Milli Yol Partisi Genel Başkanı Remzi Çayır, partisinin genel merkez binasında düzenlediği basın toplantısında konuştu.

Çayır, temel gıda maddelerindeki bir yıllık zamlara ilişkin, 'Geçen seneden bu yana kimi temel gıdalar yüzde 300 zamlanmış. Hayatı zorlaştırmışız. Elbette pandemi, deprem dahil yaşadığımız felaketlerin etkisi olmuştur. Pandemiyi bütün dünya yaşamıştır. Depremi sadece ülkemiz yaşadı. Biz rasyonel yöneticilerden, rasyonel akıl sahiplerinden yoksun bir şekilde hayata devam ediyoruz. Biz gerçeklerle hareket edemiyoruz. Bu anlayışların Türkiye'yi götüreceği hiçbir yer yoktur. Temelde hukuku, merhameti, adalet, vicdan olmayan bir sistemin doğuracağı hiçbir iyilik yoktur. Yanlış işe doğruya varamazsınız. Şu anda yaşanılan zorluğun temeli de budur. Biz akılla, bilimle, insafla, irfanla, merhametle, adaletle ülke yönetiminin yönetilmesi gerektiğini, bunun dışındaki yaklaşımların ülkeyi bir an için rahatlatsa dahi sonuçları itibariyle biraz daha kötüleştirdiğinin inancındayız ve farkındayız' değerlendirmesini yaptı.

'Kılıçdaroğlu konusunda istişareye devam ediyoruz'

Remzi Çayır, CHP lideri Kılıçdaroğlu'nun ziyaretine ilişkin, 'Onlar şu andaki hukuksuzluktan ve durumunda kurtulmak gerektiği ifadesiyle yola çıktıklarını ve destek istediklerini söylediler. Bizler gidişattan rahatsız olduğumuzu, mevcut durumu beğenmediğimizi, beğenmediğimiz için siyasi parti olarak ortaya çıkıp, bu sistemi değiştirmek üzere kendimizi konuşlandırdığımızı ve bu şekilde bir tavır aldığımızı ifade ettik. Arkadaşlarımızla istişareye devam ediyoruz. İllerimizden görüş aldık, ilçelerimizin bir kısmından görüş aldık. Nihayetinde Merkez Karar Yönetim Kurulumuz görevi ve kararı başkanlık divanına tevri etti. Divan önümüzdeki haftanın başlarında toplanacak. Bu konuyla ilgili görüşümüzü kamuoyuyla paylaşacağız' ifadelerini kullandı.

Çayır, Muhsin Yazıcıoğlu suikastının üzerinden 14 yıl geçtiğini söyleyerek şu ifadeleri kullandı:

'25 Mart Cumartesi günü kabri başında onu sevenler, alperenler, onun yolunda giden Milli Yol Partililer buluşacaklar. Haykıracaklar; 'yetmedi mi, 14 yıl neyi bekliyorsunuz, ana dava açıldı mı.' Hukuk şu ana kadar ne yaptı? Adliyeler, savcılar, hakimler ne yaptı? Şu an görülmekte olan bir tek dava kaldı. Daha önce Göksun'da açılmış olan 'hırsızlık davası' Kahramanmaraş'ta görülüyor. Başka bir dava var mı yok. Açılmakta olan bir dava var mı yok. Neyi bekliyorlar? Seçimin bitmesini bekliyorlar. Biz onu sevenler, onun ilkelerini, onun siyaset biçimini ve adamlığını unutturmayacağız ve davanın kapanması için uğraşanların heveslerini kursaklarında bırakacağız. Asla ve asla dosyanın failli meçhul raflarına kaldırılmasına izin vermeyeceğiz. Tıpkı Sinan Ateş cinayetinde olduğu gibi. 2 ay geçti, Sinan Ateş vakası ve cinayeti, etrafı, sağı, solu aydınlatılamadı. Biz siyasette ve insanca bu ülkede yaşadığımız müddetçe bunlara asla izin vermeyeceğiz'

'İllerimiz, ilçelerimiz ve kurullarımız buna ruhsat verirse yaptığımız istişarede bu dönem aday çıkarmaması gerektiğini illerimiz, ilçelerimiz, merkez karar yönetim kurulumuz bir irade beyanında bulundu. Buna karşı bütün alınan karara rağmen içimde bir uhdenin oluştuğunu söylemeliyim. Biz elbette ki bütün zorlukları, bütün önümüze koyulan engelleri aşarak kendi Cumhurbaşkanı adayımız ile çıkabilirdik. Ama ben istişareye, arkadaşlarımızın eğilimine ve görüşlerine uymak durumundayım. Sonuçta bir istişare yaptıktan sonra arkadaşlarımızın ifadesine katıldım. Dolayısıyla bu dönem Cumhurbaşkanı çıkarmama kararı alındığı için karara uydum'