Demokrat Parti lideri Gültekin Uysal, 'Gündem Özel' programında Taha Akyol ve Elif Çakır'a gündemedair değerlendirmelerde bulundu. Uysal, açıklamalarında CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu ile temaslarına ve Millet İttifakı'nın cumhurbaşkanı adayı olarak seçildiği sürece dair önemli açıklamalarda bulundu.

Uysal'ın açıklamaları şöyle:

Millet İttifakı içerisinde ortak anlayışı yürütebilecek kişinin Kılıçdaroğlu olduğunu gördük

'Kılıçdaroğlu'nu aday göstermemiz bir hisle verdiğimiz bir hüküm değildi. Öncelikle Türkiye'de ana muhalefet liderinin adaylığının konuşulmasından tabii bir şey olmaz. 16 Nisan referandumu çok belirleyiciydi. O iklimden bugüne demokratik düzlem içerisinde bir mücadele hattını oluşturabilmek adına Sayın Kılıçdaroğlu'nun aldığı inisiyatifler var. Genel başkan olduğu andan itibaren sadece kendi kitlesi değil ama farklı farklı fikir havzaları, seçmen havzaları bütün buralarda rıza gözeten bir üslupla beraber yürütülen bir siyaset var. Türkiye'de son 20 yılda hatlar çizilmiş, kimlik sahalarına, mahallelere sıkışmış bir siyaset var. Ve yüzde 50+1 dengesi, ister istemez bütün bunları göz önünde bulundurmak mecburiyetindeyiz. Siyasi rekabetin şartları açısından Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi dediğimiz bu mekanizmanın getirdiği realite var. Yüzde 50+1 dengesine hiçbir siyasi parti tek başına ulaşamıyor. Eğer bir ortak aday çıkacaksa Millet İttifakı içerisinde ortak anlayış birlikteliğini yürütebilecek kişinin Sayın Kılıçdaroğlu olduğunu gördük.

Siyasette popülerlik önemli

Siyasette elbette popülerlik önemli. Özellikle Sayın Erdoğan'ın 1994 yılından itibaren İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı'ndan bugüne uzanan siyasi kariyeri bir emsaldir. Siyasette son İstanbul Büyükşehir Belediyesi seçimleri iptal edilmiş, açık bir hukuksuzlukla beraber Sayın İmamoğlu'nun yürüttüğü bir mücadele var. Sayın Yavaş üzerinden de birtakım beklentiler ortaya çıktı. Bunlara da kimse kayıtsız kalmaz. Ama partilerin varlığı yürütmeye talip olmaktır. Bugün parlamentodan hükümet çıkmıyor ve parlamentoyla yürütme ayrıştı.

Kabuk bağlamış yaraları deşerek siyaset yapmak niyetinde değiliz

Kılıçdaroğlu'yla ilk temasım 16-17 Eylül idamları yıl dönümü vesilesidir. Kendisi anıt mezara gidip bir çelenk bırakmıştı. Biz bu kabuk bağlamış yaraları deşerek siyaset yapmak niyetinde değiliz. Bu defterleri kapatmak mecburiyetindeyiz. Ve demokrasiyi bu ülkede tek oyun haline, herkesin ortak kabulü haline getirmek mecburiyetindeyiz. Ben o vesileyle Sayın Kılıçdaroğlu'nu arayarak teşekkür etmiştim. Yanlışta yarışarak yol yürüyemeyiz. Dönüp dolaşıp tarihi, bugünün siyasi rekabetine bir cephane haline getiren Sayın Erdoğan'ın şahsında bir üslup var. Açıkçası hiçbir şekilde değiştirip dönüştüremeyeceğimiz dünün üzerinden bir kavga yürütmek niyetinde değiliz. Çok hızlı değişen bir dünya var. Millet İttifakı'nın bugün en önemli meselesi, kimsenin mağdur olmadığı bir siyasal, toplumsal kesimi, işleyen bir demokrasi, hukuk, piyasa düzenini kurmaktır.