Millet İttifakı Cumhurbaşkanı Adayı ve CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Kocaeli’de bugün düzenlenen mitinge İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener ve Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş ile katıldı.

Kılıçdaroğlu konuşmasında Savunma Sanayii'ne değinerek "Bugün İHA, SİHA’lar yapılıyor. İtirazımız yok. Bunların daha da gelişmesi lazım. Ama bir sözüm var bu millete… Atatürk Havalimanı’nı ne hale getirdiler. Atatürk Havalimanı’nı, Atatürk Uzay Çalışmaları Merkezi haline getireceğiz. Amerika’da çalışan iki Türk’ümüz var. İki Türk. Uzay sanayi konusunda Elon Musk’tan sonra en büyük firma." ifadelerini kullandı. Atatürk Havalimanı'nı havacılık ve uzay merkezi yapacaklarını açıklayan Kılıçdaroğlu, "Bugün NASA'da çalışan bir Türk telefon etti; 'Eğer siz bunu yaparsanız ben de NASA'dan ayrılacağım ve geleceğim' dedi. Bizim hayallerimize onlar yetişemezler” dedi

Kılıçdaroğlu'nun, konuşması şu şekilde:

“Hak, hukuk, adalet… Kocaeli’nin benim hayatımda özel bir yeri var. Çünkü, evlendiğimde düğünümü burada yapmıştım. Kocaeli’de olmaktan son derece mutluyum. Bir üniversite, sanayi, aydınlar kenti. Bu güzel kenti büyütmemiz gerekiyor. Bu güzel kentte hiçbir çocuğun yatağa aç girmediği bir atmosferi yaratmamız gerekiyor. Gençlerin kentin sokaklarında özgürce gezmeleri gerekiyor. Bu güzel kentte bütün annelerin evinde mutlu olmaları gerekiyor. Çocuklarını okula gönderirken huzur içinde göndermeleri gerekiyor. Bunun için beraber mücadele edeceğiz. Bunun için bir değişime ihtiyacımız var. Bu değişimin adresi, adalettir. Haktır ve hukuktur.

"SİZİN HAYALLERİNİZ BAY KEMAL'İN HEDEFİ OLACAK"

Gençler… Dersime iyi çalıştım. Notlarıma baktım. Kocaeli’de ilk kez sandığa gidip oy kullanacak olan gençlerin sayısı 117 bin 510 kişi. 117 bin 510 gence sesleniyorum: Eğer sizler, demokrasi istiyor musunuz? Hakkı, hukuku ve adaleti istiyor musunuz? O zaman şundan emin olun: Sizin hayalleriniz bay Kemal’in hedefi olacak. Bunu sakın unutmayın. Sizler için ne gerekiyorsa yapılacak. Evde huzur varsa, apartmanda huzur vardır. Apartmanda huzur varsa mahallede huzur vardır. Mahallede huzur varsa o kentte huzur vardır. Hiç kimse unutmasın, bir çocuğumuz açsa 85 milyonumuz açız. O nedenle yeni bir atmosfere ve değişime ihtiyacımız var. Sözüm söz, cumhuriyeti yeniden inşa ettiğimizde göreceksiniz, hiçbir çocuğun yatağa aç girmediği, hiç kimsenin karanlıkta kalmadığı, suyunun kesilmediği bir Türkiye inşa edeceğim.

"BAY KEMAL’İN İKTİDARINDA DA BEŞLİ ÇETELERE PARA YOK; HALKA PARA VAR"

Emekli kardeşlerim size de söyleyeyim. Tam 2015’ten bu yana emeklilere iki maaş ikramiye verin. Kurban ve Ramazan Bayramlarında. Asgari ücret kadar verin dedim. İtiraz ettiler. Vay efendim parayı nereden bulacaksın diye. Israr ettim. Parayı da gösterdim. Emekliye en az Ramazan ve Kurban Bayramı’nda en az asgari ücret kadar vereceksin dedim. Şimdi tüm emekli kardeşlerime sesleniyorum: Önümüzde Kurban Bayramı var. Bankaya gidip Kurban Bayramı ikramiyesini almak için, 15 bin lirayı almak için hazır mısınız? Değişime de hazır mısınız? Şimdi ben bunu söylüyorum ya yine koro halinde bağırıyorlar. Vay efendim parayı nereden bulacaksın, para yok diyorlar. Beyefendi sen kamu-özel işbirliği projelerine dolar garantiyi veriyorsun, yabancı ülkelerdeki enflasyonu da bizim sırtımıza yüklüyorsun, onlara milyar dolarları verirken para var; emekliye gelince para yok. Para var efendim para var. Ben halktan yanayım, vatandaş için çalışıyorum. Bay Kemal’in iktidarında da beşli çetelere para yok; halka para var. Siz kazanacaksınız.

"O HASTANELER YENİDEN AÇILACAK"

Emekli üzerinde neden duruyorum. Bakın burada SEKA fabrikası vardı. Orada binlerce insan çalıştı, kendi primini ödedi. Zamanı geldi emekli oldu. Dolayısıyla huzur içinde torunlarını sever. Onlar el öpmeye geldiğinde de bayram harçlıklarını verir. Yahu şimdi emekli perişan oldu. Memlekette vatandaşı kuru soğana muhtaç ettiler. Şehir hastaneleri açtılar. Merkezdeki hastaneleri kapattılar. Sizler uzak bir yerdeki hastaneye gitmek zorunda kalıyorsunuz. Size söz, bay Kemal sözü… O hastaneler yeniden açılacak. Dolar garantisi vermişler. Gitsinler hastalar oraya, orada kullanılsın diye. Hiç meraklanmayın. Kul hakkı yemek en büyük günahtır. Kul hakkı yiyenin burnundan fitil fitil getireceğim. Hiç meraklanmayın.

"ÇOCUKLAR BESLENME İÇİN BEDEL ÖDEMEYECEK"

Özel eğitim ve rehabilitasyon merkezlerinde çalışan öğretmen kardeşlerim var. Oraların da sorunları var. Hiç meraklanmasınlar 15 gün kaldı. Oralarda çalışan öğretmen kardeşlerim de rahat edecek. En az kamuda çalışan öğretmenler kadar kazanacak. Ayrıca bir şey daha… Bütün köy okullarını yeniden açacağız. Köyler öğretmensiz kaldı niçin? Çocuğunu okutmak için köyü bırakıp şehre geliyor. Oysa kırsalda çalışmak lazım, üretmek lazım, kazanmak lazım. Bu konuda da söz verdim. Kırsalda çalışan bütün kadınlara. Sizin sosyal güvenlik primlerinizi devlet olarak biz ödeyeceğiz. Böylece kırsalda çalışan kadın, emeklilik hakkına kavuşmuş olacak. Allah nasip eder, sizlerin sayesinde inşallah iktidara geldiğimizde göreceksiniz. Bu beslenme işini de bitireceğim. Çocuk okula gidecek, okulda diğer arkadaşlarıyla beraber suyunu, sütünü, yemeğini orada yiyecek. Herhangi bir bedel ödemeyecek. Beslenme çantasına ne koyayım diye bir dert olmayacak. Bir devlet, kendi evladına bakamıyorsa o devlet sosyal devlet değildir. Sosyal devlet fakirin, fukaranın yanında duran devlettir.

"NASA’DA ÇALIŞAN BİR TÜRK YİNE TELEFON ETTİ"

Şehit ailelerine ÖTV’siz araç… Onlara da sözüm var. ÖTV almayacağız ve dolayısıyla o aileler de sosyal devletin faydasını görmüş olacaklar. Araç muayene istasyonlarına gidiyor musunuz? Dünyanın zammını yaptılar. Allah aşkına özelleştirdiler, bu hale getirdiler. Onu da alacağım hiç merak etmeyin. Kimsenin hakkını kimseye yedirmeyeceğim. Şunu ifade edeyim… Savunma sanayi… Savunma sanayi bir devlet politikasıdır ve milli politikadır. Gazi Mustafa Kemal savunma sanayini kurmak için Kırıkkale’de entegre savunma sanayini 1930’larda kurdu. Daha sonra rahmetli Ecevit ve Özal döneminde Savunma Sanayi Fonu kuruldu. HAVELSAN’lar, ROKETSAN’lar o dönemde kuruldu. Bunların hepsi bizim iftihar ettiğimiz kurumlar. Bugün İHA, SİHA’lar yapılıyor. İtirazımız yok. Bunların daha da gelişmesi lazım. Ama bir sözüm var bu millete… Atatürk Havalimanı’nı ne hale getirdiler. Atatürk Havalimanı’nı, Atatürk Uzay Çalışmaları Merkezi haline getireceğiz. Amerika’da çalışan iki Türk’ümüz var. İki Türk. Uzay sanayi konusunda Elon Musk’tan sonra en büyük firma.

Bunlarla oturdum, konuştum. ‘Siz Türkiye’de uzay sanayinin gelişmesi için kuracağımız merkezde gelip burada yardım yapabilir misiniz?’ Söz verdiler ‘açacağız’ diye. Bunu ifade ettim. Arkadan bugün NASA’da çalışan bir Türk yine telefon etti. ‘Eğer siz bunu yaparsanız ben de NASA’dan ayrılacağım ve geleceğim çalışacağım’ dedi. Bizim hayallerimize onlar yetişemezler. Yeşilköy’ü (Atatürk Hava Limanı) aldılar ne hale getirdiler. Hava Kuvvetleri’nin temellerinin atıldığı bir yerdir. Dediğim gibi her şeyi yapacağız ama bunları devlet yapacak. Özel sektör yaptığında, hisseyi, tuttu Fransızlara sattı diyelim. Fabrika kimin olacak? Onların olacak. Devlet bu alanı boş bırakmayacak. Bu konuda herkese sözüm var.

"KUL HAKKI YİYENLERLE MÜCADELE ETMEK BENİM GÖREVİM"

Diyorlar ya gelirlerse İHA’ları, SİHA’ları yok edecekler... Niye yok edeyim? Akıl var mantık var. Kim daha çok çalışırsa her türlü desteği vereceğiz. Savunma sanayi milli meseledir. Parti meselesi değildir. Terör, bir insanlık suçudur. Kimden gelirse gelsin aklı başında olan herkes teröre karşı onurlu duruşunu göstermek zorundadır. Bizim iki kırmızı çizgimiz var: Bayrağımız ve vatanımız. Onun dışında kimsenin kimliği ile uğraşmayız. Hiç kimsenin yaşam tarzı siyasete konu olmaz. Gençler, bugün asgari ücretle iş bulsalar dahi ne araba sahibi olabilir ne ev sahibi olabilirler. Ev fiyatları yüzde 300, yüzde 500 arttı. Evleri parası olan yabancılara veriyorlar, bir de vatandaşlık veriyorlar. Söz verdim hiçbir yabancıya ev satılmayacak kardeşim. Çok net.

Gençler, Almanya’ya, Fransa’ya gidersem asgari ücret alsam daha bir süre sonra arabam, evim olabilir diyor. Gençler size sözüm var. Hiç endişe etmeyin bu harami düzenini bitireceğim. Asla saraylarda oturmayacağım. Sizden isteğim: Sandığa giderken elinizi vicdanınıza koyun. Vicdanınızın sesini dinleyin ve oyunuzu kullanın. Kimin ne kadar para kaçırdığını, hangi bankaya yatırdığını gayet iyi biliyorum. Hiçbir uluslararası mahkeme, bir devletin soyulmasına ‘evet’ demez. Para çalınıp gitmişse o paraları getireceğim. Kul hakkı yiyenlerle mücadele etmek benim görevim. Ben sizde destek istiyorum. Desteği verin Türkiye’yi değiştirelim.”

Editör: Nigar Topcu