A Millî Voleybol Kadın Takımı oyuncusu Ebrar Karakurt'a yönelik ithamlar ve eleştiriler sürerken; diğer yandan genç voleybolcuya destek mesajları geliyor.
Gazeteci Can Dündar ise, Alman radyosu Cosmo'ya yaptığı açıklamada, "Millî Voleybol Takımı'nın Avrupa kupasını kaldırması ve Ebrar'ın gözyaşları içinde İstiklal Marşı'nı söylemesiyle, rejimin LGBT+ bireylerden düşman yaratma kampanyası suya düştü." ifadelerini kullandı.
"ŞİMDİ YENİ KORKU ÖZNESİYLE KARŞI KARŞIYAYIZ"
"Her otokrasi, kitleleri kontrol etmek için bir düşmana ihtiyaç duyar." diyen Can Dündar, "Düşmanın gerçekten düşman olup olmadığı, korkutucu bir güce sahip olup olmadığı veya var olup olmadığı önemli değildir. Önemli olan, kitleleri korkutarak rejime veya liderine bağlılığı artırmaktır. Yüz yıllık cumhuriyet tarihi boyunca çok farklı korku özneleri gördük: Komünistler, bölücüler, solcular, dış güçler, Ermeniler, Aleviler. Şimdi yeni bir korku öznesiyle karşı karşıyayız: LGBT+ bireyler." diye konuştu.
"ALTILI MASA'NIN METNİNDE LGBT+ YOKTU"
Seçim dönemindeki çalışmaları hatırlayan Dündar, "Hatırlayın, seçim gecesi, resmi sonuçlar açıklanmadan önce Erdoğan, Kısıklı'daki evinin önünde ne demişti? 'Bu CHP, bu HDP, bu İYİ Parti yanındaki ufaklıklar, bunlar LGBT'cidir. Peki, AK Parti ile LGBT+ bireyleri uyumlu olabilir mi? Biz de aile kavramını kutsal olarak kabul ediyoruz.'. Memleketin yeni bir düşman belirlediğini o konuşma sırasında anlamıştık. LGBT+ bireyler kitlelere korku salan yeni bir tehditti. O gece bu mesajı alan rejimin kolluk güçleri ve ideolojik aygıtları hemen harekete geçti. İstanbul'da Onur Yürüyüşü'ne katılmak isteyenlere polis şiddeti uygulandı. Cinsiyet değiştirme ameliyatı yaptığı iddia edilen doktorlar hedef hâline getirildi. Trol ordusu, Kılıçdaroğlu'nun fahri LGBT+ üyesi yapıldığı iddiasını yeniden gündeme getirdi. İçişleri Bakanı Soylu, zaten LGBT+ topluluğunda hayvanlarla insanların evlenmesinin de olduğunu söyleyerek çıtayı yükseltti. Ancak bu toplu saldırı sonuç verdi ve Altılı Masa'nın ortak mutabakat metninde LGBT+ haklarına ve İstanbul Sözleşmesi'ne dair hiçbir ifade yer almadı." dedi.
"KAMPANYA SUYA DÜŞTÜ"
Ebrar Karakurt'un yaptığı faaliyetlerle homofobiye karşı toplumsal bir destek kazandığını söyleyen Dündar, şunları kaydetti:
"İktidar medyası, aradığı yeni düşmanı bulmuş gibi görünse de bu sefer iki engel çıktı. Birincisi, Ebrar milli voleybol takımının vazgeçilmez bir üyesiydi. İkincisi, homofobik ittifakın karşısında duracak kadar güçlü bir kişiliğe sahipti. Attığı smaçlar ve paylaştığı tweetlerle homofobiye karşı toplumsal bir destek kazandı. Sonunda milli voleybol takımının Avrupa kupasını kaldırması ve Ebrar'ın gözyaşları içinde İstiklal Marşı'nı söylemesiyle, rejimin LGBT+ bireylerden düşman yaratma kampanyası suya düştü. Bir gün demokratik Türkiye'de bireylerin devlet ve toplum karşısında cinsel kimlik hakları anayasal güvence altına alındığında, Ebrar Karakurt'un adı saygıyla anılacaktır."