. İkincisi bu ilçelerin merkezi olan uzaklığı büyükşehirden gelecek hizmetleri aksatıyor. İyi niyetli de olsanız aksatıyor. Hele bir de parti farklı olduğunda, bir de o belediye başkanları agresif olursa, o zaman buraya hizmet gelme işi, uzak olan yerlerde, benim kendi ilçemde de böyle. Bizde de tersi mesela, diyelim burada işte ilçe CHP'de, işte il AK Parti’de, Cumhur İttifakı’nda, bizim ilçemizin diyelim ilçe bizde ama diyelim büyükşehir, Cumhuriyet Halk Partisi'nde. Şimdi isteriz ki, gönül uzlaşı olsun. Herkes birlikte çalışsın, hizmet etsin ama her zaman böyle olmaz. Onun için dedik ki, hizmet verme açısından da bunu biz şey görmüyoruz, çok uzak ilçeler” ifadelerini kullandı.

‘PKK’NIN SİYASİ PARTİSİ HEMEN KAZANDI’

Eleştirisini sürdüren Destici, “Üçüncüsü de terörle mücadele konusunda işte Diyarbakır'dır, Mardin'dir, Van'dır, buraları işte PKK'nın siyasi partisi hemen kazandı, o büyükşehir yasasından dolayı. Sonra ve ne oldu? Bütün ilçelere gidecek hizmetler, personel alımı, işte yatırımlar, bütün bunlar ne oldu? Bir adımda adamların eline geçti ve adamlar bir de o dönemde çözüm süreci diye aslında bizim çözülme süreci dediğimiz bir süreç vardı. Tabii bu süreçle beraber hepten pervasız bir şekilde bunları yaptılar. Tabii daha sonra kayyumlar atandı” dedi.

‘KAYYUMLARIN ATANMASINI HİÇ KİMSE İSTEMEZ’

Belediyelere kayyum atanmasını hiç kimsenin istemediğini belirten Destici, “Tabii biz o zaman da söyledik, bu kayyumların atanması hiç kimse istemez. Halk kimi seçmişse, onun yönetmesini isteriz ama sen daha seçilir seçilmez; ilk toplantıda İstiklal Marşı'nı okutturmazsan, efendim işte Diyarbakır'da olduğu gibi Türk bayrağının meclis salonundan çıkartırsan. Teröristlerin heykellerini yapar, resmi açılışları yaparsan, devlette ‘Bir dakika kardeşim dur. Orada kal’ der. Ne dedik? Devlet seyretmez, not eder ve zamanı geldiğin de gerekin yapar. Şimdi bu süreçteyiz. Devletin yanında dururlarsa, kanunlara, yasalara uyarlarsa, terör örgütüyle ilişkilerini keserlerse belediye başkanına devam ederler. Ama terörle ilişkiler devam ettirirlerse, belediyeleri o seçilmiş gözüken belediye başkanları değil de, arka odada oturan PKK'nın görevlendirdiği komiserler yönetirse, o zaman devlet müsaade etmez” diye konuştu.

Editör: Nigar Topcu