CHP Karabük Milletvekili Cevdet Akay, GSM operatörlerinin tarifelerine yaptığı yüzde 200-300 oranındaki zamları eleştirerek, bu durumun iletişim özgürlüğünü engellediğini söyledi.
Akay, operatörlerin fahiş fiyatlarla hizmet sunmasına rağmen altyapılarını güçlendirmediğini ve bu durumun, 6-7 Şubat 2023 depremlerinde iletişim ağının çökmesine yol açtığını vurguladı.
Türk Telekom ve Turkcell’in yüksek kâr açıkladığını ancak Türkiye’nin internet hızında dünya sıralamasında geride kaldığını belirten Akay, Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu'nun bu duruma sessiz kaldığını ve Türkiye Varlık Fonu'nun bu operatörlerin büyük hisselerine sahip olduğunu hatırlattı.
Akay, ayrıca, Türk Telekom'un özelleştirildikten sonra büyük borçlar yüklenip tekrar devlete geçtiğini ve bu borçların Türkiye Varlık Fonu’na yüklendiğini dile getirdi.
Akay, X hesabından şu cümleleri kullandı:
İletişim hürriyeti, Anayasamızın 22. maddesiyle güvence altına alınmış en temel haklardandır. Fakat ülkemizdeki telekomünikasyonu tekelleştiren ve pazarı domine eden GSM operatörleri, bu hakkın özgürce kullanılmasını açıkça engellenmektedir. Tarifelerine yüzde 200 ila yüzde 300 arasında zam yapan GSM operatörleri, bu kadar fahiş fiyatlara hizmet sunmasına rağmen iletişim alt yapısını güçlendirmediği, 6 ve 7 Şubat 2023’te meydana gelen deprem felaketlerinde acı bir şekilde ortaya çıkmıştır. Deprem sonrası, alt yapısını güçlendirmeyen GSM firmaları yüzünden iletişim ağı çökmüş, bu durum kayıplarımızın daha da artmasına neden olmuştur.
"Türk Telekomun net kârı 2.5 milyar lira, Turkcellin net kârı ise 5.7 milyar lira"
Bu yılın ilk yarısında, Türk Telekomun net kârı 2.5 milyar lira, Turkcellin net kârı ise 5.7 milyar lira olarak açıklandı. Buna karşın ülkemiz mobil internet hızında dünyada 58. sırada, sabit internet hızında ise 106. sırada yer almaktadır. Telekomünikasyon şirketleri her yıl kârlarına kâr eklerken, kalitesiz hizmet ve yüksek fatura yükü altında vatandaşlarımızı ezmektedir. Ülkemizdeki telekomünikasyon sektörünü düzenleyip denetlemekten sorumlu olan Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu ise bu duruma sadece seyirci kalmaktadır.
Öte yandan devlet, iletişim hakkının kullanılmasını sağlamakla yükümlüdür. Fakat bu şirketlerin büyük çoğunluğunun Türkiye Varlık Fonu’na ait olduğunu da görmekteyiz. Cumhurbaşkanı’nın Yönetim Kurulu Başkanı olarak başında olduğu Türkiye Varlık Fonu, Turkcell’in yüzde 26.2’sini, Türk Telekom’un yüzde 61.68’ini, Türksat’ın ise yüzde 100’üne sahip. 2005 yılında kasasında 2 milyar dolar olan Türk Telekom şirketinin yüzde 55 hissesi özelleştirilerek Hariri ailesine satıldı. Satılırken borçsuz olan şirketin 17 yılda hem içi boşaltıldı hem de boğazına kadar borçlandırıldı. Hariri ailesi borçlarını ödeyemeyince Türk Telekom tekrar kamulaştırılarak devlete geçti.
TVF’nin 2022’ye ilişkin denetim raporunda yer alan bilgilere göre, Türkiye Varlık Fonu, Türk Telekom’un hisselerini tekrar alınabilmek için toplam 11 bankadan 1 milyar 581 milyon 790 bin ABD doları tutarında kredi çekti. Bundan dolayı da TVF’nin Türk Telekom’un paylarının alımı amacıyla bankalardan çekilen kredilere ilişkin 53 milyar 754 milyon liralık anapara, faiz ve kur farkı gideri var. Yüzde 61.68’i devletimize ait olan Türk Telekom’un CEO’su, Türkiye'deki GSM ücretlerinin dünyanın birçok ülkesinin gerisinde olduğunu söyleyerek vatandaşlarımızın aklıyla alay etme cürretini kimden almaktadır? Milletimizin vergileriyle kurulan kuruluşlar başkalarına değil artık milletimize hizmet etmeli, milletimizin cebinde yeni delikler açılmamalıdır.
1⃣ İletişim hürriyeti, Anayasamızın 22. maddesiyle güvence altına alınmış en temel haklardandır. Fakat ülkemizdeki telekomünikasyonu tekelleştiren ve pazarı domine eden GSM operatörleri, bu hakkın özgürce kullanılmasını açıkça engellenmektedir.
— Cevdet Akay (@cevdetakaychp) September 19, 2024
Tarifelerine yüzde 200 ila yüzde…