Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Kültür ve Turizm Bakanlığı 2022 Özel Ödülleri Töreni'ne katıldı. Erdoğan konuşmasında kültür sanat ortamında tek tipleşme ve vesayetçi zihni gündeme alarak 'Sanat ve sanatçılarımız arasında ayrım yapmadan başarıyı desteklemenin peşindeyiz. Uzun yıllar boyunca esir alan zengin kültür iklimini tek tipleştiren mahalle baskısını reddediyoruz. Kültürümüzün özgürleştiğini görüyoruz.' dedi.

Erdoğan'ın açıklamaları şu şekilde:

Şimdiye kadar adlarını tarihimize yazdıran nice değerimize böylece teşekkürümüzü ifade ettik. Kültür ve sanatın alanlarına ilgi duyan gençlerimiz üstadlardan ilham alarak eserlerini sunuyor. Bu ödüller, gençlerimizi teşvik etme yanında ülkemizde ve dünyada tanınmaları noktasında önemlidir. Ödüllerin sahipleri belirlenirken bu hassasiyetle hareket edilmiştir. Yapılan değerlendirmeler çerçevesinde 3 kuruluşumuzdan ilki Gökyay Vakfı Satranç Müzesi'dir. Zengin koleksiyonuyla dikkat çeken müzemiz, gençlerimiz arasında satrancın yayılmasına katkı sağlıyor.

Kuruluşlarımızdan ikincisi, Kenan Yavuz Etnoğrafya Müzesi'dir. Özgün bir projedir. Müzemiz geçmişten günümüze köprü kurmaktadır. Gittim, gezdim, gördüm kendisiyle de dertleştim. Bayburt Bayburt olalı böyle eser görmemişti. Milli kültürümüze katkılarından dolayı emeği olan herkesi tebrik ediyorum. Ahilik teşkilatı milletimizin kardeşliğinin teminatıdır. Üçüncü Ödül sahibi ise Ahi Kültürünü Araştırma ve Eğitim Vakfı. Ödülleri takdim edeceğimiz 3 kurumumuza şükranlarımı sunuyorum. Jürimizin saygıdeğer üyelerine ayrıca teşekkür ediyorum.

'Elde edilen kazanımların kalıcılığı kültür ve sanata bağlıdır.'

Kültür ve sanat milletleri ayakta tutan sütunların başında gelir. Savunma ekonomide ve diğer alanlarda elde edilen kazanımların kalıcılığı kültür ve sanata bağlıdır. Zengin bir kültüre gönül insanlarına sahip olan milletler ne yaşarsa yaşasınlar küllerinden doğmayı hep başarmışlardır. Yıkılmaz denilen nice devletin yerinde bugün yeller esiyor. Fakat kültürde ilimde sanatta çığır açmış toplumlar halen dimdik ayaktadır. Türk milleti olarak ayakta kalabilmemiz bu kültürel derinliğimizdir. Onlarca medeniyete beşiklik yapmış Anadolu toprakları, eşi benzeri olmayan bir hazine sunuyor. Hangi ilimize gitsek insanı hayran bırakan bir eserle karşılaşıyoruz. Ülke ve millet olarak muhteşem tarih üzerinde oturuyoruz.

'Zengin kültür iklimini tek tipleştiren mahalle baskısını reddediyoruz.'

Hükümet olarak bu hakikatler ışında önemli adımlar attık. Sanat ve sanatçılarımız arasında ayrım yapmadan başarıyı desteklemenin peşindeyiz. Uzun yıllar boyunca esir alan zengin kültür iklimini tek tipleştiren mahalle baskısını reddediyoruz. Kültürümüzün özgürleştiğini görüyoruz. Sadece sinema dizi sektörümüzün son yıllardaki başarılarına bakmak bile mahalle baskısının geri kalmışlığa mahkum ettiğini ortaya koyuyor. Bu süreci geleneksel veya modern diye ayırmadan, sanat ve sanatçılarımıza destek vererek teşvik ediyoruz. İstanbul'a kazandırdığımız Atatürk Kültür Merkezi'miz, 80 yeni kültür merkezimizle sanata sanatçıya ehemmiyeti gösterdik. İstanbul'umuzun tarihinde yeri olan Rami Kışlası'nı kütüphane ve kültür merkezine dönüştürerek hizmete açtık.

'2023 yılını Mevlana Yılı olarak ilan ettik.'

Milletimizin birliğinin temsilcisi olan ortak değerlerimize sahip çıkmaya önem veriyoruz. 2023 yılını Mevlana Yılı olarak ilan ettik. Yıl boyunca düzenlenecek programlarla Mevlana Hazretlerini hep birlikte yad edeceğiz. Nefret yerine muhabbetin hakim olması için canla başla çalışacağız. Kültür ve Turizm Bakanlığımız başta olmak üzere tüm kurumlarımızın gereken çabayı göstermelerini bekliyorum.

Uzun yıllar boyunca kültür sanat camiamızı esir alan, Türkiye'nin zengin kültür iklimini tek tipleştiren mahalle baskısını reddediyoruz. Sanatı kalıplara hapseden ideolojileri kabul etmiyoruz. Kültür ve sanat alanında vesayet zincirlerini parçaladıkça, ülke ve millet olarak çok daha büyük başarılara imza atacağımıza inanıyoruz.