Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Özgür Özel, partisinin haftalık grup toplantısında açıklamalarda bulundu. Özel, kendisine eleştirilerde bulunan MHP lideri Devlet Bahçeli için "Hani büyüğümüzdür çok önemli bir görevdedir, kızıp da söylese bir şey değil ama promterdan okuyor. Dünden hazırlamışlar bilgisayara yüklemişler, o kaydırıyor Devlet Bey camdan okuyor." değerlendirmesinde bulundu.

Özel'in grup toplantısındaki açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:

İki ay sonra 81 ilde 973 ilçede 394 beldede yerel seçimlere gidiyoruz. Birileri bir yandan siyaseti sertleştirmenin, kutuplaştırmanın, bizlere hakaretler ederken tahrik etmenin, bu yüzden siyasetin gerginleşmesinin ve esas meselelerin konuşulmamasının hesabında. Bunu Recep Tayyip Erdoğan'ı dinlediğinizde her konuşmasın görüyorsunuz. Bu gün MHP'nini grubunu dinlediğinizde Sayın Devlet Bahçeli'nin üslubundan görüyorsunuz.

Hani büyüğümüzdür çok önemli bir görevdedir, kızıp da söylese bir şey değil ama promterdan okuyor. Dünden hazırlamışlar bilgisayara yüklemişler, o kaydırıyor Devlet Bey camdan okuyor. Camdan o kadar hakaret olunca, o hakaretlerin gerçekten içten yapılması değil de bir vazife olarak yerine getirildiği çok belli.

Özgür Özel'den dikkat çeken açıklama: Gençleri yönlendirmeye çalışan bir hazırlık içindeler Özgür Özel'den dikkat çeken açıklama: Gençleri yönlendirmeye çalışan bir hazırlık içindeler

Bu Meclis'te iki tane promter kullanılıyor. Birini Tayyip Bey, bir tanesini Devlet Bey kullanıyor, ikisinin kablosunu takip edin saraydaki bir odaya çıkıyor. O yüzden biz onlar istedi diye kavga edecek değiliz, hakaretlerine cevap verecek değiliz, onların seviyesine inecek değiliz mazallah çıkarken vurgun yeriz ama biz onlara rağmen bu memleketin gerçek sorunlarını konuşmaya devam edeceğiz.

GEÇİM SIKINTISINDA OLANLARI DİLE GETİRMENİN PEŞİNDEYİZ

Bizim derdimiz emeklilerin hesaplarına yatan aylık, bizim derdimiz yoksulların mutfağında tencerenin kaynayıp kaynamadığı, cüzdandaki yangın, pazardaki yangın, marketteki yangın, mutfaktaki yangın bizim derdimiz asgari ücretlinin geçim sıkıntısı, bizim derdimiz imkansızlıktan ötürü evladına yurt verilemeyen yüksek fahiş kiralardan dolayı evladının barınma sorununu çözemediği için kaydı dondurup evladını memleketine geri getiren ananın babanın derdi. O yüzden biz Recep Tayyip Erdoğan ile onun üslubu ile değil ama Recep Tayyip Erdoğan'ı üzmeyen istatistik grubunun TÜİK'in ortaya koyduğu rakamlarla o hileli rakamların yansımadığı zamlar yüzünden kuş kadar kalmış maaşlarla ve geçim sıkıntısıyla meşgul olmanın onları dile getirmenin peşindeyiz.

TÜİK'in rakamları doğru değil ama farz edelim ki doğru olsun. O rakamlarla bile durumun ne kadar içler acısı olduğunu görmek, göstermek, anlamak gerekiyor. Bütün dünya ülkelerdeki gelir durumunu 5 kategoriye ayırarak inceler. Bir ülkenin ne kadar gelişmiş olduğunu gelir adaletinin ne durumda olduğunu bu tablodan görürsünüz.

BURADA TUZU KURULAR, KODOMANLAR VAR

Burası Türkiye'nin en yoksul yüzde 20'si burası en zengin 20'si. En yoksulların içinde kim var. Sosyal yardımı olmayanlar, yaşlılık aylığı dul ve yetim aylığı alanlar var, evde bakım maaşı alanlar var, hiç geliri olmayanlar var, tek asgari ücretle geçinmek zorunda olan çok nüfuslu ailelerin bireyleri var ve en düşük emekli maaşı alanların bir kısmı burada bir kısmı burada.

Asgari ücretliler ve asgari ücretin hemen üstünde maaş alanlar da ikinci ve üçüncü kategoride var.

Burada bildikleriniz var, burada tuzu kurular, kodomanlar. Bunlar vergiyi öyle maaşını bankamatikten çekmeden kesilenler değil de canı isterse vergi ödeyenler var, burada teşvik alanlar, kayrılanlar, yüksek gelir grubu var.

Bu rakam 2022 yılı için en yoksul yüzde 20 gelirin yüzde 5,9'unu alıyor, en zenginler yüzde 49.8, tam yarısın alıyor. Bu tablo dünyada eşi benzeri görülmemiş bir adaletsizlik tablosu. Hele hele rejimin adı demokrasiyse, yani başınızdakiler silah zoruyla bir hanedanı elinde tutup da sizi aç sefil geçindirip, kendisi bütün varlıkları elinde tutmuyorsa demokrasilerde böyle bir tablo yok. Ama Recep Tayyip Erdoğan eliyle AK Parti eliyle en zengin yüzde 20 toplamın yarısını alıyor, kalan yüzde 80'e bunu elinizde paylaşın diyor. Orada da en düşük gelir grubuna yüzde 6'nın bile altında bir pay düşüyor.

Bu hesap geçen seneye göre bile 1.8 10 yıl öncesine göre 3.9 puan daha yoksulların aleyhine gelişti. Yani neymiş Recep Tayyip Erdoğan 21 yıllık iktidarı boyunca gelmiş ve zenginden almış yoksula vermiş demek isterdik. Öyle yapılması gerekir ya siyaset, zenginden vergi toplayıp yoksula vermen lazım ya. Bu tam aksine yoksuldan almış zengine vermiş. Az gelirliden almış üst gelir grubuna vermiş, emekliden almış saray danışmanlarına vermiş, asgari ücretliden almış 3-4 maaş alıp doymayanlara vermiş, esnaftan alıp faizcilere, ücretlilerden alıp servet sahiplerine vermiş.

EN DÜŞÜK EMEKLİ MAAŞI 17 BİN 2 LİRA OLSUN

Geçtiğimiz hafta grup başkanvekillerimize bir talimatımızı iletmiştik. CHP grubu, bu 7 bin 500 lira olan en düşük emekli maaşı artırılacak, bunu 10 bin lira yapmayı düşünüyorlar oysa bizim teklifimiz en az asgari ücret kadar olsun 17 bin 2 lira olsun demiştik.

AK Parti iktidara geldiğinde en düşük emekli maaşı bir buçuk asgari ücretti, yani bugün ki hesapla 25 bin lira olması lazım. 7 bin 500 lirayı 10 bin yapıyorlardı CHP grubu asgari ücret olsun diye önerge verdi. Bu gruptaki milletin seçtiği milletvekilleri 17 bin liraya el kaldırdılar. O çok milliyetçi olan MHP, çok muhafazakar mahallelerden onların yoksulluğunu muhafaza edenler, kendi varlıklarını muhafaza edenler ret oyu verdiler.

Bizim grubumuz halkın vekilleri yetmez ama 17 bin lira olsun dedi, onlar 10 bin lira emekliye yeter dedi. Emekliye şimdilik 17 bin lira en düşük emekli maaşı olsun, ilerleyen dönemde en düşük emekli maaşı 25 bin lira olsun diye halkın vekillerine helal olsun. Milletimiz görüyor, yoksullardan oy alıp 10 bin liraya el kaldıranlara da yazıklar olsun.

Bu millet kendisini aç sefil bırakanlardan yoksul bırakanlardan ve sandıkta oy alıp Meclis'te sırtını dönenlerden hesap soracak ona yüzene dönen sizlere gereken desteği verecek arkadaşlar siz devam edin.

Toplumun büyük çoğunluğu yoksullaşmaya devam ederken, sarayda işler yolunda. Bu hesap her geçen gün daha trajik bir hal alıyor. Sarayın bir günlük maliyeti 33.6 milyon lira. Hani 6 sıfır atıldığı için bu 33.6 milyon normal para gibi algılanıyor olabilir, eski parayla milyar da değil trilyon lira. Eski parayla 33.6 trilyonu bir günde harcıyorlar sarayda. Saatlik harcaması 1.4 milyon lira bir dakikada 23 bin lira. Yani bugün asgari ücret 17 bin lira ya saray bir dakika 23 bin lira harcıyor. Bir asgari ücreti 40 saniyede tüketiyorlar. En düşük emekli maaşı 10 bin lira ya 27 saniyede harcanıyor sarayda. O yüzden rakamları sadeleştirmenin ve böyle bakmanın faydası var. Hani itibardan tasarruf olmaz diyorlar ya, bin oda bin 300 oda gece boyunca ışıklarını yakıyorlar ya, orada işte o elektrik parası, kira parası yemek parası, şaşalı ağırladıkları konuklarının parası, pandemide millet evden çıkmazken sazlı sözlü eğlendirdikleri Arap Şeyhlerine yaptıkları eğlencelerinin parasının toplamı bu ve bir dakikada harcadıkları 23 bin lira, bunu vatandaşlarımızın takdirlerine bilgilerine sunuyorum.

DİSK'İN VERGİDE ADALET TALEBİNİ SAHİPLENİYORUZ

CHP hizmetin halk için yapılmasını savunan, zengine düşman olmayan ama onların adil vergilendirilmesini savunan ve en düşük gelir grubunun hakkını savunan bir partidir. Bu mücadelenin Türkiye'de en önemli bir tanesi de işçi sendikaları ve işçi sendikaları içinde kendi emekçileri için diğerlerinden ayrışan DİSK. DİSK Başkanı Arzu Çerkezoğlu var, İstanbul'dan kalktı Ankara'ya kadar yürüdü. DİSK emekçileri 'Vergide adalet' diyerek yürüdüler. Dediler vergide adalet olmadan ülkede sosyal barış olmaz, eşitlik olmaz demokrasi olmaz.

Bugün asgari ücretten vergi alınmıyor ama asgari ücret vergi hesabına katılıyor yani maaşınızdaki asgari ücret kadar pay vergi dilimlerine katıldığı için emekçi ocak ayında aldığı maaşı belli vergi dilimleri başlayarak kaybediyor. Biz onların kanun tekliflerini Meclis'e sunduk. Bugün arkadaşlarımız bu konuda bir araştırma önergesinin oylanmasını ve kanun teklifine dönüşerek komisyonda kabul edilmesini takip edecekler. Biz DİSK'in bu talebini CHP'liler olarak sahipleniyoruz ve 'Vergide Adalet' diyoruz.

EY ERDOĞAN, ÇAY-SİMİT 11 BİN 250 LİRA TUTUYOR

Yola çıkarken dedi ki benim hesabım simit çay hesabı başkasına bakmam. O günlerde yaptığı simit çay hesabıyla verilen maaş bir 5 kişilik ailenin neredeyse gelirinin yarısını yutuyordu. Onu gösterdi simit dedi çay dedi hesap yaptı yazıklar olsun dedi oy istedi. Bugün Ankara'da bir tane simit 10 lira, hafta içi 15 yaptılar, seçime kadar yakarsın beni demiş 10 liraya geri aldılar. 1 Nisan'da yine 15 lira emin olun çünkü 15 yapıp da geri 12'ye indirmediler. 10 liraya Tayyip Bey'in sinirli telefonu emir yağdırmasıyla geri çektiler. 10 lirayı kabul edelim, çay da 15 lira toplam 25 lira. Bir öğünde 5 kişilik aile 125 liralık çay simit, 3 öğünde 375 lira. 30 günde 11 bin 250 lira. Tayyip Bey hesap yaparken çay-simit hesabı maaşın yüzde 60'ını yutuyor diye yazıklar olsun diyordu en düşük emekli maaşı 10 bin lira. Ey Recep Tayyip Erdoğan, diyordun ya rahmetli Ecevit'e sende hiç utanma yok mu, Ey Recep Tayyip Erdoğan, 11 bin 250 lira çay simit tutarken emekliye 10 bin lira veriyorsun sende hiç utanma yok mu.

Ayrıca bir de hesap var Tayyip Bey çay-simide bakar, çiftçi mazot kaç para ona bakar. Bakın 14 Mayıs günü oyu verin bu kardeşinize, enflasyonun belini kıracağız, fiyatları düşüreceğiz diyordu. O gün benzinin pompa fiyatı 19 lira 75 kuruştu, bugün 39 lira 60 kuruş. Seçimden buraya benzin 19 liradan 40 liraya çıktı, benzin çıktımı iğneden ipliğe her şey takip eder, büyük zamlar yerel seçimden sonra iyice kapıda. Çiftçinin kamyoncunun, taksicinin baktığı mazot, seçim günü 18 liraydı bugün tam 42 lira. Milletten yetkiyi alan Recep Tayyip Erdoğan, aldığı yetkiyle 18 liralık mazotu 42 lira yapmış durumda.

BAHÇELİ VE ERDOĞAN DEM DİYEREK SEÇİM KAZANMANIN DERDİNDE

Bu sabah Devlet Bahçeli, dün akşam Recep Tayyip Erdoğan yarın bir diğeri bir tane cümleleri var üç harften ibaret DEM DEM DEM. DEM diyerek seçim kazanmanın, enflasyonu unutturmanın, zamları gizlemenin, açlığa sefalete katlanın demenin hesabındalar. Geçen seçimde tehlike büyük gelirlerse bayrağı indirecekler ezanı dindirecekler, vatanı böldürecekler oyu sen ver bana güven. Verdiği oyu 18 liralık mazotu 42 lira yaptılar.

Editör: Nigar Topcu