CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş ve Hatay Büyükşehir Belediye Başkanı Lütfü Savaş ile birlikte deprem bölgesi Hatay'ın Defne ilçesini ziyaret etti.

Ankara Büyükşehir Belediyesi ANFA Güvenlik Genel Müdürü ve Hatay Afet Koordinasyon Sorumlusu, Kahramanmaraş'ta 6 Şubat'ta yaşanan depremin ilk gününden itibaren bölgede yapılan çalışmalara ilişkin bilgi verdi.

Mansur Yavaş: Sularla ilgili problemleri çözmek için çalışıyoruz

Ankara Büyükşehir Belediye (ABB) Başkanı Mansur Yavaş, bölgedeki çalışmalara ilişkin şöyle konuştu:

'Sayın Genel Başkan'ım, ilk gün Lütfü Başkan'ımızın Hatay'daki yıkımın çok büyük olması yönünde tweetleri, mesajları ve hiç kimsenin gelmediğini söylemesi üzerine biz, ilk önce buraya yönlendik. Ancak sadece havaalanında itfaiyemizin kurtarma ekibini aldılar. Nereye gittiğini bilmiyoruz o anda, 'Osmaniye'ye gidecek dendi' ama daha sonra Gaziantep'e inip, oradan Kahramanmaraş'a yönlendirildi. Oraya da giden ilk itfaiye biz olduk. Daha sonra biz Hatay'a yüklenmiştik. Tabii arama-kurtarma süresinin sona ermesinden sonra eşleştirme sonucu biz Kahramanmaraş'a, Hatay da İstanbul Büyükşehir'e verildi. Öyle olunca biz, şu anda Kahramanmaraş'a büyük bir tesis kurduk. Bu haftadan itibaren daha da fazla hizmet vermeye çalışıyoruz, ancak buradaki ekipleri de tam çekmedik. Çünkü biraz önce ASKİ şefimizin anlattığı gibi, sularla ilgili, boşa akan, problemler var. Bize belli bir bölgeyi verdiler. İstanbul Büyükşehir, Mersin, Hatay Büyükşehir'in ekipleriyle birlikte çadırkentlere su verilirken mevcut hatlardaki körlemeleri yapıyoruz şu anda. Ana hattan su verildiği zaman daha tehlikeli olacak diye yoğun bir şekilde çalışıyoruz. İnşallah hep birlikte afet bölgesinin tamamını büyükşehirlerimizle, AFAD'la hep birlikte ayağa kaldıracağız. Yoğun bir şekilde çalışıyoruz. Arkadaşlarımız da ilk günden beri buradalar.'

Lütfü Savaş: Genel itibarıyla yıkıma baktığımızda bugün çok daha iyi şartlardayız

Hatay Büyükşehir Belediye Başkanı Lütfü Savaş ise şunları söyledi:

'Gerçekten de ilk günlerde çok zor durumdaydı Hatay. Büyük bir yıkım olmuştu ve iletişim konusunda büyük bir problem yaşıyorduk. 8'inci günden itibaren iletişimde düzelmeler başladı ama en ihtiyacımız olduğu ilk 2-3 günde gerçekten de birbirimizle konuşmakta zorluk çekiyorduk. Ne internet ne telefon ne whatsapp, hiçbiriyle iletişim sağlayamıyorduk. Whatsapp'la bile zaman zaman gönderdiğimiz mesajlar 1 gün sonra muhatabına ulaşıyordu.

Antakya Defne'nin dış mahallelerinde, üst mahallelerinde su genellikle var. Bu iki gün önceki depremde bazı binalarımız yıkılınca ana vanalarımız göçük altında kaldı. Onların şu anda kaldırılması çalışmaları var. Genel itibarıyla yıkıma baktığımızda bugün çok daha iyi şartlardayız. Tekrardan şehir planlamasına ve yapacağımız binaların kişilikli, kimlikli olmasına ihtiyacımız var. Yeşil alan, sosyal donatı, devlet kurumlarının yerleştirilmesi bu gibi bütün sorunları çözerken multidisipliner bir yaklaşıma ihtiyacımız var. Hem Çevre Şehircilik Bakanlığı hem belediyeler, buradaki sivil toplum örgütleri, özellikle odalarımız, aynı zamanda üniversitelerden birlikte faydalanıp Hatay'ın tekrar planlanması lazım. Bizi belki bu bir ay geciktirir ama bundan sonraki süreç içerisinde Hatay'ın tekrardan insanlarıyla dolup taşmasına; ticaretin, turizmin, tarımın gelişmesine büyük katkı sağlayacaktır.'

Kılıçdaroğlu: Çadır ihtiyacının yeteri kadar karşılanmadığını görüyoruz

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu da depremin yarattığı tahribatın en aza indirilmesi için çalışmaların hızla sürdürülmesi gerektiğine dikkat çekerek şöyle konuştu:

'Deprem bölgesine üçüncü kezdir geliyorum. Yaşanan sorunları biz her ne kadar dışarıdan izliyor gibi görünsek de depremin olduğu ilk günlerde buraya gelişim, daha sonra gelişim ve şimdi gelişim; 17'nci günü dolduruyor yaşadığımız felaket, hala bazı sorunların aşılmadığını görüyoruz. Umarım bu sorunlar kısa süre içerisinde çözülür. En büyük arzumuz o. Hepinizin huzurunda bütün belediye başkanı arkadaşlarımıza teşekkür ederim. Belediye çalışanlarına yürekten teşekkür ederim. Onlar canla başla, fedakarca çalıştılar. 'Bir kişiyi nasıl kurtarabiliriz, enkazı nasıl kurtarabiliriz, onların ihtiyaçlarını nasıl giderebiliriz' diye bütün çabalarını, bütün emeklerini bu çerçevede harcadılar. Dolayısıyla hepinizin huzurunda çalışan arkadaşlara, emek harcayan arkadaşlara yürekten teşekkür ederiz. Bu, Hatay için olduğu kadar Türkiye için de çok önemli.

Dayanışma kültürümüzü sadece Türkiye'ye değil dünyaya da gösterdik. Bu da bizim açımızdan son derece önemli. Su sorunu var, hala çözülmemiş durumda. Umarım o da kısa süre içerisinde çözülür. Çadır ihtiyaçları hala karşılanmış değil tümüyle. Burada da büyük eksiklikler var, onların da süratle karşılanması lazım. İnsanlar, en azından yıkılan binalarının yakınında bir çadır olmasını istiyorlar. Çünkü binalarda eşyaları var ve o eşyaların şöyle veya böyle birileri tarafından alınmasını, çalınmasını istemiyorlar. Şunu da kabul etmemiz gerekir; mal, canın yongasıdır. Dolayısıyla insanlar, evlerini ya da evlerinin bulunduğu mahalli kolay kolay terk etmek istemiyorlar. Bu çerçevede çadır ihtiyaçlarının giderilmesi için de belediye başkanı arkadaşlarımız ellerinden gelen çabayı gösteriyorlar. Maalesef sadece Hatay değil, diğer bölgelerde de çadır ihtiyacının yeteri kadar karşılanmadığını görüyoruz.

'Her türlü fedakarlığı yapmaya biz hazırız, yeter ki Hatay ayağa kaldırılsın'

Büyükşehir Belediye Başkanı'mız önemli bir konuya vurgu yaptı, Hatay ekseninde. Hatay, gerçekten de kadim bir kentimiz; değişik uygarlıkların yaşadığı, değişik kültürlerin olduğu, olağanüstü güzelliklerin yaşandığı, güzelliklerin tarih boyunca da yaşatıldığı güzel bir kentimiz. Bu kente hemen 'Süratle bir yapılaşma sağlayacağız' demek, doğru değil. Kentin dokusunu koruyarak, kültürünü koruyarak, kadim yapısını koruyarak bir süreci başlatmak gerekiyor. Elbette ki yeni yerleşim yerleri olabilir, yeni binalar yapılabilir ama kentin dokusunun, kentin kültürünün, kentin tarihi eserlerinin mutlaka korunması gerekiyor. Bu, sadece bizim açımızdan değil. Dünya kültürü için de Hatay çok önemli bir kent hem kendi bölgesi hem dünyada önemli bir kent, dolayısıyla arzu ederiz. Sayın Başkan bakanlıklardan bahsederken özellikle Kültür Bakanlığı'nın da bu konuya dikkat etmesi gerekiyor, üniversitelerin bu konuya dikkat etmesi gerekiyor, tarihçilerin bu konuya dikkat etmesi gerekiyor. Yani Kültür Bakanlığı, belediye başkanlıkları, burada yaşayan kadim kültürün sahibi olan sivil toplum örgütleri, kanaat önderleri, üniversitelerle iş birliği yapılarak Hatay'ın yeniden ayağa kaldırılması gerekiyor. Bunun için de her türlü fedakarlığı yapmaya biz hazırız. Yeter ki Hatay ayağa kaldırılsın.

'Gençler, bu kentten vazgeçmeyin'

Hataylı çocuklara ve gençlere de seslenmek isterim; Hatay, sizin annelerinizin, babalarınızın, dedelerinizin yaşadığı kadim bir kent. Bu kentten vazgeçmeyin. Bu kente gelin. Kent, olağanüstü güzellikleri bağrında barındıran bir kent. Biz de elimizden gelen bütün çabayı göstereceğiz, Hatay'ın ayağa kaldırılması için. Elbette ki sadece Hatay değil, biz Kahramanmaraş'ın da Adıyaman'ın da deprem yaşayan hemen hemen bütün kentlerin de sorunlarının bir an önce çözülmesini istiyoruz.

'Sadece CHP'li belediyeler için söylemiyorum, bütün belediye başkanlarına'

Belediye başkanlarımız, en küçüğünden en büyüğüne kadar fedakarca çalışıyorlar. Zaman zaman engellemeler olmasına rağmen engellemeleri aşıp halka hizmet etmeyi sürdürüyorlar. Şunu rahatlıkla ifade edebilirim; iyi ki bu ülkede yerel yönetimler var. Yerel yönetimler olmasaydı tablo çok daha vahim bir süreci bize yaşatabilirdi. Yerel yönetimler imkanlarıyla, deneyimli personeliyle, araçlarıyla deprem bölgesine süratle intikal ettiler ve pek çok yarayı sarmaya çalıştılar. O nedenle hiçbir ayrım yapmaksızın, sadece CHP'li belediyeler için söylemiyorum, bütün belediye başkanlarına verdikleri hizmetler dolayısıyla gerçekten yürekten teşekkür ederim.'