Cumhuriyet Halk Partisi Sözcüsü Faik Öztrak, MYK toplantısının ardından Genel Merkez'de basın toplantısı düzenledi.

Öztrak, toplantıda Erdoğan'a bomba sözler söyledi.

İşte Öztrak'ın sözleri:

ERDOĞAN BECERİKSİZLİĞİNİN ORTAYA ÇIKMASINI İSTEMİYOR

'Deprem anında, bizim dört Hatay Milletvekilimiz de Hatay'daydı. Diğer üç vekilimiz gibi, Suzan Şahin vekilimiz de vekilliğinden, siyasetçiliğinden önce bir depremzede. Vekillerimiz depremi bizzat yaşadılar. Deprem sabahı korkunç acılara yürekleriyle, kulaklarıyla, gözleriyle tanık oldular. Diğer vekillerimiz gibi, Suzan Şahin vekilimiz onlarca yakınını, akrabasını kaybetti. Komşularını enkaz altından çıplak elleriyle çıkarmaya çalıştı. Enkaz altından, 'Sesimi duyan yok mu' feryatlarını çaresizce dinledi. Erdoğan bu acıları yaşadı mı? Yaşamadı. O, 1001 odalı sarayında; arşa yükselen feryatları, yardım çığlıklarını 48 saat duymadı. Duyduğunda da iş, işten geçti. Vatandaşlarımızın çoğu enkazın altında donarak öldü. İnsanı insan yapan duygudaşlıktır. Merhamettir, vicdandır. Acı çekenin acısını paylaşmaktır. Şimdi, Suzan Şahin vekilimiz şahit olduklarını Meclis'in, milletin kürsüsünden anlatmasın mı? Milletin kendisine verdiği denetleme görevini, yerine getirmeyip ihmal mi etsin? Milletin enkaz altındaki haykırışı milletin meclisinde duyulmasın mı? Kızılay'ın çadır rezaleti, Meclis'te sorgulanmasın mı? Kurtarma ekiplerini enkazla, enkazı kurtarma araçlarıyla, kurtarma araçlarını operatörlerle buluşturamayan beceriksizlik; Milletin Meclisi'nde hesaba çekilmesin mi? Buna itiraz etmek; Meclisin kürsüsünden, milletin derdini dillendiren vekile hakaret etmek milli iradeye saygısızlıktır. Erdoğan, afeti felakete çeviren büyük beceriksizliğinin duyulmasını, görülmesini, konuşulmasını, tartışılmasını, sorumluluğunun ortaya çıkmasını istemiyor.

Görevini ihmal ettiğini savsakladığını, suiistimal ettiğini gizlemeye çalışıyor ama gerçeklerden kaçsanız da ortaya çıkmak gibi güzel bir huyu var. 'Memnuniyetlerinizi saraya, şikayetlerinizi yaratana' diyerek ülkeyi yönetemezsiniz. İstiyor ki yetkim çok olsun. Sorumluluğum hiç olsun. İşte size kibir abidesinin ucube saray rejimi.'