Türkiye Belediyeler Birliği ve İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, Tokat ziyareti kapsamında Zile Belediyesi Sosyal Tesisi ve Hacı Bektaş-ı Veli rekreasyon alanının açılışına katıldı.
Konuşmasında, toplumu bölmeye çalışan, liyakati hiçe sayan yaklaşımlardan uzak durulması gerektiğini vurgulayan İmamoğlu, adalet ve gayretle çalışmanın önemine dikkat çekti.
Atatürk'ün askeri olmanın Cumhuriyetin ve milletin değerlerine sahip çıkmak anlamına geldiğini belirtti.
Ayrıca gençlere fırsat verildiğinde, Türkiye'nin çocuklarının dünya çapında başarılı olabileceğini ifade eden İmamoğlu, halkı, adil bir düzen için çalışmaya ve milletin iktidarına yürümeye davet etti.
"Memleketin bereketini kaçırıyorlar"
İmamoğlu'nun konuşmasından öne çıkanlar şu şekilde:
Tabii şimdi Zile bereketli bir yer. Hatta bu bu coğrafyanın bereketini, yeşilini, suyunu her çeşit sebzesini meyvesini ürününü okurum, bilirim, duyarım. Ama görünce de insan diyor ki ne kadar bereketli bir yer. Hani hatta şöyle diyor; Zile demek bereket demek. Tabii hani milletimiz bilir bu toprağın altı üstü berekettir diye. Yerin altı binlerce yıllık tarihle doludur. Üzeri türlü nimetlerle doludur. Tabii bu nimet verilen o insanların bu nimeti elde etmek için gayret ortaya koyması lazım. Bereket nasıl başlar biliyor musunuz? Nimetin değerini bilmekle başlar. Memleketimizin insanları nimetin kıymetini bilir. Ekmeğin parçacığı yere düşse öper başına koyar. Nimeti çoğaltmayı paylaşmayı ister öyle değil mi? Tabii nimetin değerini bilmezseniz Allah korusun Zile'nin Tokat'ın, Türkiye'nin nimetlerini israf ederlerse, çokça üretmeyi, hakça paylaşmayı bilmezlerse ve bu işi yönetenler bu kuralı yerine getirmezlerse işte bugün olduğu gibi ne yazık ki ekonomide sıkıntı insanların morali düşük, gençlerimiz umutsuz, insanlarımız bir çare arar hale gelir. Bakın söyleyeyim. Tabii kendilerini nimetten sayanlar ama insanımızı ayıranlar, insanımızı bölenler bugün 20 yıldan fazla süre içerisinde ortaya koydukları iyi performansları bile heba ettiler. Yaptıkları iyi işleri bile heba ettiler. Yapamadıklarını zaten perperişan ettiler. Ama bunun farklı sebepleri var. Bakın söyleyeyim; partisi, fikri, inancı hiç fark etmez hangi yönetici hangi seçimi kazanmış, hangi beldenin ilçesinin belediye başkanı fark etmez. Bilin ki eğer insanı ayırt ediyorsa, insanları bölüyorsa, yani başkanımızın dediği gibi köyün yolu yapılmıyorsa, köye farklı kavramlar üzerinden hizmet verilmiyorsa onlar ne yapıyor biliyor musunuz? Memleketin, bereketini kaçırıyorlar. Çünkü memleketin nimetinin insanlarının farkında değiller. Zile'nin, Tokat'ın sahip olduğu nimetler burada anlatmakta bitmez.
"Her şeyi ben bilirim diyenden uzak durun"
Toplumumuzun en büyük tehdidi ne biliyor musunuz? Birisi çıkar derse 'her şeyi ben bilirim' diye aman ondan uzak durun. Milletin evlatlarının çocuklarının fikrine eğer itimat etmiyor, onları göreve çağırmıyorsa ondan uzak durun. Bakın söyleyeyim; eğer birisi kalkar bu milletin evlatlarını birbirinden ayırır insanlarımıza liyakati unutturursa ondan uzak durun. Kısa vadede eş, dost, akrabayı mutlu eder insanların gözü boyanır, aldanır ama uzun vadede bedeli ağır olur. O bakımdan biz milletimize hizmet enerjisini sizlerin o yüzümüze bakan o güler yüzünden, inancından alıyoruz. Ben size söyleyeyim; bereket bu memlekette var. Nimet var onun için bereket de var. Bereketin kıymetini bilen insanlarımız da var. Biz yaptığımız bu işlerle ne yapıyoruz biliyor musunuz? Nimeti biliyoruz. Nimetin kıymetini bilen, milleti biliyoruz ve insanlarımızla birlikte hep beraber bereketi arttırmaya yemin ediyoruz. Bunu yapacağız. Bereket nasıl artar hemşehrilerim biliyor musunuz? Gayretle ve adaletle artar. Gayret göstereceğiz. Adaletten şaşmayacağız.
"Atatürk'ün askeri demek Cumhuriyet'in askeri demek"
Mustafa Kemal Atatürk'ün askeri demek Cumhuriyet'in askeri demektir. Mustafa Kemal Atatürk'ün askeri demek milletinin askeri demektir. Yani silahlı kuvvetlerimiz. Şimdi ben Mustafa Kemal Atatürk'ün askeriyim diye düşündüğüm zaman kendimi şöyle tanımlıyorum; ben Cumhuriyetin değerlerine, ilkelerine milletin değerlerine, ilkelerine örfüne adetine sahip çıkacağım, Cumhuriyete yakışan bir belediye başkanı olacağım.Dolayısıyla herkes kendi mesleğini iyi yapacak ve Mustafa Kemal Atatürk Cumhuriyetine layık olacak. Milletine layık olacak. Cumhuriyete, demokrasiye layık olacak. İşte o zaman hep birlikte bu cennet vatanın güzel insanları olacağız. O bakımdan Mustafa Kemal Atatürk'ün askerleriyiz demek teğmenlerimize yakışır demeye devam etsinler.