Sabah gazetesi başyazarı Mehmet Barlas, bugünkü köşe yazısında Altılı Masa'nın yeniden bir araya gelmesini değerlendirerek, 'Şimdi 'onurlu çıkış yolu' olarak Meral Akşener'in önüne bir formül koydular. Bu aslında 6'lı Masa'dan başka bir çıkış yolu olmayan Batı'nın bir dayatmasıydı. 6'lı Masa'nın jet hızıyla tükürdüğünü yalamasının başka bir açıklaması olamaz' ifadelerini kullandı.

İNANDIRICILIKLARI KALMADI

Bundan sonra 3 Şubat öncesine dönülemeyeceğini savunan ve ''Tükürdüğünü yalayan pişkin muhalefet'' başlıklı bir yazı kaleme alan Barlas, 'Şimdi hiçbir inandırıcılıkları kalmadı. 3 gündür 'Truva atı' ve 'AK Parti'nin ajanı' dedikleri Meral Akşener'i yeniden masanın başköşesine oturttular. Ne diyelim, hayrını görsünler. Bu hamur daha çok su kaldırır. Önümüzde milletvekilliği, bakanlıklar ve bürokrasi pazarlıkları var. Bu masa daha çok devrilir' diye yazdı.

AKŞENER'İ MASAYA KİM OTURTTU?

Şimdi 'onurlu çıkış yolu' olarak Meral Akşener'in önüne bir formül koydular. Bu aslında 6'lı Masa'dan başka bir çıkış yolu olmayan Batı'nın bir dayatmasıydı. 6'lı Masa'nın jet hızıyla tükürdüğünü yalamasının başka bir açıklaması olamaz. Çıkış yolu olarak ortaya koydukları, 'Mansur Yavaş ile Ekrem İmamoğlu cumhurbaşkanı yardımcısı olsun' formülünün ise günler önce FETÖ'nün firari sanığı Savaş Genç tarafından önerildiğinin ortaya çıkması, bu dayatma iddialarını da güçlendirdi. Açık konuşmak gerekirse birbirlerine bu kadar hakaret ettikten sonra o masanın asla yeniden bir araya gelemeyeceğini düşünmüştüm. Bu kadar pişkin olacaklarını tahmin edememiştim. Yanılmışım... Normal şartlarda bu tür diyalogları yaşadığınız birileriyle asla yüz yüze bakamazsınız. Ancak bizim muhalefette böyle bir durum söz konusu değil. Şimdi utanmadan muhalif medyada yine Meral Akşener güzellemeleri yapılacak. Ne de olsa muhalefetin güvensiz görüntüsünü sineye çekecek, her rezaleti görmezden gelecek bir seçmen kitlesi olduğunu düşünüyorlar. Peki gerçekten öyle mi?

MİLLETİ KOYUN ZANNEDİYORLAR

Şimdi zannediyorlar ki biz kavga ederiz, birbirimizi itibarsızlaştırırız, ağzımıza geleni söyler masaları deviririz, sonra da bir şey olmamış gibi oturup hayatımıza devam ederiz. Millet de koyun gibi bize inanmaya devam eder ve seçimde odunu koysak seçtiririz. Bence büyü bozuldu. Bundan sonra ne yapsalar 3 Şubat'tan öncesine dönemezler. Geniş seçmen kitleleri zaten 6'lı koalisyona güvenmiyordu. Şimdi hiçbir inandırıcılıkları kalmadı. 3 gündür 'Truva atı' ve 'AK Parti'nin ajanı' dedikleri Meral Akşener'i yeniden masanın başköşesine oturttular. Ne diyelim, hayrını görsünler. Bu hamur daha çok su kaldırır. Önümüzde milletvekilliği, bakanlıklar ve bürokrasi pazarlıkları var. Bu masa daha çok devrilir. Aklıma güzel bir atasözü geldi ama onu da Engin Ardıç'a bırakıyorum.