34,8748$% 0.04
36,7383€% -0.09
2.991,59%0,54
4.910,00%0,22
19.628,00%0,16
3405436฿%-0.39861
Diyanet İşleri Başkanlığının düzenlediği 7. Din Şurası’nın açılışında konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, İslam medeniyetinin dirilişine inandığını vurgulayarak, Batı’nın İslam’a yönelik saldırılarının medya ve dijital platformlar üzerinden yoğunlaştığını ifade etti.
Dijital dünyada Müslümanların ve değerlerinin hedef alındığını belirten Erdoğan, gençlerin dijital kültürün etkisi altında şekillendiğini söyledi.
İslam’ın Türkler, Kürtler ve Araplar için birlik ve beraberlik kaynağı olduğunu belirten Erdoğan, dinî değerlere yönelik hakaret ve saldırıların millî güvenlik sorunu olduğunu dile getirdi.
Filmler, diziler ve sosyal medyada dindar kesimlere yönelik itibar suikastlerini eleştiren Erdoğan, 28 Şubat benzeri atmosferlerin yeniden oluşmasına izin vermeyeceklerini söyledi.
Erdoğan’ın açıklamalarından öne çıkanlar şu şekilde:
Dijital hareket yer yüzündeki tüm semavi dinleri, özellikle de İslam’ı hedef alıp yıpratmak suretiyle yeni bir yapay din oluşturma gayreti içindedir. Ne yazık ki bu yapay dinin muntesipleri de küresel ölçekte gittikçe artmaktadır. Yapılması gereken; ilk olarak, 7’nci Din Şurası’nın da ana temasını oluşturan dijitalleşen dünyada diyanet hizmetleri yeniden değerlendirilmelidir. İkinci, dijital inanç sistemleri karşısında Müslümanların tüm değerleriyle korunabilmesi için acil önlemler alınmalı ve hayata geçirilmelidir.
Özellikle Türkleri, Kürtleri ve Arapları bir arada tutan ortak dinimiz, kıblemiz ve inançlarımız ve ideallerimizdir. Coğrafyamızdaki birlik ve huzuru bozmak isteyenler doğrudan doğruya inancımıza saldırmaktadır. İslam’a ve Müslümanlara yönelik saldırıların ateizm, deizm ve şamanizm gibi maskelerle kendilerini gizlediklerine tanık oluyoruz. Bir dönem Ali’siz Alevilik fitnesi üzerinden yürütülen kampanyaların gayesi ile son dönemde gündeme getirilen İslamsız Türklük furyasının gerisinde aynı emeller vardır. İslam varsa, Türk vardır, Kürt vardır, Arap vardır. İslam varsa aile, ahlak, edep ve haya vardır, vatan vardır, hürriyet vardır. Hepsinde öte İslam varsa Türkiye vardır.
Tek tük ve istisnai olumsuz örnekler üzerinden suimisal yapılarak bütün dindarlara hakaret edilmekte; vakıflar, dernekler, tarikatlar ve dinî müesseseler linç edilmektedir. Dindarlar ve dinî değerler yıpratılmaktadır. Sarıklı, sakallı, başörtülü, çarşaflı ve cüppeli vatandaşlarımıza ahlaksızca saldırılmakta, itibar suikastleri düzenlenmektedir.
Tıpkı 28 Şubat dönemindeki gibi belli toplum kesimlerimiz adeta öcü gibi gösterilmekte, tahkir ve tahrik edilmektedir. Buna sessiz, tepkisiz kalmamız mümkün değildir. Siyasi hayatımızın bütün safhalarında desteğini, duasını, hatta 15 Temmuz gecesi olduğu gibi canlarını bizden esirgemeyen insanlarımızın sırf inancı ve dış görünüşü dolayısıyla aşağılanmasına, birkaç kendini bilmezin reyting savaşına meze yapılmasına müsaade edemeyiz.
Açık ve net söylüyorum: Toplumun çimentosu olan mukaddesatımıza yönelik bu tür girişimler milli güvenlik sorunudur ve RTÜK başta olmak üzere ilgili kurumlarımız, bu konularda hızlı tedbirleri devreye almalıdır. 2024 Türkiye’sinde 28 Şubat’ı hortlatmaya çalışanlara göz yummayız, böyle bir atmosferin oluşmasına da asla fırsat vermeyiz.
Özgür Özel grup toplantısında konuştu: İlk seçimde Erdoğan gidiyor!