Sedat Peker, 2018'de imar barışından faydalanmak için başvurduğu İstanbul Beykoz'daki evinin bulunduğu arazinin Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü'ne devriyle ilgili sosyal medyadan açıklamalarda bulundu.

Konuya ilişkin Cumhuriyet gazetesinden Bora Erdin'e konuşan Sedat Peker'in avukatı 'Öyle bir hile yapılmış ki, evin sağındaki ve solundaki konutlar imar barışından faydalanırken Peker'e ait ev Milli Parklara devredilmiş' ifadelerini kullanmıştı. Bu haberden sonra Peker, Deli Çavuş adlı hesabından paylaşımlar yaptı. Peker, 'Haber doğru. Bahse geçen ev 25 senedir ailemize aitti. Babamın hatıraları vardı' dedi. Peker, evin tamamının geçtiğimiz mayıs ayında Milli Park Bahçelere dahil edildiğini belirtti.

'EVİN VERGİLERİ 65 SENEDİR ÖDENİYOR'

Evin vergilerinin 65 seneden bu yana düzenli ödendiğini öne süren Peker, 'Kıymetli dostlarım, çıkan haber bir konu haricinde kesinlikle doğrudur. Yanlış olan o evin vergilerinin 25 senedir değil 65 senedir düzenli olarak ödendiğidir. Bahsi geçen ev 25 senedir ailemize aittir' dedi.

'EVİN KÜÇÜK BÖLÜMÜ MİLLİ PARK'LARA AİTTİ'

Sedat Peker'in konuyla ilgili paylaşımlarının devamı ise şu şekilde: 'Beykoz bölgesindeki hemen hemen bütün evler aynı konumdadır. Düzenli olarak yıllık devlete vergisi ödenir. Halk arasında bu evlere belediye tapulu ev denir. Emlak barışı yasası çıkınca çevredeki tüm evlerle beraber biz de müracaat ettik. Çevre Şehircilik Bakanlığı tarafından şartlarımız uygun bulundu.

Paranın ilk kısmını yatırıp yapı kayıt belgesini aldık (Yani hak sahibi olduk). Evin çok küçük bir bölümü Milli Park Bahçelere aitti. Ancak bu durum tapu almamıza engel değildi.

'ŞEYTANIN AKLINA GELMEYECEK PLAN'

Yapı kayıt belgesi alan herkesin tapuları dağıtılırken geçen sene mayıs ayında başladığım açıklamalardan dolayı bizi beklemeye aldılar. 10 gün önce ise şeytanın bile aklına gelmeyecek bir plan yaparak evin ve bahçenin tamamını Milli Park Bahçelere dahil ettiler. Bunun anlamı şudur: Emlak barışı yasasına göre Milli parklara bağlı olan yerlere tapu verilemez. Yani son günlerin moda tabiri ile eve çöktüler. Beni bu dünyada üç şey delirtirdi. İlk ikisini zaten yapmışlardı. Birincisi çocuklarıma silah çekmek, ikincisi ise vatan sevgimi sorgulamaktı. Kahpe kursağında büyümüş namussuzlar bana ajan dediler. Şimdi de rahmetli annemin babamın hatıraları ile dolu olan evi tezgah kurarak elimden almaya kalktılar.'

3 İSMİ GÜNDEME GETİRDİ

Peker ayrıca eski Sermaye Piyasası Kurulu (SPK) Başkanı Ali Fuat Taşkesenlioğlu, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ve Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın danışmanı Serkan Taranoğlu hakkında açıklamalarda bulundu. Taşkesenlioğlu'nun görevi döneminde sermaye artırımına gitmek isteyen şirketlerden para aldığını, bu yolla 180 milyon dolarlık servet edindiğini ve 5 yıldızlı bir oteli bulunduğunu iddia eden Peker, '(Soylu'ya) Biraz da yeni olaylara değinelim mi ne dersin? Eski SPK Başkanı Fuat Taşkesenlioğlu'nun kız kardeşi AK Parti'nin Erzurum Milletvekili Zehra Taşkesenlioğlu ve kocası üniversite rektörü Ünsal Ban'ın SPK ile ilgili yolsuzluk dosyalarını yayınlayacağımı söylemiştim. Detaylarını seçim öncesi açıklayacağım bazı gelişmeler üzerine aniden boşanma davası açıldı. Sen İçişleri Bakanı mısın? Yoksa fedai misin? Zehra Taşkesenlioğlu mahkemeye boşanma dilekçesi verince bu dilekçeyi ilk olarak neden sana yolladı? Ve sen rektör Ünsal Ban'ı bir arkadaşı vasıtasıyla kibar yollu olarak neden tehdit ettirdin? SPK'da dönen hikayelerden, Ankara Nexlefil merkezli senin hikayelerini daha çok konuşacağız' dedi.

Sedat Peker, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın danışmanı Serkan Taranoğlu'nun ise 'Demir Yumruk' operasyonunda tutuklanan Hüseyin Eryılmaz'la zaman zaman Ankara'da bir AVM'de gizlice buluştuğunu öne sürerek, şu paylaşımları yaptı:

'Devleti 25 milyar TL zarara uğratan demir çelik suç örgütlerine karşı yapılan bir operasyonu süslü sülüman devamlı anlatıyor ya sakın inanmayın hepsi yalan. Demir çelik piyasasının büyük bir bölümünü kontrol eden Hüseyin Eryılmaz var. Bu operasyondan dolayı örgüt lideri olarak o da cezaevinde. Ben Balkanlar'dayken bu arkadaşla telefonla görüşüyorduk devamlı. Bu operasyonun olacağından tüm örgüt liderlerinin haberi vardı (demir çelik operasyonundaki örgüt liderleri). Paralarının hemen hemen hepsini yurt dışına kaçırdılar.

Size televizyon ekranlarından gösterilen, ele geçirilen paralar varya onların hepsini toplasanız 40-50 milyon TL etmez. 25 milyar TL buhar oldu. Ulan bu nasıl olur anlatacam da. Nasıl olduğunu da anlatacam. Başında söz verdik her şeyi anlatacam. Sn. cumhurbaşkanımızın önemli danışmanlarından Serkan Taranoğlu var. Hüseyin Eryılmaz'ın Ankara'daki ofisinde devamlı buluşurlardı. Ancak esas buluşma yerleri Ankara Panora Avm'nin içindeki Beymenin vip odasıdır.

Ancak bunlar kurnaz, o odada buluştuklarında başka önemli misafirleri de geleceği zaman kamerayı ya bantla ya da başka bir şeyle kapattırıyorlardı. Devletten çaldıklarının hasılat bölüşümü bazen yazıhanede bazen o odada yapılıyordu. Bunlar kurnaz ama aslında aptallar. Odadan çıktıktan sonra yine her yerde kamera var.

Bunların yardımcılarının ellerinde elbise torbaları olurdu. Ancak o torbaların içinde biraz elbise daha çok da para olurdu. Rüşvet takası daha doğrusu devleti soymaktan elde edilen para bu şekilde pay edilirdi. Bu tahkikatı yöneten Sayın Savcı, bu tahkikatın gerçekten neticelenmesini istiyorsan Cumhurbaşkanı danışmanı Serhan Tarancı'nın ve Hüseyin Eryılmaz'ın HTS kayıtlarını ve baz istasyonu kayıtlarını çıkarttırın. Ayrıca biraz önce bahsettiğim Beymen'in bu iki kişi vip odasındayken o odadaki kameranın kaç kere kapatıldığına bakın.

Sülü senin elemanlara söyle bakayım, Ankara İl Emniyet Müdürü Servet'e, organize suçlardan sorumlu emniyet genel müdür yardımcısı Resul Hora. Namusun varsa talimatı ver bu kayıtları çıkarsınlar. Sn. Cumhurbaşkanının danışmanı Serkan Taranoğlu senin hiç şansın yok. Seçim öncesi çekeceğim videolarda anlatacağım SPK yolsuzlukları ile ilgili rüşvet amaçlı Whatsapp yazışmaların da elimde.'