The New York Times gazetesinde yer alan haberde, açıklanan verilere göre, 50 bine yakın insanın yaşamını yitirdiği Kahramanmaraş merkezli depremlerden bir aydan uzun bir süre geçmesine rağmen ne enkaz altında, ne hastanelerde ne de kimsesizlerin gömüldüğü mezarlarda bulunamayan insanlar olduğu aktarıldı.
Resmi verilere göre, 47 binden fazla insanın hayatını kaybettiği bilinirken Türkiye'de yetkililer, kayıp insanlarla ilgili yeterli veri sunmadı. Öte yandan Çukurova Üniversitesi'nden adli tıp uzmanı Ahmet Hilal, depremden etkilenen bölgelerde yaptığı araştırmalar sonucu kayıp kişi sayısının şu an bin 470 olduğunu söyledi.
Habere göre, uzmanlar, depremzedeler ve yetkililerle yapılan görüşmeler sonucu felaketin ilk günlerinde enkazdan yaralı çıkarılan bazı kişilerin uzak hastanelere götürülüp yakınlarına haber verilemeden hayatını kaybetmiş olabileceğini, kimliği belirlenememiş cesetlerin ise arama-kurtarma ekiplerinin muhafaza edecek bir yer bulamadığı için teşhis edilemeden gömülebilmiş olabileceğini söyledi.
Türkiye'de yetkililer, kayıp yakınlarını arayanlar için parmak izi, DNA testi ve fotoğraf gibi yöntemler uyguluyor. Yakınlarını arayanlar çeşitli bölgelerde kurulan alanlarda isimlerini aratabiliyor, isimler listede değilse hayatını kaybedenlerin gömülmeden önce çekilen fotoğraflarına tek tek bakarak yakınlarını arayabiliyor. Hiçbir sonuç alamayan aileler ise DNA testi vererek gömülmeden önce alınan kanlarla karşılaştırılarak kayıplarını bulmaya çalışıyor.
18 binden fazla insanın hayatını kaybettiği 1999 Gölcük depreminden bu yana bulunamayan 5 binden fazla insan olduğu biliniyor.
Hilal, depremin ardından bazı insanların kaybolmasının birden fazla sebebi olabileceğini söylüyor. Hilal'e göre, deprem bölgesinde yorulan arama-kurtarma ekiplerinin teşhis beklemeden bazı hayatını kaybedenleri gömmüş olması, bazı insanların enkazda çıkan yangınlar sebebiyle teşhis edilemez duruma gelmiş olması mümkün. Bazı kayıpların ise enkaz kaldırma çalışmaları sırasında çıkarılamamış olabileceği belirtiliyor. Öte yandan Hilal, enkaz başlarında çok sayıda insan beklediği için bu durumun pek mümkün olmadığını kaydediyor.
