Candaş Tolga Işık'ın sunumlarıyla ekranlara gelen 'Az Önce Konuştum Deprem Özel' programının bu haftaki konukları Prof. Dr. Celal Şengör ve Kandilli Rasathanesi Araştırma Enstitüsü Öğretim üyesi deprem mühendisi Prof. Dr. Mehmet Nuray Aydınoğlu oluyor. Şengör ve Aydınoğlu, tv100 canlı yayınında Candaş Tolga Işık'ın sorularını yanıtlıyor.

Geçen sene yapılan bina nasıl çöktü?

Kandilli Rasathanesi Araştırma Enstitüsü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mehmet Nuray Aydın, 'Nasıl çöktüğünü henüz bilemiyoruz. İnceleme imkanımız olursa onun nedenini mutlaka anlarız. Bir problem var ki çöktü. Türkiye'nin Deprem Tehlike Haritası var. 2018'de yenilendi, çok modern bir şey. Binanızın koordinatını öğrenin, girin o koordinat için geçerli olan parametreleri verecek. Vatandaş olarak belki siz anlayamazsınız ama bizim kullandığımız parametreler onlar. 1999'dan sonra deprem mühendisliği tarafı biraz konuşuldu fakat sonradan unutuldu. Ben bu konuda Türkiye'de mühendislerin çok iyi tanıdığı bir ismim ama kamuoyu tanımadı. Çünkü yer bilimciler bütün kamuoyunu işgal ettiler' dedi.

Prof. Dr. Celal Şengör ise, 'Türkiye'de yer bilimleri eğitimi çok kötüydü. 17 bölüm vardı şimdi 3'e indi. Yer bilimleri okuyan çocuğu araziye götürmezsen, laboratuvara sokmazsan öğrenemez. Mühendislikte şantiyede yetişmen lazım, staj yapman lazım' dedi.

Binaları çeşitli deprem seviyelerine göre dizayn ederiz

Prof. Dr. Mehmet Nuray Aydın, 'Geçen sene yapılan binanın yıkılmaması lazım. Yönetmelikler kağıt üzerindeki dökümanlar. Yönetmelik, binaların nasıl yapılması gerektiğini söylüyor. Deprem etkilerini, nasıl analiz edeceğinizi tamamlıyor, nasıl modelleyeceğini tanımlıyor. Bu tamamen teknik bir doküman. Biz binaları çeşitli deprem seviyelerine göre dizayn ederiz. Küçük bir deprem alırız, binada çatlak bile olmaması lazım. Biraz daha büyük bir seviyede yine dolgu duvarlarının sıvaları çatlar. Daha büyük bir seviyede hasar olur ama bu hasar binanın yıkılmasını can kaybı sonucuna götürmez. En üst dediğimiz deprem büyüklüğünde ise bina hasar görür ama binanın katlar arasında ezilmesi olmaz' dedi.

Prof. Dr. Aydınoğlu, sözlerinin devamında şu ifadelere yer verdi:

'Yapı sürecinin temelde iki bölümü var, proje ve inşaat süreci. Proje sürecinde depreme dayanıklı proje yapılır. Projeyi yapmakla iş bitmez, onun kontrolü lazım. Türkiye'de maalesef olması gereken fakat olmayan şey bu. Yapı denetiminin iki kısmı var bir projeyi bir de şantiyede inşaatı denetliyorsunuz. İkisini de kapsayan bir model kurdu ama esas problem insan gücü. Ehil insanlar olması lazım.'

Prof. Dr. Celal Şengör, 'Dünyanın çeşitli yerlerinde mezun olduktan sonra birtakım sınavlardan geçmen lazım ki profesyonel jeolog olabilesin. Bu sertifikaları almak kolay değil' ifadelerini kullandı.

Büyük depreme hazır mıyız?

Prof. Dr. Aydınoğlu, 'Global olarak İstanbul'da bir deprem olduğunda tüm deprem tehlikesini tanımlama bakımından çok iyi durumdayız eskiye oranla. Bir deprem olduğunda çeşitli zamana göre ölçüyoruz. Şu anda belediye üçüncü aşamaya geçti. En tehlikeli bölgelerde yer alan binaları, tek tek inceleme çalışmasına başladı' dedi.

Yer Bilimci Prof. Dr. Celal Şengör, 'Kırmızı noktalar en büyük ivmelerin hissedileceği yerler. Yukarıya doğru etiler azalıyor. Büyükçekmece ve Küçükçekmece arası, Küçükçekmece-Haliç arası buralar sahile paralel giden yerler. Avcılar, Samatya, Yedikule… Anadolu Yakası'na geçtiğimiz zaman Fenerbahçe biraz daha ileriye gittiğimiz zaman Kartal-Tuzla ve Adalar… Bu bölgeler faya çok yakın' ifadelerini kullandı.