İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, 31 Mart Yerel Seçim için çalışmalarına devam ediyor.
Tuzla Halk Buluşması'nda vatandaşlara seslenen İmamoğlu, kritik açıklamalarda bulundu.
İmamoğlu'nun açıklamalarından öne çıkanlar şu şekilde:
"Biz göreve gelince İstanbul'umuzun bütçesine de bereket geldi. Çünkü bereketi ne arttırır biliyor musunuz paylaşmak arttırır. Bugünün iktidarında var edilen bir kültür var. Yapılan destekleri sanki iktidarın bir lütfü gibi anlatır ya bu iktidar. Biz diyoruz ki vatandaşımıza yapılan destek bizim sorumluluğumuz. Onun için vatandaşımıza yapılan her destek bir lütuf değildir. Vazifedir vazife. Biz göreve geldik 100 bin üniversite öğrencisine burs vermeye başladık. Bu sene 7.500 verdik gençlerimize helali hoş olsun. Önümüzdeki dönem 15 bin vereceğiz.
RAMAZAN'DA KUL HAKKI YEMEYİN
Ne dediler gelir gelmez seni topal ördek yapacağız dediler. Kafaları karıştı. Önümüzüdeki dönem daha çok çalışacağız. Onları çalışkanlığımızla ezeceğiz. 100 bin yeni evli çifte 30 bin destek sağlayacağız. 45 bin haneye yeni doğan destek paketi sunacağız. Tek asgari ücretle geçinen hanedeki bir kişiye 10bin lira ulaşım desteği ve pazar alışveriş desteği vereceğiz. Önümüzdeki 2 yılda ilk ve ortaokula giden çocuklarımıza 2 milyon adet okul beslenme paketini biz dağıtacağız. Onlar ne yapıyor?. Bizimle ilgili kumpaslarla uğraşıyorlar. Kötülüklerinde boğulsunlar işleri güçleri otobüs reklamı çekmek. Bide başaramıyorlar. Rezil oluyorlar. Neden Yaradan büyük, iyinin yanında. Yahu her yıl kul hakkı yediniz bari 1 ay yemeyin ya Ramazan'da kul hakkı yemeyin. Bari Ramazan'da iftira atmayın.
İFTİRA ATIYORLAR
İftira atıyorlar yalanları ortaya çıkıyor. Yüzleri kızarmıyor. Önce görüntü yeni dediler. Sonra görüntüdeki para İBB'den geldiler dediler. Olay yeri CHP'nin İstanbul İl Başkanlığı dediler. Sonra edepsizce bu parayı Kurultay'da kullandılar dediler. A'dan Z'ye yalan çıktı mı? Kendi yalanlarında boğuluyorlar. Kurdukları tuzağı başlarına geçirdik.
Bunlar sorsan yargı bağımsız derler. İftiranın başını çeken de sözüm ona bir gazeteci. Devletin bankasından 800 milyon dolar kredi çekip, kendisine medya satın alan kişinin elemanı.
Sizin paranızla medya satın alıyor. Sonra o bankadan para çekerek medya satın alan kişinin elemanı da bize iftira atıyor. İftiranın da lokomotifi oluyor. Yüzü de yok zaten. Edepsizin önde gideni. Üstelik krediyi ödeyende bir patronun elamanı değil. Parayı da ödemiyor. 800 milyon dolar. Hadi bakalım sen de şimdi gazetecisin. O gazeteci o televizyonda konuşan kişi sözüm ona doğruları savunuyor. Hadi oradan işine bak, kargalar güler sana kargalar. Önce patronuna bakacaksın. Sonra aynaya bakacaksın."
