Millet İttifakının Cumhurbaşkanı adayı ve CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu Hatay'da bir basın toplantısı düzenleyerek bomba açıklamalarda bulundu.

Kemal Kılıçdaroğlu, 'Hatay Büyükşehir Belediyesi, mezarlığa Türk bayrağı ve Hatay Büyükşehir Belediyesi bayraklarını asmış. Ankara'dan talimat gelmiş, 'Bayrakları indirin' diye. Bunu öğrenmek benim vicdanımda derin yaralar açtı. Bir bakan telefon edecek, indirecekler bayrakları. Ne günlere kaldık...' dedi.

'Bayrağımıza sahip çıkmak namusumuzdur'

CHP lideri, 'Buraya gelmeden önce Hatay depreminde hayatlarını kaybeden yurttaşlarımızı ziyaret ettik. Hatay Büyükşehir belediye başkanımız mezarlığa Türk bayrağı ve Hatay BŞB bayrağını asmış. Ankara'dan talimat gelmiş, 'Bayrakları indirin' demişler! Ölürsünüz ama bayrağınız elinizde ölürsünüz. Bayrağı kaldıran böyle bir devlet yönetimi olmaz. Bunun olur olduğunu görmek benim vicdanımda derin yaralar açtı. Asla kabul etmiyoruz. Bayrağımıza sahip çıkmak namusumuzdur, vatanımıza sahip çıkmak da namusumuzdur. Depremde hayatını kaybeden vatandaşların mezarlığı Büyükşehir Belediyesi'ne aittir. Bir toplumu ayrıştırmak kadar tehlikeli bir şey yoktur. Bir bakan telefon edecek, indirecekler bayrakları. Ne günlere kaldık...' ifadelerini kullandı.

Ekrem İmamoğlu'na teşekkür

Kılıçdaroğlu, 'Depremin olduğu andan itibaren hepimiz hareket halindeydik. Depremin olduğu yerde büyük bir travma vardı, o şoku atlatmamışlardı. Ama Anadolu'dan binlerce insan geldi. Arama kurtarma ekipleri, yiyecekler... Ekrem İmamoğlu koordinatör olarak görev yapıyor. Kendisine teşekkür ederim. 6693 kişi İBB koordinatörlüğünde görev yaptı. Görev yapanlara da teşekkür ederim' dedi.

Kılıçdaroğlu'nun açıklamalarından satır başları:

'Depremin yarattığı büyük acı sadece kendi ülkemizde değil, bütün dünyada yankılandı. Hatay'da ilk toplantıyı yapıyorum. Bayrağımızın ne kadar değerli olduğunu biliriz, vatanımız da bizim için değerlidir. 14 Mayıs'tan sonra yeni bir güne başlayacağız. Hatay'da, Kahramanmaraş'ta yeni bir anlayışı görecek. Hiç kimsenin ötekileşmediği bir ufku görecek. Şimdi 'Çiftçinin, esnafın kredisi var ödesin', nasıl ödeyecek? Herkes kenti terk etmeye başlamış. Olağanüstü hallerde olağanüstü kararlar alınır. Esnafın, çiftçinin kendisine dönmesi için ona destek vereceksiniz. Bir olayla karşılaştığınızda derhal planlarsınız. Kısa, orta, uzun dönemde ne yapacağım... Aksi halde devleti yönetemezsiniz.

'Yapamıyorsanız bize söyleyin yaparız hepsini'

Beşeri sermayeden büyük kayıp var. Adıyaman, Kahramanmaraş, Malatya'ya gittim. Hatay'a 4'üncü gelişim. Nitelikli eleman kenti terk etmiş vaziyette. Fabrikaların çalışması, esnafın dükkan açması lazım. Okulların açılması lazım. Yapamıyorsanız bize söyleyin yaparız hepsini. Bir kenti kent yapan unsurlardan birisi de o kentteki entelektüel birikimdir. Kenti kent yapan ruhtur, bu ruhun korunması lazım.

'Hatay'ın demografik yapısı çok değerlidir.'

Samandağ'da yazı göndermişler, 'Az su tüketen ürünler ekin' diye. Bir devlet bunu yapar mı? Deyin ki 'Devlet Su İşleri bunu yapamıyor', bizim belediye başkanlarımız yaparlar ve suyu da verirler. Siz bunu yapmadığınız takdirde daha pahalı bedel ödüyorsunuz. Bizim insanımız bunu yapar. Hatay'ın demografik yapısı çok değerlidir. Dışarıya aşırı göçün ve geri gelmemesinin demografik açıdan sorun yaratacağını biliyoruz. Bunu düşünüyorlar mı, gereğini yapıyorlar mı? Devleti yöneten kişi ülkenin 20-25-30-100 yılını düşünmek zorundadır.

'Devleti yöneten kişi bütün ayrıntıları düşünmek zorundadır'

180 milyon ton enkaz bir yerlere taşınacak. Asbesti düşünüyorlar mı? Bir çevre mühendisi ile görüştüler mi acaba? Devleti yöneten kişi bütün ayrıntıları düşünmek zorundadır. Hep afetten sonrasını düşünüyoruz. Biz afetten sakınmayı adeta defterden silmişiz. Devletin liyakatli kadroları depremi biliyor ama devleti yönetenler sakınmıyor.'