Saadet Lideri, bir sonraki toplantıda bunu kamuoyuna da açıklayacaklarını söyledi.

Karamollaoğlu'nun gazetecilere açıklamaları şu şekilde oldu:

-Altılı Masa olarak anayasa değişikliği teklifinizi açıkladınız, bundan sonra yol haritanızda neler olacak?

Şu anda bizim açıkladığımız bu anayasa değişikliği hangi maddeleri içine alacak, onunla ilgili bir çalışma yapıldı, bu da kamuoyuyla paylaşıldı bir rapor olarak da takdim edildi. Şimdi bunun arkasından, yönetim nasıl olacak? Yani cumhurbaşkanı seçildi, cumhurbaşkanı şu anda biz ne yazarsak yazalım, bugünkü sisteme göre cumhurbaşkanı, yani layüsel (sorumsuz), kanunların üstünde. Seçildikten sonra, şunu söylerse – biz niye söyledin deriz de – itirazımızın bir etkisi olmaz, 'ben Kendi bildiğimi yaparım, 5 sene içinde de değişiklikleri yaparız' derse ne olacak. Onun için biz bir yol haritasını ortaya koymuş olduk. Yani seçimden sonra anayasa nasıl değişecek, cumhurbaşkanı bu süreçte nasıl çalışacak, istişareleri nasıl yapacak? Adeta parlamenter döneme geçmişiz gibi çalışılacağını ifade ediyoruz.

-Nasıl olacak peki?

İstişareyle. O kadar. Yani biz bu değişikliği süratle devreye alacağız. Çünkü anayasa değişmeden sistemi değiştirmek mümkün değil. Anayasa'nın nasıl değişeceğini de biz kendi teklifimizle ortaya koymuş olduk. Onun için ilk günden itibaren ne yapacağımızı, cumhurbaşkanının nasıl çalışacağını, yani burada istişare en önemli konu. Yani cumhurbaşkanı, bütün siyasi parti genel başkanları ile istişare ederek karar alacak. Yine bir Bakanlar Kurulu oluşacak.

'CUMHURBAŞKANI, BAKANLARI GENEL BAŞKANLARLA BELİRLEYECEK'

-Bu bakanlar nasıl belirlenecek?

Birlikte. Evet bu konuda herhangi bir paylaşım yapılmadı. Vardığımız şey şu; seçim neticesine göre cumhurbaşkanı parti genel başkanlarıyla görüşerek, bakanları onlardan bilgilerle belirleyecek. Ama o bakanlar da bir istişare mekanizmasının içinde karar alacaklar. Çünkü aslında karar alma yetkileri yok şu anda. O karar, cumhurbaşkanı tarafından benimsenirse bir mana ifade ediyor. İmzayı cumhurbaşkanı atacak.

Tabii buradaki süreci şimdiden tahmin edemiyoruz. 400'ün üzerinde milletvekili çıkarılırsa, hemen anayasayı referanduma götürmeden değiştirebileceğiz. 360-400 arası olursa referanduma götürme mecburiyeti var, 360 yakalanamazsa biz, belli bir süre, belki 5 sene böyle idare edeceğiz. Anayasa değişikliği yapılmadan, birlikte Türkiye'yi sanki bir koalisyon hükümeti varmış gibi yöneteceğiz.

'CUMHURBAŞKANI, GENEL BAŞKANLARLA İSTİŞAREYLE YÖNETME TAAHHÜDÜNDE BULUNACAK'

-Liderler, bu ortak yönetimin neresinde olacak? Cumhurbaşkanı yardımcısı mı olacaklar, kabinede mi olacaklar?

Önümüzdeki toplantıda bu konu netleşecek. İki husus var zaten. Bir yol haritası dediğimiz bu; yani biz Türkiye'yi seçime kadar ve seçimden sonra nasıl yöneteceğiz? Biz şu konuda kararlıyız; birlikte yöneteceğiz. Aynen koalisyonlarda olduğu gibi yöneteceğiz. Ancak, birlikte yöneteceğiz de cumhurbaşkanı anayasa değişmediği için layüsel. Tabii nasıl olacak? Cumhurbaşkanı seçiminden önce, cumhurbaşkanı adayı, siyasi parti genel başkanları ile birlikte. 'Ben bundan sonra, bu değişiklik sağlanana kadar siyasi parti genel başkanları ile istişare ederek Türkiye'yi yöneteceğim.' Bu taahhütte bulunacak, o kadar. Burada iş geliyor, mesela bazen şunu söylüyorlar, 'parti genel başkanları cumhurbaşkanı yardımcısı olsun…'

-Mesela CHP öyle diyor…

Olamaz ki, mesela milletvekiliyse milletvekilliği düşer.

-Ama genel başkanlar milletvekili olmasın, diyorlar…

Niye olmasın? Biz eğer belli bir süre Türkiye'yi yöneteceksek, bu koalisyon diyelim, genel başkanların Meclis dışında kalması niye gerekli? Mühim olanı bu istişare mekanizmasının adı nasıl konulacak? Siz buna cumhurbaşkanı yardımcılığı derseniz, milletvekillikleri otomatikman düşer. Ama cumhurbaşkanı kendiliğinden, 'siyasi parti genel başkanları ile istişare ederek karar alacağım' derse kimsenin yapacağı bir şey yok. Bir makam tarif edilmiyor ki.

'EŞGÜDÜM KURULU DENEBİLİR'

-Yüksek İstişare Kurulu gibi bir kurul mu olacak?

Şimdi öyle bir kurul var, ama şu anda o kurulların hiçbir etkinliği yok. Halbuki, cumhurbaşkanı taahhüt edecek, genel başkanlar da bunu benimseyecek. Mesela buna teklif olarak 'eşgüdüm' de denilebilir. Eşgüdüm kurulu… O kadar. Eğer cumhurbaşkanı istişare ederek karar almaya razıysa, bunu benimsedim, böyle çalışacağım diye kamuoyuna deklare etmesi bir taahhüttür. Cumhurbaşkanlığı makamına gelecek kişinin de bu taahhüdüne güvenilir.

'CUMHURBAŞKANI YARDIMCILIĞI DİYEMEYİZ'

-Ağırlıklı görüş bu mu? Ortak görüş diyebilir miyiz?

Görüş bu. Tabii şimdi biz bunu önümüzdeki toplantıda, net bir şekilde ifade edeceğiz. Şu anda ben bunu böyle teklif ediyorum, ama diğer arkadaşların da görüşü şu anda bundan farklı değil. Üzerinde durduğumuz konu şu, buna biz buna cumhurbaşkanlığı yardımcılığı diyemeyiz.