İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, Boğaziçi Üniversitesi'nde yaşananları tek tek anlatıp, Boğaziçi Üniversitesi Rektörüne, 'İşgal ettiği dekanlık ile başkanlıklara, çok alışmamasını tavsiye ediyor; içinde bulunduğumuz dönemde, keser ve sapın hızla döndüğünü ve hesap gününün, artık çok yakın olduğunu, hatırlatmak istiyorum' dedi.

İYİ Parti Grup Toplantısı'nda konuşan Meral Akşener, hükümetin ekonomi politikalarını ve açıklanan rakamları eleştirip kürsüden gösterdiği temel gıda maddelerindeki artışı tek tek hesapladı ve gerçek enflasyonu açıkladı.

İşte Akşener'in konuşmasından satır başları...

Merkez Bankası'nın faizi 9'a indirmesi

Bay Kriz ve ekonomi yönetiminin, akıl ve bilime düşman davranışları, artık tüm dünyada, devlet yönetiminde, liyakatsizlik ve beceriksizlik dendiğinde, neredeyse literatüre girecek, bir vaka haline geldi. Bu durumun, son örneği olarak, geçtiğimiz hafta, Merkez Bankası, politika faizini, yüzde 9'a indirdi. Böylece faiz, tek haneli rakama indi.

Sadece Erdoğan'ı mutlu etmeye yarıyor

Sayın Erdoğan da, nihayet muradına erdi. Peki ülkemizde ne değişti? Hiçbir şey… Ne kur oynadı, ne de faizlerde, bir değişiklik oldu. Yani bu vesileyle, bir kez daha görmüş olduk ki, Merkez Bankası'nın politika faizinin, düşük olması, bir tek, Sayın Erdoğan'ı mutlu etmeye yarıyor.

Faiz sebep, enflasyon sonuç yalanına...

Çünkü ekonomide, herhangi bir sinyal etkisi yok. Dolayısıyla artık, politika faizine de, 'Erdoğan faizi' diyebiliriz… Nitekim; Sayın Erdoğan, her ne kadar, faize karşı zafer kazanmış gibi, nutuklar atsa da; milletimizin yaşadığı gerçekler, maalesef değişmiyor. 'Faiz sebep, enflasyon sonuç' yalanına, artık kimse inanmıyor. Çünkü, çarşıdaki, pazardaki pahalılık, vatandaşlarımızın, canını yakmaya, aynen devam ediyor.

Mutfaktaki yangın büyüyor

Mutfaklardaki yangın, büyüyerek devam ediyor. Memur, esnaf, emekli, asgari ücretli, enflasyon canavarının altında, ezilmeye devam ediyor.Ama Bay Kriz'e göre, artık sıra enflasyondaymış… Aklınca faizi halletti ya, şimdi sıra enflasyona gelmiş…

'3 vakte kadar düşecek' edebiyatı

Bu yılın başından beri de enflasyon için, düşüş tarihi vermeye çalışıyor. Mart'ta düşecek dedi, olmadı. Nisan'da düşecek dedi, olmadı. Mayıs'ta düşecek dedi, yine olmadı. Şimdi artık, tarih de veremiyor.' 3 vakte kadar' edebiyatıyla, konuyu geçiştirmeye çalışıyor. Yalnız, Sayın Erdoğan'ın, kahve fallarına endekslediği, enflasyonu düşürme masalında, Tayyip Bey'i Üzmeyen İstatistik Kurumu, TÜİK'in katkılarını da saymazsak olmaz.

TÜİK bu süreçte çok çekti!

Bu süreçte, onlar da, çok çektiler. Tayyip Bey'i mutlu etme yolunda, çok başkan eskittiler. Sayın Erdoğan'ın istediği rakamı, söylemeyen başkanlar, sonbaharda düşen yapraklar gibi, birer birer döküldüler. Adaya, teker teker veda ettiler.. Ve en sonunda, TÜİK de çareyi, her şeyi gizlemekte buldu. Mayıs 2022'den beri, ayrıntılı veri açıklamayı durdurdu. Şimdi de, hummalı bir biçimde, baz etkisiyle, hesap oyunlarıyla, milletimize, enflasyon düştü masalları anlatmaya hazırlanıyorlar. Ama yemezler! Milletimiz artık, son derece açık ve net bir şekilde görüyor ki; bu iktidar artık, ülkemizi yönetemiyor.

Kürsüden tek tek gösterip anlattı

Şimdi hep beraber, enflasyon sepetindeki gıda ürünlerinin, son 1 yıldaki, fiyat artışlarını inceleyelim. Üstelik öyle, her marketin değil, süper indirimli, üç harfli marketlerin fiyatları üzerinden gidelim. Mesela; her evin vazgeçilmezi sütün, 1 litresinin fiyatı; 2021 yılının, Kasım ayında, 7,13 lirayken, 2022 yılının Kasım ayında, 15 buçuk liraya çıkmış. Yani, 1 yıllık artış oranı, yüzde 117,4. Mesela; 1 kiloluk beyaz peynirin fiyatı; 2021 yılının, Kasım ayında, 32,89 lirayken, 2022 yılının, Kasım ayında, 85,80 liraya çıkmış. Yani, 1 yıllık artış oranı, yüzde 160,9. Mesela; 1 kilo yoğurdun fiyatı; 8,74 lirayken, 17,98 liraya çıkmış. Yani, 1 yıllık artış, yüzde 105,6. Mesela; 1 kilo patlıcan; 7,12 lirayken, 18,90 liraya çıkmış. Yani, 1 yıllık artış, yüzde 165,6.. Mesela; 1 kilo domates; 7,36 lirayken, 19,90 liraya çıkmış. Yani, 1 yılda, yüzde 170,3 artmış. Mesela; 1 kilo salatalık; 5,46 lirayken, 11,90 liraya çıkmış. Yani 1 yılda, yüzde 118,1 artmış. Mesela; 1 kilo limon; 4,39 lirayken, 13,90 liraya çıkmış. Yani 1 yılda, yüzde 216,8 artmış. Mesela; 1 kilo elma; Geçen sene 5,38 lirayken, bu sene, 14,90 lira olmuş. Yani 1 yılda, yüzde 177 zamlanmış. Mesela; 1 kilo pirincin fiyatı; 13,04 lirayken, bir senede, 27,50 liraya çıkmış. Yani, yüzde 110,9 artmış. Mesela; 1 kiloluk toz şekerin, fiyatı; 2021 yılının, Kasım ayında, 6,91 lirayken, 2022 yılının, Kasım ayında, 24 liraya çıkmış. Yani, 1 yıllık artış oranı, yüzde 247,4. Evet, yanlış duymadınız, yüzde 247,4. Ancak, tüm bu rakamların karşısında, TÜİK'e göre şeker, yalnızca, yüzde 153 artmış.

İktidarın umudu artık seçime kadar...

Yaa bakar mısınız şu işe?… Ne demişler? Yalancının mumu yatsıya kadar… Hal böyleyken iktidarın mumu da artık seçime kadar! Giderayak sönmekte olan iktidar mumunun cılız ışığında; Durmak yok yalana devam Sayın Erdoğan. Durmak yok masala devam Sayın Erdoğan! Durmak yok artık yolun sonu yakın Sayın Erdoğan.

2022 bütçesi iki katına çıktı

Nitekim; 2023 yılı bütçesi de, bu gerçeği yansıtıyor. Biliyorsunuz bütçe, geçtiğimiz 17 Ekim'de, meclise sunulmuştu. Biliyorsunuz; 2022 bütçe harcama büyüklüğünün, 1 trilyon 751 milyar lira olması planlanmıştı. Şimdi ise, iktidar, bunun, 3 trilyon 134 milyar lira olacağını söylüyor. Yani, yıl sonu itibariyle, bütçe; başlangıç miktarının, neredeyse iki katına çıkıyor.

79 yıl sonra 2. Dünya Savaşı şartlarındayız

İkinci Dünya Savaşı koşulları altındaki, 1943 yılından beri, böyle bir şey, hiç yaşanmamış. Evet yanlış duymadınız. 79 yıl aradan sonra, Bay Kriz; ülkemize, 2'inci dünya savaşı şartlarını yaşatmayı, başarmış bulunuyor. Bu olağanüstü başarısızlıktan ötürü, başta Sayın Erdoğan olmak üzere, liyakat abidesi, Ak Parti ekonomi kadrosunu kutluyorum.

2023 bütçesi AK Parti'nin veda bütçesi

Tabi, bizim milletimiz için verdiğimiz önergelerimizin, tamamı reddedilirken, KÖİ projeleri için, yandaş müteahhitlere 102 milyar lira, faiz giderleri için de, 566 milyar lira ödenek koyuldu. Miktarını kimsenin bilmediği, kur korumalı mevduat ödemeleri de aynen devam edecek. İşte size AK Parti'nin 'millet odaklı' bütçe anlayışı. Gerçekten ibretlik.

Öyle anlaşılıyor ki; Cumhuriyetimizin, 100'üncü bütçesi, AK Partinin de, 'veda bütçesi' olacak. Çünkü bu bütçede, ekonominin sorunlarını, yapısal olarak çözecek hiçbir tedbir yok. Kamu yatırımları için ayrılan kaynak, çok yetersiz.

'Bay Kriz'in tek amacı seçime kadar...

Bay Kriz'in tek amacının, ekonomiyi seçime kadar yüzdürmek olduğu çok net bir şeklide anlaşılıyor. Israrla ve inatla sürdürülen yanlış politikaların bedeli, vatandaşımıza, yoklukla, yoksullukla, fakirleşmeyle ödetiliyor. Bu bütçede, çiftçi yok, emekli yok, memur yok, asgari ücretli yok, öğrenci yok, EYT'li yok… Bu bütçede, millet yok, millet! Öyle görülüyor ki; 2023 yılı, milletimiz için, daha zor bir yıl olacak. Ama, kimse endişelenmesin. Şunun şurasında, seçime çok az kaldı… Emin olun, sayılı gün, çok çabuk geçecek.

Sandıktan, yetkiyi aldığımızda, Türkiye'yi hak ettiği ciddiyet ve millet odaklı bir anlayışla yöneteceğiz. Bay Kriz ve arkadaşlarının, her saçmalığını, yakından izliyoruz. Ekonomi ekibimizin, süratle enkazı kaldırıp, molozları temizlemek için planları, programı, yol haritası ve kadroları hazır.