Diyanet İşleri Eski Başkanı Mehmet Görmez, deprem sonrası yaptığı bir konuşmada 'Artık binaya girmenin adabından önce bina yapmanın farzlarını konuşalım. Şehre girme duasından önce şehirler kurulurken işlenen haramları anlatalım.' demişti. Aynı konuşmada Görmez, 'Depremzedelerin gönlü naz makamındadır. Onlar Allah'a karşı kırık, devlete karşı öfkeli' ifadelerini kullanmıştı.

Cübbeli Ahmet olarak bilinen Ahmet Mahmut Ünlü, Mehmet Görmez'in bu sözlerini hedef alarak kendisini şirke girmekle ve vatana ihanetle suçladı.

Cübbeli Ahmet'in konuya ilişkin açıklaması şöyle:

Din bakımından şirk içerikli

'Mehmet Görmez'in: 'Depremzedelerin gönlü naz makamındadır. 'Onlar Allah'a karşı kırık, devlete karşı öfkeli' şeklindeki sözü, din bakımından şirk içerikli, devlet bakımından da vatana hıyanet sayılacak derecede ağır bir ifadedir.

Ayrıca vatansever hiçbir depremzedenin Yüce Rabbimiz hakkında kullanmadığı hatta aklından bile geçirmediği Allah'a itiraz anlamına gelen bir iftirayı depremzedelere yakıştırarak büyük bir cehalete imza atmaktır' ifadelerini kullandı.

İlahiyatçıların îtikād bakımından ne denli bozuk olduğunu anlamanız için yeterlidir

Cübbeli paylaşımlarının devamında şu ifadeleri kullandı: 'Kulun Rabbine dargın olması haddi değildir. Kula yakışan ancak 'Biz Allah'ın mülküyüz ve ancak ona dönücü kimseleriz' (el-Bakara Sûresi:156) ayet-i kerîmesinde buyrulduğu üzere; sabır, rıza ve teslimiyet göstermesidir.

Nitekim bir hadîs-i kudsîde: 'Her kim Benim kazama (ve kaderime) rıza göstermezse, belama da sabretmezse artık o kişi Benim semamın altından çıksın ve (kendisine) Benden başka bir Rab arasın.' (et-Taberanî, el-Mu'cemü'l-kebîr, rakam:807, 22/320; ed-Deylemî, Müsnedü'l-Firdevs, rakam:4449, 3/169) buyrulmuştur ki böylece kazaya rızasızlığın Allah-u Te'ala'yı ne kadar gazaplandıracağı daha iyi anlaşılıyor. Rızasızlık böyle olursa ya bir de Allah'a dargınlık halinin ne büyük bir kafirlik olduğu daha iyi düşünülmelidir.

Yıllarca bu memleketin Diyanet reisliğini yapmış bir adam bu lafı konuşuyorsa bu İlahiyatçıların îtikād bakımından ne denli bozuk olduğunu anlamanız için bu delil yeterlidir sanırım.'