31 Mart'ta yapılacak yerel seçimlere geri sayım başladı. Partilerin adayları netleşirken CHP Büyükşehir Belediye başkan adayları duyurulmuştu. Hatay Belediye Başkanı Lütfü Savaş'ın yeniden aday gösterilmesine tepki yağmıştı.
CHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın halk tarafından gösterilen bu tepkiyi değerlendireceklerini söyledi. Günaydın şu ifadeleri kullandı:
'DEVLET ADINA BİR ŞEY GÖREMEDİK AMA CHP BURADAYDI' DEDİLER
Deprem bölgesinde halkın protestolarını değerlendiren Günaydın, "Sabah 04.17'de Gaziantep'teydik. 130'dan fazla yurttaşımıza mezar olan Polat Sitesi'ndeydik. Bize yönelik bir tek protesto olmadı, olmasının da bir anlamı yok. Çünkü depremin en başından bu yana CHP, büyükşehir belediyeleriyle beraber bölgedeydi. 'Üç gün sonra arama-kurtarma başladı. Devlet adına bir şey görmedik ama CHP buradaydı' dediler. Ben Gaziantep merkezdeydim bugün. Antep'in büyükşehir belediye başkanı merkezdeki anmada yoktu, bir tek AKP'li milletvekili yoktu. Bana ulaşan bilgi, belediyeden gelen genel sekterer ve yardımcıları protesto edilmiş ve alandan hızla uzaklaşmışlar. Dolayısıyla deprem bölgesinde siyasetçi ayırt edilmeden bir protesto vardır söylemi benim gözlemim ile uyuşmuyor." dedi.
SİYASET KURUMUNUN PROTESTOYA YABANCI KALMASI DÜŞÜNÜLEMEZ
Lütfü Savaş'a yönelik Hatay halkının protestoları hakkında, "Bence ikiye ayırmak lazım. Hatay'da protesto eden yurttaşlarımızın her bir sözlerinin başımızın üstünde yeri var. CHP, depremin başında ne yaptı burada diye Hatay'da sorun onlar 'İlk günden beri İBB'yi yanımızda gördük' diyeceklerdir. CHP'nin deprem boyunca izlediği politikaya yönelik bir protesto değil bu, CHP Parti Meclisi'nin belirlediği Hatay Büyükşehir Belediye Başkan adayına yönelik bir protesto bu. İkisini birbirinden ayırmalıyız diye düşünüyorum. Yurttaşın bu kadar kitlesel bir protestosu var ise siyaset kurumunun buna yabancı kalması düşünülemez." dedi.
YENİDEN ELE ALIP DEĞERLENDİRECEĞİZ
"Teorik olarak tüm adayların 17 Şubat'a kadar yani YSK'ya aday listeleri teslim edilene kadar onları koyan makamın revize etme yetkisi vardır. Deprem bölgesinde böyle bir protesto varsa dolayısıyla bunu değerlendirmek gerekir. Bu değerlendirmeden ne sonuç çıkar PM'nin iradesidir. Hatay'daki meselesi ciddiye alırız ve bunu PM'ye taşırız. Hatay'da aday belirleme süreci ile deprem süreci birbirine geçmiş durumda. Burada çok büyük bir acı, hepimiz bu acıyla kavruluyoruz. Bu insani acıdan yükselenen isyanın sesini duymak zorundayız. Bunu duyuyoruz. Elbette hepimiz bu duyarlılık içinde konuyu yeniden ele alıp, değerlendireceğiz"
