MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, MHP'nin Meclis'teki grup toplantısında konuşuyor. Gündeme ilişkin açıklamalarda bulunan Bahçeli, depremin ardından menfaat çıkarmaya çalışanları 'tek tek not ettiklerini' söyledi.

Bahçeli konuşmasının devamında, deprem öncesi tedbirlerin alınmasını belirtti. Bahçeli, 'Önce tedbir alıp sonra tevekkül içinde hayatlarımıza devam etmeliyiz' dedi.

BEKLENEN İSTANBUL DEPREMİ: 'OYALANMAYA VAKTİMİZ YOKTUR'

Bahçeli ayrıca beklenen büyük İstanbul depremi üzerine ise 'İstanbul için dillendirilen felaket senaryolarının bütün ihtimallerini değerlendirip muhtemel depremlere hazır olmalıyız, kaybedecek zamanımız yoktur, Cumhur İttifakı olarak biz bu ağır yükü her şart altında kaldırırız. Oyalanmaya vaktimiz yoktur' diye konuştu.

Bahçeli'nin konuşmasında öne çıkan kısımlar şöyle:

'Milli felaketlerde ortak aidiyet paydasında uzlaşamayanlar, insani değerlere yabancılaşan mihraklardır. Türkiye devasa bir musibetin tesirindedir. Türkiye'miz doğal afetlerin risklerine her zaman açıktır. Deprem bilimciler tarafından Kahramanmaraş depremi dünya üzerinde karada meydana gelen en büyük depremlerden birisi olarak tanımlanmıştır.

İnsani ve fiziki kusurlar doğal afetin boyutunu artırmaktadır. Gölcük depremi bir milattır. Bu tarihten önce inşa edilen binalarda zemin etüdü zorunluluğu yoktu. Hazır beton yoktu. Binaların demirlerinin dayanıklılığı azalıyordu. Müteahhitler malzemeden çalmayı alışkanlık haline getirmişti.

Her yıl 300 bin binanın dönüştürülmesi planlanmıştır. Depremler ve diğer afetler yaşanacaktır. Bu yakıcı gerçekten kaçış yoktur. Depreme ve ilgili yönetmelere uygun dayanıklı binalar yapmaktan başka seçenek yoktur. Hiç kimsenin gözünün yaşına bakılmamalıdır. Felaketten çıkardığımız derslerle daha güvenli, daha huzurlu, daha sağlıklı geleceğin temelini atmalıyız. İnsan kaynaklı hataları sıfırlamak zorundayız.

İstanbul'da, yapı stokunun yüzde 70'nin 1999 öncesi yapıldığı dikkate alındığında bir an önce harekete geçilmelidir. Muhtemel depremlere hazır olmalıyız. Kaybedecek zamanımız yoktur. Cumhur İttifakı olarak biz bu ağır yükü kaldırırız. Bedeli ne olursa olsun Türkiye'mize sahip çıkarız. Acımız büyüktür ancak zamanının yumuşatmadığı hiçbir acı yoktur.'

'DEVASA BİR AYIP VE AHLAK EKSİKLİĞİ'

Bunlar içimize kadar sızmış Bizans devşirmeleridir. Bir kısım medya organı, niyeti makul sivil toplum örgütleri maalesef böylesi bir dönemde bile insanı duyarlılık göstermemiştir. Türkiye'nin yıkımına bel bağlayan çürük çarık zihniyetlerin maalesef gözünü siyasi ikbal hırsı bürümüştür. İktidarın kaybetmesi uğruna vatanın ve milletin kaybetmesine oynayanlarla nasıl bir arada yaşayacağız! İç muhalefetin utanç verici haline ne diyelim! İnsani ve İslami değerler prizmasından baktığımızda bugünkü felaketin siyasi koz olarak kullanılmasının devasa bir ayıp ve ahlak eksikliği olacağı hiç tartışma götürmez.

'YERE BATSIN SİYASETİNİZ, KAHROLSUN ZİLLET ANLAYIŞINIZ!'

Bir insanımız dahi enkaz altındayken, henüz felaketin sıcaklığı çok yakıcıyken, haksız ve hayasız siyasi eleştiri yapmak, seçim tarihiyle ilgili spekülasyon üretmek vebaldir. Bir yanda arama-kurtarma faaliyetleri devam ediyorken diğer yanda devleti ve hükümeti sistematik şekilde suçlamak en hafif tabirle terbiyesizliktir. 6'lı masa muhalefeti dizginlenemez ihtiraslarla kontrolsüz açgözlülük hastalığına tutulmuştur. Kamuoyuyla paylaştıkları ortak açıklamanın her satırına kindarlığın izleri nüfuz etmiştir. Diyorlar ki Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi yüzünden acılar ve zayiat katlanarak artmış. Diyorlar ki arama-kurtarma çalışmalarında geç ve yetersiz kalınmış. Ülkemizin en acil ihtiyacının yeni ve etkin bir iktidar olduğunu kaydetmişler. Behey gafiller, sizde hiç mi Allah korkusu kalmadı! 10 ilimiz yıkılmışken hala cumhurbaşkanlığı hükümet sistemini karalamanız hangi kitaba sığar? Yere batsın sizin siyasetiniz, kahrolsun sizin zillet anlayışınız! Bunları nasıl söylersiniz? Türk milleti sizin boyun ölçünüzü yakında sandığa gömerek ilan edecektir. Bilinmelidir ki ne sandıktan kaçarız ne de demokrasiyi yok sayarız. Zillet ittifakı paranoyaktır, saplantıdır, hayalperesttir.